The Wanderers

Green Lands'lı Neyrılt

Green Lands topraklarına gelen Rüyacı, halktan bazılarına kendisi'nin hizmetine verilebilecek oğlan çocuhu araştırdığını uygun olursa 10 tane çocuhu 'Phoroselt' kasinde doygun maaş tahsil edip, geleceklerini kurtarmaları için destek olmak adına Green Lands topraklarına ziyarette bulunduğunu söylüyordu.

Rüyacı, halkın ekonamisini iyi biliyordu. Bir çok aileye, vaatlerde bulunarak, fakir insanları kullanıyordu. Bir çok aile'yi kandırmıştı bile.

Açlık ve sefalet içinde, olan kimseler çocuklarını ikna edip, göndermek için sıraya koyulmuşlardı. Köy oldukca zengin, bir bölgedeydi çifciler'in tarım yapmak için can attığı "Green Lands" toprakları verimli bölgeydi.

Tek sorun, "İron pulling plains" yani demir çeken ovası, burada hiç bir metal barınamazdı, toprak, saftı metali kendine yiyecek bellemiş üzerine çıkan her demiri içine çekip yok ediyordu. Oldukca sıradışı, bu yer bir çok seyyah'ın korkulu rüyası olmayı başarmış ve kehanetlerle dolup taşan, antik bir bölge ilan edilip halk arasında "Korkulan yer" olarakda atlandırılmıştı.

Green Lands, bu bölge yüzünden gelişememişti. Tarım yapamamak ve gelir elde, edememelerin de ki en büyük engelse buydu.

Green Lands, adını yemyeşil ovalarından, güzel akar çaylarından, kekik ve laventa bitkilerinden almıştı. Küçük cennet dedikleri bu bölge, insan'ın başını, döndüre bilecek kadar güzel ve baştan çıkarıcıydı.

Bu benzersiz vaadi, de Kral ve kraliçe yoktu bir kaleye, yada merkezi olan biryere bağlı değildi, bu yüzden bir çok köye, ev sahiplihi yapıyordu.

Green Lands'ın içinde bulundurduhu yegane köyler şunlardı ; Çalı taşı köyü, Ak palamut köyü, Yüksek yerden köyü, Kıralı çam köyü ve son olarakta hantuzu köyü idi.

Bu sebeb ile gelişim gösterememiş, Green Lands, bölgesi dış dünyadan bi haber hayatlara yurt olmuştu.

Rüyacı, ise bu köylerden kendine resmen ordu, toparlamışcasına çocuk toparlamaya başlamıştı. ilk gün, çalı taşın'dan 7' çocuk 5' ohlan 2' kız hanesine dahil etmişti.

Ertesi gün, Kıralı Çam köyünden, 5' ohlan çocuk alıp, diyer köylere açılmaya devam etmişti.

Bir haftalık bekleyişin ardından, Rüyacı, köylülerin arasından, bir kişiyi civardaki, kale köy ve şehirlere at alması için görevlendirmek istiyordu. Buna uygun aday beklerken, içlerinden biri elini havaya kaldırarak..

Köylü, Ben varım efendi!! istediklerinizi getirebilirim!! Diyerek öne atıldı.

Rüyacı, o zaman hemen işe başlasan iyi olur Phoroselt'den sürekli ulak yolluyorlar, gitmemiz gerekli. Deyip önünde ki masadan bir avuç altın alıp adama uzattı.

Adamın adı, "Fiort kendin" idi ama genelde ona Bin yalan Fiort da denilirdi. Bunun sebebi apaçık yalancı, düzenbaz, sahtekar olmasıydı.

Görünüşü, oldukca sıska, kısa boylu ve göbekli, dişleri çürük, çenesinde bir kaç sakal bulunan saçları bitlenmiş, üstü başı yırtık, pırtık bir adamdı.

Köylüler onu pek kaleya almasalarda, o da tıpkı kendileri kadar, Green Lands'lı idi ve orada yaşamaya hakkıvardı. Çok geçmeden masadaki altınları alel acele alan, Fiort ata eyer vurmaya geçmişti bile çoktan.

Hava kararmak üzeydi, yola koyulan, Nadim ve gözcü asker epey yol katetmişlerdi. Yolda mola, vermek için bir dereye rastlamışlardı.

Dereden, su içmek için eyildiler, Nadim beline bağlı olan bezden yapılma çantasına doğru yöneldi ve eline aldı, çantadan deriden yapılma bir su kırması çıkardı içine suyu dolduruyor bir yandan gözcü askeri izliyordu.

Gözcü, nefes nefese kalarak suyu büyük homurular ve kupurtular eşkihinde içerken, Nadim ona seslendi.

Nadim, Phoroselt Kalesinde neden hiç usta bir asker yok?
Gözcü, Kalede asker var fakat, kaleye asker başka kalelerden yada şehirlerden tranfer ettiriyorlar, oranın halkından asker yetişmiyor..
Nadim, neden? bir kalesi olan toprak yetişmiş bir topraktır, güce sahip bir yerdir neden yetişmiyor çok garip değilmi?

Gözcü, siyasi konular hakkında pek bilgiye sahip değilim ama anladıhım kadarıyla oradaki insanlar çohunlukla, esnaflık yada tüccarlıkla ilgileniyor, bu yüzden hızlı geliştihini düşünüyorum peki sen neden bu konuya özellikle deyindin?..

Nadim, önemsenicek bir şey değil sadece merakımdan soruyorum.
Nadim, bir demircisi var değilmi kalenin en azından?.

Gözcü, e tabikide var biz nasıl kılıçları bileyletebilirdik ki?. Hem ayrıca gördüğüm en iyi demircilerden birisi Phoroselt Kalesin de. Ondan yana şüphem hiç yok.

Nadim, Demirci bir insanmı peki? Elf, cüce yada bir barbar olma ihtimali?
Gözcü, söylentilere göre, demirci Eriandir'den gelen bir cüce, dağın derinliklerine kazı yaparken oradan çekiç bulmuş, çekicin bir kalbi olduhuda düşünülüyor, sihirli yada daha farklı kadim bir silahda olma ihtimali var.

Nadim, çok garip kadim silahlara sahip kişiler bir gün o silahın hizmetine girdiklerini bilirdim.
Gözcü, bunu tanrılar bilebilir, Nadim yanlızca demirci, bir gün Haydrim için kolye yapmıştı, eşi benzerini daha önce hiç görmemiştim bu söylentiler ise kolye yapıldıktan sonra meydana çıkmıştı zaten.
Nadim, ne kolyesiymiş bu?
Gözcü, Haydrim bir kaç adamını bir gece Eriandir'li cüceye yolladı ve sonrasında gece boyu fırının yandığını gördüm, adam gece boyunca o kolyeyi yapmakla uraştı buna eminim, kolye sıradan değil onada eminim ama nede olsa gözümle görmedim, ve Haydrim içinde bi farklılık gözlemlemedim.

Nadim, çok tuaf bi hikaye, belkide eşinin doğum günü gecesini unuttu belki o yüzden bizim, Demirciyi gece boyunca çalıştırmak istedi. Diyerek gülümsedi ve kahka attı.