Azerbaycanlı özel kuvvetlerden bordo bereli olan Rauf Memmedov verdiği sözü tutmak için Türkiye'ye gelir. Fakat bu sözü yerine getirmesi için gittiği yerin albayından hoşuna gitmeyecek bir şart duyar.
"Sana yardım edeceğim ancak bir şartla."
"Ne?"...
Umuyorum iyisinizdir. Buna ihtiyacım var çünkü... Siz iyi oldukça bende çoook iyiyimmm
Bu yeni bölüm için aslında baya baya heyecanlıyım neden bilmiyorum fakat bir heyecan var içimde. Umuyorum beğenerek okuyacağınız ve sizde güzel hisler uyandıracak bölüm olur.
Bu bölüm yine Rauf'u okuyoruz 🥹
Bu aralar deprem yüzünden hiç iyi değilim... Bana kötü ve yıkık etki bıraktı. Depremin olduğu günden bu güne kadar sağlıklı uyudugumu, yemek yediğimi hatırlamıyorum. İnşallah her şey iyi olur... Bu kötü gunlerimizi sadece kötü bir anı olarak anacağımız günlerde gelir...🎗️🖤
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💞
Keyifli okumalar...
Bu arada bir not geçeyim; Rauf'un kardeşi terörist değil.
🌑
6. Bölüm: Söz
Yazarken dinlediğim şarkı; No.1, Melek Mosso, Yarım Kalan Sigara
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç kadın hâlâ oturduğu yerde düşünüyordu. Konuşmadan, hareket etmeden düşünüyordu sadece...
Ne yapacağını bilmiyordu. Bu işini daha da zorlaştırıyordu aslında. İçindeki endişe, korku ve aklını ele gecirmiş susmayan düşünceler içindeki öfkesini bastırmasına engel oluyordu. Az evvel içeride olanlar hâlâ gözleri önünde raks ediyordu. Nasıl böyle bir şey ola bilirdi? Buna nasıl izin verirlerdi? Nasıl?!
Eve gitmek istiyordu genç kız. Burada kaldıkça sanki az evvel Yakup hocanın dedikleri aklını deliyordu. Tam kalkacakken çalan telefon sesiyle tekrar yerine oturdu. Sehpa üzerinde şarja takılı telefonu alıp açtı. "Efendim anne?" dedi yorgun sesi ile.