"borcunu ne zaman vereceksin?"
eski arkadaşları yüzünden borç bataklığına gömülmüş 19 yaşındaki genç ne yapmalıydı?
tabiki onun da herkes gibi tek istediği... yani onun gibi yalnızların tek istediği huzurlu ve kendine yetecek bir yaşamdı. bu yüzden...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pirt
___________________
Diğerleri kahve hazırlarken patron beni yanına çağırdı. Soğusun diye dolaba bıraktığı enerji içeceğini kendisine getirmemi istedi.
Tabii ki getireceğim🥰🥰
Dolaptaduran powerade'i alıp kahve hazırlayan diğer çalışanların yanından ayrıldım.
Yukarı kata çıktım ama patronun odasından önce lavaboya girdim. Kapağını açıp elimdeki bardağa doldurdum içeceği. Lavaboda çarpılmam umarım...
Önce bardağın içindekine sonra da şişenin içindekine bi okkalı tükürdüm.
"Yarasın koçuma"
Lavabodan çıkıp odasının önüne geçtim. kapısını çaldım ve içeri girdim
"Bardaga neden doldurdun"
"Zahmet etmeyin diye 🥰🥰🥰"
"... İyi bari getir"
Gülümseyip içecek şişesini ve bardağı masaya bıraktım.
"Ben gideyim öyleyse."
"Hayır otur"
"Neden?"
"Otur."
Sesimi etmeden masanın karşısındaki koltuklardan birine oturdum ve yeri izlemeye başladım.
Patron telefonunu alıp elini bardağa uzatınca ister istemez ona baktım.
Baktığımı fark etmesine rağmen bir şey demedi ve içti.
İçti.
HAHAHAHAHAHAH
haha....ha
"İçine tükürdün değil mi..."
Hassiktir.
"Nerden bildin.."
"Bildiğim yoktu. Sadece salak olduğunun farkında olduğum için test etme amaçlı dedim. Harbiden De hakiki malsın diye nerden bildin sorusunu sordun"
Oha... Çok zeki...
Hayır.
Ben malım.
Yerimden kalkıp boğazımı temizledim.
"Eheh... B-benn... İşime döneyim..."
Patron sakince masasındsn kalkıp iç çekti. Sakin adımlar ile yanıma geldi ve tam karşıma geçti.
Beni masa ile arasına alarak yüzüme olabildiği kadar yaklaştı. Nefeslerini önce dudaklarımda, sonra da yavaşça boynumda gezinirken hissettim. Bu beni tahrik ediyordu.
"Neden tükürdün?"
İçimdeki oluşmaya başlayan arzuyu bastırmaya çalışıyordum. Onunla konuşamam...
"Neden tükürdün dedim? Sana kızmayacağım." İşaret parmağı ve orta parmağını çene kemiğime yerleştirip sonuna doğru okşadı.
"Yapma..."
"Cevap istiyorum."
Daha çok bana yaklaşınca nefes alış verişim az da olsa hızlandı.
"Sinir etmek için.."
"Ama dolaylı yoldan öpüştük. Tükürüğünü yuttum bile"
Elini yavaş ve keskince belimde gezdirdi.
"Naruto... Ne yapıyorsun..."
"Aaa hani patronduk?"
"Yapma şunu"
"Neden çok mu yaramaz?"
"Hey..."
Beni dinlemeden bedenini iyice bedenime yapıştırdı.
Sertleşirsem hiç iyi olmaz...
İki elimi iki göğsünün üstüne yerleştirdim ve bakışlarımı yere çevirdim
"Gitmeme izin ver"
"Bana karşı nasıl konuşacaktın unuttun mu yoksa?"
Ne? Ne diyor bu?
"Unuttuysan söyleyeyim. Siz dili ile hitap edecektin."
Beni burada tutmak için elinden geleni yapıyor...
"Gitmeme izin verin. Lütfen"
Naruto göğsüne bastırdığım elimi tuttu ve parmaklarını parmak aralarımdan geçirerek oraları ağır ağır, uzun uzun okşadı.
