24.01.2023
''İlk Bölüm''
Zalim derlerdi buralarda onların soyuna, en zalim soy. Töre ne ise onu uygularlar, kendi kanları dökülse karşılığında misli ile kan dökerler akşama ise hep aynı saatte kurulan sofrada aş yerlerdi..
Bir de oğulları vardı, soyun devamı için doğan bir oğul. Şefkati annesinden, zalimliği ise dedesinden almış bir oğul. Törenin emrettiği koşullarda yaşar, uzlaşmak ne bilmez kafasının dikine gider en sonunda ise aldığı keyif ve şevk yanına kar kalan bir oğul. Peki bu oğulun atalarının sözlerini yerine getirmek için doğduğu doğruydu, fakat tek bir sözün bütün hayatını değiştireceğine eskiden söyleseler inanmazken şimdi bu sözü yerine getirmez ise soyun yüz karası olacaktı kesinleşmişti. Şimdi ise bu karara, memleketin dağına taşına kızgındı, kızgınlığı öfkeye öfkesi nefrete dönüşüyorken nefreti de zarar ve ziyandan başka bir şey getirmiyordu.
Vurdum duymaz tavırlarını geri çekerek töreye razı gelecekti, evet töreye ve söze razı gelecekti..
Gecenin kuzguni karanlığında, avluda oturan heybetli bir beden gözlerini gökyüzüne doğru çevirdi, kara kaşları öylesine çatılmışken tek düşünebildiği evleneceği gençten başkası değildi. Neydi bu akşam olanlar, kız istemeye diye gidip bir oğlan almaları neye lazımdı. Gözleri aklından çıkmıyordu, buğulanmıştı son baktığında herkes gibi kendisine nefret ile bakan hareli gözler.
Aynı semaya bir başka pencereden yüreği ve gözlerindeki öfkeyle bakan genç, ilk defa başka birine karşı öfkeyi en saf kısmında hissediyordu. Bir babasına hissederdi zaten bu öfkeyi bir de bu adama hissetmişti..
.
Bir telaştır almış başını gitmişti, konaktaki bütün kadınlar sırf bu akşam için dip bucak temizlik yapıyorken oldukça alımlı bir kadın üzerine tuttuğu elbiseyi yatakta telefondan kafasını kaldırmayan gence gösteriyordu. Genç fazlası ile rahat giyinmişti, hatta yataktan çıktığı gibi elindeki telefonundan açtığı bir oyunu oynuyor, karşısında onun tam aksi bir şekilde endişeli, heyecanlı ve ne yapacağını bilmez bir şekilde odada dört dönen ablasına karşın suratına dahi bakmadan gösterdiği bütün elbiseleri onaylıyordu.
''Doğru düzgün otur ve bana bak Çakır!'' Tiz sesin sahibi kadın gencin elindeki telefonu çekercesine aldığında, iç çekerek döndü ablasına ''Ne var işte güzelsin, zorun ne kızım giy birini çık görücülerin karşısına.'' diye hızla konuştuğu esnada telefonunu aynı hırsla çekiştirerek aldı. Pes eder gibi kendini yatağın üstüne atan kadın bu sefer de ''Ben kardeşim ile seçmek istiyorum ama sen bakmıyorsun bile Çakır..'' bu sefer hüzün dolu bir ses ile haykırdığında genç çocuk elindeki telefonu kapatıp bir kenara koyarak ablasına döndü.
En sonunda teslim oldum dercesine bir iç çekerek ''Hadi tamam göster.'' Genç kadın heyecanla kalktığı yataktan teker teker dizilmiş olan elbiselere doğru koşmadan önce gencin dalgalı ve uzun saçlarını ellerinin arasına aldı "Senin de saçlarını yapalım. Şöyle bir maşa yapsak çok hoş olursun.'' kıkırdayarak konuştuktan sonra Çakır kaşlarını çatarak geri çekildiğinde ''Seninkileri yapalım, gelin ben miyim?'' Diye söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asul |Bxb
Teen FictionMevla ne yazarsa onu yaşarmış insan, insanoğlu da kadere hep boyun eğmiş. Eğmiş eğmesine de kaderinden kaçmak isteyen bir ruh var ise yolun sonu ne ile biter? Gerçi hayatı tek bir gecede değişen suçu günahı olmayan bir genç isyan etmesin de ne yaps...