2

25 5 35
                                    

Odamdan çıkmıştım ve hızlıca toplantı odasına gidiyordum, her ne kadar yüzümdeki telaşı silmeye çalışsam da gözlerimin dehşet içinde baktığına emindim.

Holde 1 çift mavi göz ile karşılaştım. Hassiktir. Elindeki o şey de neydi?

---

Toplantı odasına yürürken holde mavi gözleri ile uyumlu mavi kazağın içinde gayet hoş görünen Ethan vardı. Hassiktir elindeki benim laptopum muydu. Umarım değildir, değildir, değildir.

"Bunu mu arıyordunuz Bayan Emerson?" Sırıtarak elindeki çantayı gözüme sokarcasına hafifçe salladı. Çanta sallanırken dinazorlu anahtarlığımda bana el sallıyordu.

Derin bir nefes aldım. Sabah sabah yine hayattan nefret etmeye başlıyordum.

Kaşlarımı çatarak anlamaz bakışlarımı elindeki çantadan çekip yüzüne sabitledim.

"Onun sizde ne işi var?"

Sakin kalmaya çalışıyordum çünkü her an mahalle ablasına dönebilirdim bendim sonuçta.

"Hatırlamaya çalışın Bayan Emerson en son nerede bıraktınız?" Direkt söylese olmuyordu zaten.

Gerçekten hatırlamaya çalıştım. Nerede bırakmıştım ki şu an Ethan'ın elindeydi? Aklıma dün gece geldi...

---

Kahvem hazırlanırken bende ödeme işlemini halletmek için kartım dışında her şeyim olan siyah kol çantamı karıştırmaya başladım. Koluma ağırlık yapan laptop çantamı yere bıraktıktan sonra masanın üzerinde çantayı karıştırmaya devam ettim.

---

Ah salak kafam onu kahvecide unutmuş olamazdım, olamamalıydım.

Keşke dikkat edip koca çantayı yanımda taşımak yerine arabaya bıraksaydım.

"Kahveci..." dedim yavaş yavaş ona yürürken. Oda beni gözleriyle süzmeye başlamıştı, sırıtan yüzü normal haline dönüyordu.

"Orada unuttum." Ellerimle laptop çantasını tutup kendime çektim. Zavallı dinozorum kim bilir onun elindeyken ne kadar korkmuştu

"Umarım içini karıştırmamışsınızdır bay Brown bu baya üzücü olur." Sesim hem sorgular hem de dalga geçer gibi çıkmıştı. Karşısında hala kendimden emin dik bir şekilde duruyordum.

"Tabi ki de." Nefeslendi.

"Karıştırdım."

Bozguna uğramış gibi yüzüne baktım. Boy farkı nedeniyle yüzünü görebilmek için kafamı kaldırmam gerekiyordu. Cidden bakmış mıydı? Koskoca Ethan Brown benim laptopumdan çizimlere, fikirlere ve diğer bir çok şeye bakmış mıydı? Söylediğine göre bakmıştı. Ne ezik bir hareketti.

Bir kahkaha patlatarak bana baktı. "Şakaydı sadece Bayan Emerson?" Sonrada elimdeki laptop çantasına baktı. "Orada işe yaramaya değer hiçbir şey olduğunu sanmıyorum." 

"Belki bir belki iki elle tutulacak bir şey vardır belki o da yoktur."

"Orada işe yaramaya değer hiçbir şey olduğunu sanmıyorum."

Saniyeler içinde beni sinirlendirebildiği gibi moralimi de bozabiliyordu.

Omuzlarımı düşürerek gözlerimi kaçırdım çünkü dolmaya başlamışlardı. Beklemediğim bir anda en büyük yaramdan, en büyük boşluğumdan vurulmuştum.

Kendinden emin olan kadın sadece bir cümleyle de yerle bir olabiliyormuş... ne acı.

 Arkamı dönüp bir toplantı odasına yol aldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OyunbozanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin