i've got my eye on you [childe x fem!scara]

9. a dance on stainless snow

scara ertesi gün okula vardığında kafasında ahlâki bir ikilem dönüyordu. şimdi ajax'ı taciz etmiş sayılır mıydı? sonuçta onu içeri alan, onunla aynı yatağa baş koyan oydu. ama bunları yaparken onun yalnız bir kedi olduğunu düşünüyordu, aslında bir insan olduğunu bilse aynını yapar mıydı? bu normalin dışında bir durumdu. scara bunu açıklamakla yükümlü müydü? hoş, scara kötü bir niyet güttüğünden bunu yapmamıştı, ayrıca eğer vicdan azabı çekecekse daha önce çekmesi gerekmez miydi? o ajax'ın kalbini açtığı bir dosttu. gerçi ajax'ın ona karanlık sırlarını ifşaladığı falan yoktu. dost arasında geçen bir muhabbet gibiydi onlarınki. konuşamayacağı bir konuyu zaten konuşmamıştı. yine de scara önceki gece olanlardan sonra, biraz sorumlu hissetmişti. ajax'ın çıplak biriyle uyuduğunu bilmeye hakkı vardı. bunu düşündükçe tüyleri diken diken olurken ona nasıl söyleyecekti peki? en azından bir süre daha bu gerçeği kendinde tutabilirdi. kendine bunun etik olup olmadığını sormanın bir anlamı yoktu, tam olarak cevabını verebileceği bir soru değildi.

sırasında otururken bu düşüncelerle kafası ağırlaşmıştı. ajax'ın sırasına kaydı gözleri. çantası oradaydı ama kendisi ortalarda değildi. biraz sonra ders başladığında dahi gelmemişti. scara onun ilk dersi spor salonunda ekiyor olduğuna emindi şimdi. öğretmen içeriye girdiğinde etrafa bakındı ve ajax'ın boş sırasına takıldı gözleri. "ajax yok mu?" diye sordu öğretmen.

"var gibi mi duruyor?" sözcükler aksi aksi scara'nın dudaklarından döküldüğünde öğretmen gözlerini kıza çevirdi ve ona ters bir bakış attı. yanındaki mona kızı dürtse de nafileydi. scara kafası bozuk olduğunda hemen hemen herkesle ağız dalaşına girebilirdi. ve kafasındaki bazı soruları cevaplandıramamış olmak kafasının bozulması için yeterli bir sebepti. "çantası burada." dedi arkadaşlarından birisi öğretmene doğru. öğretmen gözlerini genç kızdan çekmeden konuştu. "güzel, o hâlde scara arkadaşı için biraz bakınabilir."

scara kibar bir dille sınıftan birnevi kovulduğunda mağrur bakışlarla sınıfı terk etmişti. ajax'ın coğrafya ile ilgili ciddi sorunları vardı. derse bile gelmemişti. scara onu biraz tanıyor ise spor salonunda keyif çatıyordu. çenesini tutamamıştı işte. o aptalın ödevini yapmak için uyanık kaldığından kendine de kızmıştı. her halükârda dersten kalmayı planlıyor gibi görünüyordu.

saçlarını kulağı ardına iterken çatılan kaşlarını düzeltmeye çalıştı ve alt kattaki spor salonuna doğru indi. büyük kapılardan birini itip içeriye girdiğinde kızıl saçlı çocuk hiç rahat görünmeyen zemine uzanmış parmağının ucunda top çeviriyordu. gözleri scara'yı bulduğunda topu suratına düşürmüştü. "burada ne arıyorsun?" sorusuyla scara tek kaşını kaldırdı ve ayağının dibine doğru yuvarlanan topa kısa bir bakış attı. "coğrafya öğretmenimiz arkadaşımı aramam için yolladı." dedi ironiyle, ses tonu hiç öyle durmasa da ironi yaptığı açıktı.

kafasını kaldırıp ajax'a baktığında, ajax yerden doğrulmuş üzerini silkeliyordu. "hm..." dedi sanki çok uzun süreler boyu düşünmüş gibi. "gelmeyeceğim." scara sinirli sinirli gülerken topu ona doğru yuvarladı. "iletirim."

arkasını dönüp yürümeye başladı. elbette kimseye bir şey iletmeyi planlamıyordu, kahvesini alıp keyfine bakacaktı. "bekle." dedi ajax'ın şimdi daha yakından gelen sesi. "sen de gitme."

scara kafasını çevirdiğinde ajax birkaç adım ötesinde duruyordu. masmavi gözleri bazen derinliklerinde scara'ya ilham veren bir delilik saklıyormuş gibi bakardı. kız dudaklarını yaladı ve ilgisini çektiğini belli edercesine ona önünü döndü. "eee, plan ne? kahvemi alıp oturmaktan daha keyifli olmalı."

ajax aldığı cevap karşısında hafif gülümsemişti. "kar yağarken kim bizzat içine girmek yerine kahvesini alıp oturur ki?"

scara dudaklarını büktü. "aklı başında olanlar?" söylediklerine karşın onun da yüzüne mütevazı bir gülümseme oturmuştu. bugün aklı başında davranmaya niyetli değil gibiydi.