Esen ve Rüzgar okulun kısa ve herkesin üzerinden kolayca atlayabildiği duvarının üstünde, yan yana oturuyorlardı. Esen, aşk dolu gözlerle Rüzgara bakıyordu. Bir hafta önce, çok utanarak yazdığı ondan hoşlanığını belirten bir mesajı ona iletmişti. Bir haftadır okulda denk gelmemişlerdi ve bugün Rüzgar onunla konuşmak istemişti.
Esen, çok heyecanlıydı içten içe Rüzgarın da ondan hoşlandığını düşünüyordu. Rüzgarı pek tanımıyordu. Üst sınıflardan sadece bir kaç kere gördüğü ve ufak konuşmalar yaşadığı biriydi ama ilk gördüğü gibi tutulmuştu ona. İlk görüşte aşk derler buna. Aşkından emin olduktan sonra mesajını iletmişti ona. Lakin Rüzgar da onu pek tanımıyordu. Rüzgar boğazını temizleyerek, "Bana attığın mesajı okudum." dedi.
Esen'in gözleri fal taşı gibi açıldı. "Aa ne güzel ne güzel."
Ortamı sessizlik basmıştı. O gün hava kapalı ve hafif rüzgarlıydı. Gök gürültüsü sesi de duyulunca, Esen hızlıca, "Yağmur yağacağa benziyor, Söyler misin ne düşünüyorsun mesajım hakkında?" dedi.
Rüzgar üzgün bir suratla "Özür dilerim benim bir sevgilim var zaten." dedi.
Esenin başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Tabi şu an yağmur başladığı için tek dökülen şey yağmurdu. Esen şaşkınlık ve utançla, "Peki, Peki özür dilerim. Çok özür dilerim" diyerek oradan koşarak hızla uzaklaştı.
Koşarken ağlıyordu gözyaşları üzerine akan yağmur suyuyla karışıyordu. "Ne diye çocuğu tanımadan etmeden yazarsın ki hem sevgilisi varmış nasıl hiç düşünemedim bunu. Aptal Esen." diye hayıflanarak okula girdi.
Girmesi gereken bir dersi vardı ama bu halde nasıl girerdi ki derse? Ağlayarak lavaboya gitmeye karar verdi.
Hem bu okulda ağlayarak lavaboya girdiği ilk gün değildi. Lavaboya geldi ve en sondaki aynı zamanda en uzaktaki tuvalete girerek klozetin üstüne oturdu. Hala durmaksızın ağlıyordu. Esen'in gözünden düşen bir gözyaşı damlası bacaklarının ortasından klozetin dibine doğru düştü.
Gözyaşı klozetin suyuna düşünce ses çıkardı. Bu sefer sadece ses çıkmamıştı. O da ne? Etraf yeşil bir ışıkla kaplanmıştı. Bu ışık klozetten geliyordu. Esen hızla ayağa kalktı ve klozetin içine baktı. Işıktan gözü kamaşıyordu. Gözlerini ovaladı. Sonrasında ışık sönmüştü. Esen ne olduğuna anlam veremedi. Yaşadığı olaydan dolayı halüsinasyon gördüğünü düşündü.
Bir süre sonra tekrar klozete oturdu ve o da ne? Havada uçan iğrenç, aynı zamanda böceğe benzeyen yeşil bir şey gördü.
Gözlerini tekrar ovaladı. Bu, kanatları olan yeşil renkte ufak bir kadın görünümünde bir şeydi.
Esen korkarak, "Sen de neyin nesisin?" diye sordu.
Yaratık sevinçten kendi etrafında dönerek, "Ben bir periyim, peri! Yıllardır bu klozete hapsolmuştum beni sen kurtardın canım benim." diyerek Esene yaklaştı.
Esen korkuyla elinin tersiyle ona yaklaşan periye vurdu. Peri affallamıştı. Esen ayağa kalkarak "Ne perisi ya? Hem, sen bir peri için fazla çirkin değil misin?"
Peri üzülmüştü. "Ne çirkin miyim? Sadece lanetlendim ve bir klozette yıllarımı geçirmek zorunda kaldım. tabi pis bir yerde yaşamak beni bu hale getirdi. Eskiden ne de güzeldim."
Esen onun haline acımıştı. "Kusura bakma. Öyle demek istememiştim."
Periyle bakışan Esen, kendisinin iyi olmadığını rüya veya benzeri bir şey görüyor olabileceğini düşünerek tuvaletten çıktı.
Lavaboya doğru yanaşıp elini yüzünü yıkadı. Peçeteyle yüzünü kuruttu ve aynaya baktı. Her şey yolundaydı.
Tam arkasını dönüp gidecekti ki peri yanında belirdi.
Esen bir çığlık attı. "Sen, sen gerçeksin!"
Peri kendinden emin bir şekilde, "Tabi gerçeğim canım." dedi.
"Ama ama olamaz bu tarz varlıklar gerçek değil."
"Elbette gerçek sadece doğru zamanda ortaya çıkarlar."
"Peki şu an doğru bir zaman mı?"
Peri gülümsedi. "Pek sayılmaz. Dediğim gibi bir büyüyle bir cadı tarafından yıllar önce buraya hapsedildim. Bu büyüyü sen çözdün işte beni kurtardın. Ben çıkmadım sen beni çıkardın. Doğru zamanı sen yarattın."
"A- ama ben bir şey yapmadım ki"
"Orasını bilemem ama hayatımı kurtardığın için ben de senin istediğin bir şeyi gerçekleştiriceğim. Benden istediğin herhangi bir şey dileyebilirsin."
Esen şaşırmıştı kulaklarına inanamıyordu. Yüzünde bir gülümseme belirdi. "Vay canına! Gerçekten bunu yapabilir misin?"
Peri kendi etrafında dönüp gülümseyerek, "Tabi canım. Ne sandın? Biz periler çok güçlü sihirlere sahibiz. Yaptığım shirlerle istediğin her şeyi yerine getirebilirim. Hadi söyle de güzel kız dileğini yerine getireyim." dedi.
Esen aşırı bir şekilde sevinmişti kahkaha atarak, "Rüzgarı, Rüzgar, Rüzgar benden hoşlansın peri! Beni sevsin! Benim olsun!" dedi.
Peri kendinden gayet bir emin şekilde gülümseyerek bir kaç tuhaf sözcük söyledi.
Esen şaşkınlıkla, "Oldu mu? Oldu mu?" diye seslendi.
Peri mahçup bakışlarla ona bakıyordu. "Sanırım, Sanırım gücümü kaybetmişim."
"Nasıl olur bana sihire sahip olduğunu ve her şeyi gerçekleştirebileceğini söylemiştin."
Peri kafası eğik zemine doğru inerek, "Evet ama sanırım klozette çok fazla zaman geçirmişim. Çok yaşlandım. Gücümü kaybettim."
Esen sinirli aynı zamanda da üzgündü. "Bunun olamayacağını biliyordum. Lütfen bugün bir rüya olsun." diyerek kapıya doğru yöneldi ama peri hemen onun suratına doğru uçarak çıkmasını engelledi.
Esen sinirlenerek, "Napıyorsun? Gitmem gerek. Zaten istediğim şeyi veremedin."
"Ama, ama bekle her şey sihirle elde edilemez. Biz periler aşk konusunda çok iyiyiz. Sana gerçek aşkı göstereceğim onu bulmana yardımcı olacağım. İnan bana o çocuk senden hoşlanacak."
"Gerek yok. Sihir olmadan olması zor bu işin."
"Neden zor olsun ki? Bak bana sihir yapamadım ama sana yardım etmem gerek lütfen yardım etmeme izin ver. İnan bana hiç beklemediğin güzel şeyler olacak"
Esen pek istekli değildi ama denemekten zarar gelmez diye düşünmüştü.
Hafifçe gülümsedi. Peri bunun olumlu bir cevap olduğunu düşünerek "Yuppi! Bu aşk işlerini biz perilerden daha iyi bilen yok canım." diye gülerek bağırdı.
"Hadi hadi göster bakalım bana şu yakışıklı delikanlıyı!"
Esen gülümsedi. Birlikte lavabodan çıkarak koridora vardılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KLOZETTEKİ PERİ
Teen FictionEsen, umutsuz bir aşka tutulmuştur. Ağlarken klozette karşısına çıkan bu peri onun aşkına kavuşmasını sağlayabilek miydi?