Merhaba! Nasılsınız gönlümün çiçekleri??? Ay iyisiniz iyiii:))
Ben hastayım kaç gündür bir ateş düşmek bilmedi ama yine de arada kendimi iyi hissetmek için Rauf'um için bölüm yazmıyor da değildim yaneee 😎🤓
Bu bölümümüz uzun olacak gibi görünüyor şimdiden sizlere kolay gelsin aşklarım 😎😎😎😎 sonra kısa bölüm demeyin valla küserim!
Bu bölümde azcik bakın mini minnacık şekilde Rauf'u tanıtmak istedim sizlere. Aslında bunu şimdiden diyeyim; böyle bölümleri ara sıra okuyacağız 🤍 Hazırlıklı olun derim yani.
Bu bölümü yazarken duyguları sizlere aktarmak için düzgün kelimeler, hadiseler seçmeye çalıştım hatta bunun yüzünden üç kez bölümü beğenmeyip silmişligim var. O yüzden...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı ayrıca beni takip etmeyi unutmayın 🐞🍁
Bölümü bitirdikten sonra buraya dönelim. Rauf'a demek istedikleriniz ve bölümde hissettiklerinizi yazın. Bekliyor olacağımmmmm
Keyifli okumalar dilerim!
🌑
4. Bölüm: Buz Bağlayan Zamanlar
Hayatın zorlu süreci hiç bir zaman insanın peşini bırakmaz. İyi ya da kötü insan, bu fark etmez. Bu zorlu süreçler aslında bizleri yaşatan şeylerdir. Bazen geri dönüp baktığımızda eski hayatımızdaki zamanları geleceğe gülerek ya da bir anı olarak akıtıyoruz.
Fakat her kes böyle hissetmez. Her kes geçmişi kendisine ders olarak almaz. Geleceğe bir adım görmez. Ya da gülerek bir anı olarak hatırlamaz. Doğru, her kesin duyguları vardır. Yaşadığı hissler vardır lâkin bazı zamanlarda bu hisslerimizi içimizdeki bir köşenin en tozlu raflarına saklamanız gerekir.
Hayatımızın geçmiş hissesi çoğunlukla çocukluğumuza bağlıdır. Geçmiş dediğimizde aklımıza gelen şey çocukluktur. Ancak bir insan ne yaşamış ola bilir ki, çocukluğu bir kabus, bir hata olarak görsün? Bu sorunun bir cevabı vardır öyle değil mi? Sen de ya da bende. Ama yine de vardır. Ancak bu sorunun cevabı her kesten aynı çıkmaz. Kimisi aile der, kimisi yaşanılmayan hayat der. Bilinmez... Her kesin hayatı farklı olduğu gibi, kabuslarda farklıdır. Bu fikire bir çok insan karşı çıkar. Bir olayı bu dünya da binlerce hatta milyonlarca insan yaşıyor. Ancak bir yerde hata ediyor bunu diyenler. Nerede mi?
O anki duygularda.
Mesela; bir aile çocuğunu istemiyor ve attı diyelim. On çocuktan üçü bunun kendi suçu olduğunu düşünür, dördü üzülür, diğer üçü ise belki de...sevinir?
Bu hayatta çok çocuk 'keşke hiç ailem olmasaydı, keşke bir yetimhanede, bir çöpte, sokakta büyüyüp yaşasaydım.' diyor. Evet, bunu diyen binlerce çocuk var. Peki bunun suçlusu kim? Biliyor musunuz? Ben söyleyeyim. Aile.
İnsanın gelecegini belirleyen ailedir. Ailenin davranışları. Belki bunu okuyan sizlere bile saçma gelir bu cümle ancak değil. Zamanı geldiğinde kim bilir, bu cümleyi hatırlarsınız... Tıpkı Rauf gibi...
'İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur.' fikri sizce ne ifade ediyor? Yedisinde iyiyse yetmişinde de mi iyidir? Ya da aksine, yedisinde kötüyse yetmişinde de mi kötüdür?
Yanlış analiz.
Ancak Rauf böyle düşünmüyor. O bambaşka düşünüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABBO
Aktuelle LiteraturAzerbaycanlı özel kuvvetlerden bordo bereli olan Rauf Memmedov verdiği sözü tutmak için Türkiye'ye gelir. Fakat bu sözü yerine getirmesi için gittiği yerin albayından hoşuna gitmeyecek bir şart duyar. "Sana yardım edeceğim ancak bir şartla." "Ne?"...