Merhabalar.
Herkese çok geçmiş olsun. Herkesin başı sağolsun.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum:)
*********
Ölen adamın oğlu öfkeyle bağırdı.
“Öldüreceğim kızım bekle sen. Hele o oradan kurtulsun seni de, seni de öldüreceğim. Ama süründürerek öleceksiniz. Kolay ölüm yok size” dediğinde herkesin sesini bastıran sert bir ses duyuldu.“Sen kimi tehdit ettiğini sanıyorsun? Sen kimi kolay kolay öldürmeyeceğini söylüyorsun lan?”
Yanıma gelip benim bir adım önümde durup tekrardan sus pus olmuş insanlara karşı konuştu.
“Sen kimsin lan? Sen kimsin Agah benim çevremde bulunan insanları tehdit edebiliyorsun?” Dediğinde adamı tanımasına mi şaşırsam yoksa bize delikanlı olan adamların bir anda sus pus olup el pençe divan durmasına mi bilmiyorum. Herkes gücünün yettigineymiş demek ki.Efruz korkuyla bana sığındığında sosyal hizmet görevlilerinin hemen gelmesini için dua etmeye başladım.
“Abi bilmiyordum onun seninle olduğunu. Bilsem hiç yapar mıydım öyle. Yapma-“ diye korkakça konuşan adamı eliyle susturdu.
“Bak bir boynuna Agah. O kolye kimin simgesi” dediğinde hepsinin gözü boynumdaki kolyeye takıldı. Herkesin yüzü daha da bembeyaz olduğunda gülümsedim. Bazı şeyler güç veriyormuş arkadaşlar.
“Abi vallahi bilmiyordum. Bilsem yapar-“ dediğinde elimi kaldırıp susturdum.
“Benim kim olduğum önemli değildi. Kim olursam olayım fark etmezdi. Ne oldu Agah bir anda aslandan kediye geçiş yaptın” dediğimde yanımda olan Karan’ın elini belimde hissettim.
Bir şey demeyen daha doğrusu diyemeyen Agâh sus pus olduğunda yanındaki adamlar onu tutup götürmeye başladı. O an gelen sosyal hizmetlerden 2 kişi yanımızda durdu.
Elini uzatıp “Sosyal hizmetlerden ben Berna Akçay” elini yanındaki meslektaşına uzatıp ”Mert Yazıcı Efsun’u sevgi evlerine götürmek için geldik” dedi. Elini tutup bende kendimi tanıttım.
“Şifa Asel Çakmak. Efsun’un avukatıyım”“Tanıştığımıza memnun oldum Şifa hanım. Bundan sonra Efsun bize emanet. Hiç merak etmeyin çok iyi bir hayatı olacak” dediğinde kafamı sallayıp Efsun’a döndüm.
“Bi’tanem. Şimdi gitmen gerekiyor. Yeni hayatının bir adımı gibi düşün. Çok iyi arkadaşlıklar edin tamam mı? Ben telefonunu tekrardan müdürünüze teslim edecegim. Sürekli gelip nasıl olduğuna bakacağım. Sakin kendine kötü bakıp beni de üzme tamam mı?” Dediğimde gözleri dolu dolu bana bakmaya başladı. Benimde gözlerim dolduğunda burnumu çektim.
Anında bana sarılıp ağlamaya başladı. Bir süre sarılı bir şekilde durup geri çekildim. Yüzünü avucumun içine alıp gözyaşlarını sildim.
“Ağlamak yok artık Efsun. Bundan sonra hep gülmek var. Anlaştık mı?” Ağladığım için çatallı olan sesimle konuştuğumda yüzünde ufak bir gülümseme oldu.Tekrardan sarılıp “Bundan sonra ağlamak değil gülmek var. Teşekkür ederim abla. Teşekkür ederim her şey için. Seni çok seviyorum” dediğinde burnumu çekip başının üstüne bir öpücük bıraktım. Omuzlarına sarılıp karşıma baktım. Yüzündeki ufak bir ifade bulunmadan bizi izleyen Karan ile karşılaştım. Ruhsuz olduğu buradan bile belli oluyordu bence.
“Şşt ne teşekkürü her şey senin iyiliğin içindi. Bende seni çok seviyorum.” Yanaklarını öpüp onu gönderdiğimde elini sallayıp “Görüşürüz abla” dediğinde ayni şekilde karşılık verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖYLE KAL
General FictionAdı gibi Şifa olan bir kızın hikayesi. Şifa Asel bir adamın kara sevdası, gönül yarası, gönül şifasıydı. Doğup büyüdüğü mahalle onun yazgısıydı. Karan Göktürk güçlü bir adamdı ama küçük bir kız onu güçsüz bıraktı. Yarası da Şifa'sı da aynı bedende...