2|

696 77 17
                                    

25.01.2023

''İkinci Bölüm''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''İkinci Bölüm''

"Gelelim sebebi ziyaretimize Allah'ın emri peygamberin kavliyle oğlumuz Sencer'e Çakır evladımızı istiyoruz."

Bütün gözler Çakır'a dikilmiş, babasının sert bakışları ise Çakır'ın olduğu yere sinmesini sağlamıştı. Gözlerini bir an için kaldırıp etraftakilere bakamıyordu ayrıca kız istemeye diye gelip oğlan alındığı nereden görülmüştü? Eğer oğlan istemeye gelselerdi bunu bil hassa iletmezler miydi. Ellerini önünde birleştirmişken Çakır'ın aşina olduğu bir ses ilişti kulaklara, herkes sesin sahibine dönmüştü.

''Gel hele oğlum.'' diye zorla konuşmuştu babası, stresten dudaklarının kenarındaki etleri ısırıp duruyordu Çakır. Hiç bu kadar stresli olduğunu hissetmemişti. Ablasına ilişti gözleri, utanarak bakıyordu. Genç kadın da Çakır'a istemsizce bakma yetisinde bulundu, eli ile gitmesini işaret etti.

Ayakları istemsizce ileriye giderken salondakiler şuursuzca aralarında konuşmaya başlamışlardı. Yaşlı adamın bakışları doğrultusunda hepsinin aynı anda sesi kesilmişti, korkuyordu Çakır. Kokmakta da haklıydı, kim olsa korkardı. Ne yapacağını ne hissedeceğini de bilmiyordu. Tamamen bağımsız yaşamıştı bu zaman kadar bu tür işlerden. Elleri titriyordu, yüreği avazı çıktığı kadar istemediğini feryat ediyordu.

Ama dilini tutmak zorundaydı, burada söylerse kan çıkardı. Aptal değildi, ölecek kadar aptal değildi. Bu kadar insanın arasında itiraz ederse hepsinin belindeki silahların namlusu kendisine doğrultulabilirdi. Saçmaydı ama bu düşünceye kapılmıştı. Bilirdi bu aşireti, demiştim ya okuldakilerden çok duymuştu.

İlerledikçe yerinde oturan büyükler ile birlikte bir adam da ayaklanmıştı. Kömür karası gözler karşısında dik durmakta bile zorlanan bedene ilişti, ürkek bir ceylan gibi duruyordu karşısında. Çakır hala kimseye bakmaksızın dikili durduğu yerdeyken bakışları hala zemindeydi. Gözleri dolmuşu, bakışları yukarıya kalkar ise boncuk boncuk damlalar yanaklarından aşağıya süzülürdü.

Elaların çevresi kızardı, buğulandı. O esnada yüzükleri Çakır'ın yaşlarında genç bir kız getirmişti, Çakır'a dikmişti hüzün dolu bakışlarını. Hiç kimsenin ağabeyi gibi zalim biri ile evlenmesini istemezdi, kendisi bile kardeşi olduğu halde katlanamıyordu.

Ruhsuzca yüzüklerden birini aldı, karşısındaki gence dönerek iki dudağını araladı ''Uzat elini.'' katı ve itaat bekleyen ses karşısında hiç düşünmeden uzattı elini Çakır. Ne yapabilirdi ki şuan, itiraz etmeyi yanlarına gelene kadar çok düşünmüştü. Adam kendi aksine ince olan serçe parmağa yüzüğü takarken tam olmasına biraz şaşırmıştı. Sonuçta bu bir kadın için tasarlanmıştı, ardından tepsi Çakır'ın önüne geldiğinde uzanırken bile ellerinin titrediği bariz bir şekilde görülüyordu.

Asul |BxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin