15. strip the truth

229 20 13
                                    

"buna nasıl hayır derim?" ajax gülümseyerek konuştuğunda. scara koltukta geriye kaykılıp ajax'tan uzaklaştı. "aynı soruyu soramazsın. ilk kim çıplak kalırsa kaybeder. eğer kimse çıplak kalmazsa da... en giyinik olan kazanır. çekilmek mümkün."

ajax'ın donuk gözleri adeta ışıldarken yerinden kalkmıştı. "ah bayıldım, bunun varyantlarını sık sık oynayalım. dolapta içecek bir şeylerim olacaktı."

scara buna karşılık gözlerini devirmeden edememişti. verdiği karar üzerine biraz düşünüyordu şimdi. onunla yakınlaşmaktan çekinmiyordu, o tarz bir fotoğraf bile yollamıştı. yine de böyle önünde soyunma düşüncesi onu heyecanlandırıyordu. onu korkutan ise işlerin diğer yanıydı. belki de sadece ajax'ın dikkatini dağıtıp işleri ısıtmaya bakıyordu, en başından beri bir yanı kaybetmeyi planlıyordu. ajax gidip elinde biraz kırmızı şarapla döndü. bardakları doldurduğunda scara dudaklarını ıslattı. "ilk ben sorayım mı?"

ajax omuz silkti ve kızın karşısında bağdaş kurdu. scara da ince saplı bardağa uzanıp dudaklarını biraz da şarapla nemlendirdi. küçük yüzünden kayıp duran gözlüğü eski konumuna getirip gözlerini ajax'a çevirdi. "neden yalnız yaşıyorsun?"

ajax'ın yüzünden bu soruyu beklediği anlaşılıyordu. "her detayıyla açıklamalı mıyım?" sorduğu şey karşısında scara omuz silkmişti. "artık, evet."

ajax'ın yüzünde ufak bir sırıtış belirdi. elini yanağına yaslayıp sesli harfleri uzatarak konuşmaya başladı. "ehh~ karın kaslarımı cidden görmek istiyorsun ha?"

şaraptan yudumlamakta olan scara dudağını büzdü. "onları sık sık gösteriyorsun zaten. göğsünü ve götünü merak ediyorum."  duydukları karşısında ajax'ın kaşları havalandığında scara omuz silkmişti. "hadi. hep böyle bekleyecek misin?"

ajax sesli bir nefes bıraktı. bundan sonra üstü çıplak devam etmesinin bir sakıncası yoktu. cevaplayamayacağı birkaç şeyden biri buydu zaten. kazağının ense kısmından tutup çekiştirdi ve ardından kollarını kurtardı. kızıl saçları epey dağılmıştı. gözlerini scara'ya çevirirken yüzünde hoş bir gülümseme vardı. "e beklentini karşıladı mı bari?"

scara'nın yüzü düşünceli bir hâl almıştı. ajax'ın epey sağlam bir vücudu vardı. geniş omuzları, uğraşılmış kol kasları, kasıklarına kadar şekillenmiş bir karnı ve güzel bir göğsü vardı. omuzları, kollarının üst tarafı da burnunun üzeri gibi çilliydi. bu scara'ya şirin gelmişti ama onu bu düşünceli hâle sokan şey de orada duruyordu işte. çocuğun üst vücudunda çok fazla yara izi vardı. böyle izler alacak kadar dövüşüyor muydu o sahiden?

"o kadar mı kötü?" ajax'ın sorusuna karşın gözlerini yüzüne çevirmişti. "hayır, kötü değil. yaraların..."

"sıra bende değil mi?" ajax'ın konuyu hemencik saptırmasına karşın scara dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. şimdi tek yapması gereken ajax'ın yüzüne bakmaya çalışmaktı.

"ailenle aran neden kötü?" aldığı soruya karşın scara sesli bir nefes bırakmıştı. gözlüğünü gözünden çıkarıp kafasını geriye bırakmıştı. "o kadar uzun bir hikâye ki... sırf üşendiğimden bile soyunabilirim."

kafasını üzerine çevirdi. yalnız bir askılısı, bir pijaması ve bir külodu vardı. ayaklarına baktığında yüzüne bir gülümseme yayıldı. sağ ayağındaki çorabı çıkarıp gözlerini yeniden ajax'a çevirdi. ajax hayal kırıklığıyla omuzlarını düşürmüştü. "haksızlık bu."

"yara izlerin..." dedi scara. bunu duyar duymaz ajax'ın yüzü değişmişti. o da scara'ya çorabını gösterip tavırlı bir şekilde çıkardı ve kenara attı.

i've got my eye on you [childe x fem!scara]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin