Cadılar Bayramında insanlar korkutucu şeylerin peşinden gitmek için bir arzu duyarlar. Çünkü Cadılar Bayramı, cadıların ve ürpertici şeylerin zamanıdır.
Aynı zamanda, aklı beş karış havada gençler için çılgın iddialar ve oyunlar zamanıdır!
Sirius on...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve girerken gözleri hüzünle doluydu. Buranın canlı olduğunu görmüştü. Eşyalar çürümemişti, çocuklar vardı. Oysa şimdi hayaletli bir eve benziyordu. O zamanlar da kasvetliydi bu ev ama şimdiki gibi değildi.
Derin bir nefes alıp içeriye yürüdü. Salonu geçip örümcek ağlarından kaçınarak mutfağa girdi. Bir zamanlar Martha'nın ayaklarını yere sürüye sürüye, hırıltılı nefeslerle gezindiği yere baktı. Şimdi bomboştu. Hiçbir çalışan yoktu. Büyük yemek masası tabaklar ve bardaklarla doluydu.
Gözlerini çekip mutfaktan çıktı ve merdivene ilerledi. Basamakları tanıdık gıcırdama eşliğinde çıkarak koridorun sonundaki odaya girdi. Gözleri kapakları açık dolaba kaydı. Yavaş adımlarla yanına gidip elini Severus'un tanıdık giysilerine uzattı. Sonra gözleri dolabın diğer kısmındaki kabarık elbiselere kaydı. Kapağını açarak o tarafı da açığa çıkardı ve Marianne'in kıyafetlerini gördü.
Burada onun kıyafetleri vardı. Severus nereye atmıştı? Bebek kıyafetlerine özellikle bakmadan, sertçe dokunsa dökülecek gibi duran elbiselerden uzaklaştı.
"Rhodan?" dedi boş evde yankılandı. Rhodan'ın tıkırdayan yuvarlanışını duyunca hızlıca arkasını döndü. "Burada mıydın?"
"Elbiselerini sakladı." dedi Rhodan'ın üzgün sesi. "Bir anda ortadan kayboldun. Her yerde seni ararken bir yandan da yüzüğü almak için Marianne ile evlendi. Marie bunu biliyordu ama Severus'a ilk görüşte aşık olmuştu."
"Sonra da çocukları oldu." dedi beceriksizce gülerek. Umursamaz gibi davranabilirdi, bunda iyiydi. O halde neden yapamıyordu?
"Ne olursa olsun Marie her zaman yanında olan eşiydi. Onunla birlikte olması gerekiyordu. Bu zamanda işler farklı ama o zamanlarda bir çocuk, kadının o ailede güçlü durmasını sağlayan bir şeydi. Eileen evlendikten 1 yıl sonra hamile kaldı. Tobias'ın annesi 3-4 ay sonra, onun kocasının annesi ise 5-6 ay sonra. Yani... Demek istediğim Severus onu sevmiyordu ama eşiydi. Eşine karşı görevleri vardı."
Sirius iç çekti. "Tamam, anlıyorum." dedi mutsuzca. "Sonra ne oldu?"
"Murphy ile evlendi ama o sırada Marianne ile evli olduğu için geçerli sayılmadı. Düğün gecesi planladığımız gibi Severus yüzüğü aldı, Murphy'i terk etti. Murphy çıldırdı, iki gün sonra intihar etti."
"O zaman... Neden bütün aile yok oldu?"
"Hepsi değil." dediğinde Sirius kaşlarını çattı.
"Bebeği biliyorum."
"Hayır Sirius. Alfred, Magdalena, Joseph ve Victoria hayatta kaldı."
"Alfred tembeldi. Huysuz, sevimsiz, alkole ve kadınlara düşkün, pek de zeki olmayan bir adamdı. Karısı Magdalena dedikodu, mücevher ve iş yapmamak uğruna bir kasabayı yok ederdi. Joseph, kuzeni Severus'un tam tersi olarak aptalın tekiydi. Ona ağaçlar önceden insandı desen, sana inanırdı. Ama Victoria, sevimli ve masum, ailenin yeni üyesi Victoria..."
