8. being a cat

164 18 12
                                    

scara gözlerini gecenin bir yarısı açtığında vücudunu saran sıcak ve konforlu his onu geri yummaya itiyordu. aslında her şeyi boşverebilirdi. düşünmeden geri uykuya dalabilirdi. eğer birkaç saat önceki gibi bir kedinin ufak tefek tüylü vücuduna sahip olsaydı, muhtemelen bunu yapardı.

ensesinden aşağı buz gibi bir his indi scara'nın. ensesine, saç diplerine vuran nefesin canlılığı ile gözleri irilmişti. kafasını ağır ağır çevirdiğinde kızıl saçlı çocuğun huzur içerisinde uyuyan yüzüyle karşı karşıyaydı. dışarıdan vuran sokak lambasının ışığı yüzüne düşüyordu. birkaç saniyeliğine ifadesinin yumuşamasına engel olamamıştı.

ajax'ı bir süredir iyi tanıyordu. uyurken bir elini karnına götürdüğünü, yemek ziyan etmekten ne kadar çekindiğini, aklına koyduğu bir iş uğruna neleri yapabileceğini, bazen tahmin edilemez davranışlarda bulunduğunu, sosyal biri olsa da içki, sigaradan hoşlanmadığını, tırnaklarını kısacık kestiğini ve gerginleştiğinde şeytan tırnaklarını nasıl çekiştirdiğini, dudağının iç taraflarını soyup durduğunu, bir şey için beklerken dizini sallama alışkanlığını, sık sık gülümsemesini, sivri köpek dişlerini, dışarıya her zaman rahat gösterdiği o düşünceli yapısını... sonra nasıl kavga ettiğini de biliyordu, sanki bir hayaleti kovalar gibi, deli deli gülmelerini biliyordu, scara ajax'ın kanının nasıl kaynadığını biliyordu.

elini düşüncesizce battaniyenin içinden çıkardı ve ajax'ın yanağına doğru uzattı. ama dokunmasına ramak kala durdurdu kendini. eğer ajax şimdi uyanırsa, hoş olmazdı. çok fazla açıklama demekti bu, sıradan bir hayat süren birinin algılamakta zorlanacağı gerçekler söz konusuydu. ayrıca üzerine kalın bir battaniye çekilmiş olsa da, kızın bedeni çırılçıplaktı. bunu düşünmek kulaklarına kadar kızarmasına neden olmuştu. iyi ki ajax onu birkaç kat battaniyeye sarmıştı. elinin ona temas etme düşüncesi bile içini bir hoş yapıyordu.

bu yüzden elini geri çekti scara. ajax'ın huzurlu yüzüne baktı, onun kâbuslarını da biliyordu. huzurlu bir uykuyu bencil bir dokunuşla bölmemeliydi.

hissettiği ve hissettiği için kendisine sinir olduğu her şeyi birkaç ay önce kendisini bu tuhaf durumda bulduğunda yolunun bu güzergâha düşmesine borçluydu. kafayı yemek üzereyken kafasında hakkında şaibeli fikirler olan sınıf arkadaşıyla karşılaşmıştı. çocuk ona şaşırtıcı şekilde son derece şefkatli bir yaklaşım sergilemişti. scara kabul etmek istemese de içi ılınmıştı bir kez. sonrasında onu sık sık ziyaret ederken bulmuştu kendini, gözü hep üzerindeydi. okulda da onu seyretmekten, bakınmaktan kendini alamıyordu. bu şekilde hissetmekten nefret ediyordu ama ajax onun zaafı hâline gelmişti. sadece... onun gibi bir dallamadan nasıl hoşlanabilirdi?

iç geçirmek istiyordu ama ajax nefesinden bile uyanabilecek biriydi, bu yüzden yavaş yavaş kendini geri çekti scara. her bir hareketi oldukça yavaş ve dikkatliydi. kedi olmak (?) onu vücudu üzerinde mükemmel bir kontrole sahip hâle getirmişti. battaniyesini sıkı sıkı tutarken cama doğru yürüdü ve çok ses çıkarmamayı umarak yukarı doğru kaydırdı. ufak bir gıcırtı duyulan tek sesti. omzunun üzerinden bakarak ajax'ı kontrol etti. sakin bir biçimde uyuyor gibi görünüyordu. ön tarafa doğru, karların arasına atılırken vücudu küçülüp siyah bir kedinin şeklini almıştı. ardında bıraktığı battaniye ise, yere düşmüştü; üzerine sinmiş koku ve birkaç koyu saç teliyle.

i've got my eye on you [childe x fem!scara]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin