CareyMoon'un gözünden
Daha önce bir günde bu kadar yakın hissettiğim birini bulabileceğimi düşünmezdim. Yıllardır biriken tüm hislerim bir buzula dönüşmüş ve dış dünyaya açılmam için bir engel olmuşlardı sanki, ve şimdi eriyorlardı. Ama Lucy'le tanışarak şuna olan inancım da artmış oldu: Zıt kutuplar kesinlikle birbirini çekiyorlar.
Okul bittikten sonra odamıza geçtik. Bir yandan eşyalarımızı yerleştirirken sanki sonsuz konumuz varmış ve yıllardır birbirimizi tanıyormuşçasına sohbet ediyorduk. En sonunda işimizi hallettik ve oturduk. Bir anda Lucy'nin elindeki iz gözüme çarptı. Aynı iz... Hayır, yanılmıyorum. Omzumdakiyle aynı iz bu.-Yazar : @Gizichan
~KONUŞMA~
Lucy : - CareyMoon'un eline baktığını fark ettiğinde diğer elini elinin üzerine koyarak kapatır - bir şey mi oldu?
CareyMoon : saklamak için geç kaldın. Ama sorun değil galiba... - ceketimi dirsek hizama gelecek şekilde çıkardım ve sol omzumdaki işareti gösterdim -
Lucy : "beni araştırma ya da bunlardan kimseye bahsetme. O hariç. Onu bulacaksın. İzini sakla..."
Lucy : şu uzun boylu adam sana da mı geldi?
CareyMoon : "Izini kaybetmediğinden emin ol. Bunu unutma ve sakla." Evet. Bir yıl önce
Lucy : bana da bir yıl önce geldi.
CareyMoon : yani bahsedilen "o" ben mi oluyorum?
Lucy : bana denilene göre evet, "o" sen oluyorsun.
Lucy : sana dediklerinin hepsini söyleyebilir misin hatırlıyorsan?
CareyMoon : bu kadardı. Aramızda fazla uzun bir konuşma geçmedi. Sana ne dedi?
Lucy : neden bilmiyorum ama önemli olduğunu düşünüp kalktığımda hepsini bir kağıda yazıp ezberlemiştim. En başından söyleyeyim o zaman. " Merhaba Lucy. İzini sakla, onu görmesinler. O sana ait. Onu kaybetme. Bir dahaki görüşmemize kadar onu kaybetmemiş olursan hep seninle kalacak. Kimse anlamını bilmemeli. O sana özel. Onu kaybedersen ya da ifşa edersen cezalandırılacaksın. " Sonra bir süre bekledi. Herhalde bir şeyler dememi istiyordu ama kim ve ya ne olduğunu bilmediğim için sustum. Sonra konuşmaya devam etti. " Güçlü olmak zorundasın, saf olma. Çok enerjik bir kızsın başına bir dert açabilirsin. Dikkatli olmak zorundasın. Fazla merak kötüdür, seni tüketir ya da seni dipsiz bir kuyuya atar. Beni araştırma ya da bunlardan kimseye bahsetme. O hariç. Onu bulacaksın. İzini sakla, izini sakla. İzini sakla... " Sonra ses bulanıklaşarak yok olmaya başladı ama 3 kez daha " izini sakla " dediğini duydum.
CareyMoon : bu kadar çok tekrarın sebebi elinin üstünde çok açıkta kalmasıdır belki?
Lucy : sanırım öyleydi. Ay ama az daha konuşsaydı o yanan eve gidip 2 tane acı kahveyle dönüp oturtacaktım karşıma aaaa.
Lucy : ne geveze çıktı bende.
CareyMoon : cidden konuştukça konuşmuş. Ama bir dahaki görüşme demiş... yani onunla tekrar karşılaşacağız? Neden acaba...
Lucy : bu arada ben izimi meditasyon kullanarak sakladım. İfşa olma riski var cezalandırılmak istemem şahsen, seninde cezalandırılmanı istemem. Sakin bir melodi ile boş bir kafayla gözlerin kapalıyken açıkkenki gibi gördüklerinin aynısını yansıtıp izin yok olduğuna odaklanmam yetti benim için.
CareyMoon : sağol. Ama diğer izlerin saklanmasını nasıl sağlıyorsam bunu da öyle saklamayı tercih edeceğim sanırım bir süre daha en azından.
Lucy : o adamın ne olduğu hakkında hiç düşündün mü? Yani neden bize gelmiş olabilir ve gelecekle ilgili tahmini nasıl tuttu...
CareyMoon : bizi nasıl buldu ve ne için? Sorulabilecek çok soru var. Düşünsek de buna tam olarak anlam bulmamız zor. Madem ki tekrar karşılaşacağız, bu durumda cevabımızı da o zaman alacağız diye tahmin ediyorum.
Lucy : yinede bize bir şey sorulmadan ve ya ne bile olduğu söylenmeden bir iz verip ifşa edersek cezalandırılacağımızı ama eğer izi kaybetmezsek sanki istiyormuşuz gibi sonsuza kadar bizde kalacağını söylemesi saçma. Bu şeyin ne olduğunu ya da o adamın bile ne tür bir varlık olduğunu bilmiyoruz. Bence bazı cevapları hak ediyoruz.
CareyMoon : bu kadar soru işaretine sebep olup bizi öylece bırakacağını sanmam. Ama cevaplara kendimiz ulaşmaya çalışsak bulabilir miyiz ki?
Lucy : bir yıldır öylece bıraktı ama. Başıma ne geleceğini bilmiyorum ama bir şekilde öğrenmek istiyorum. Madem ki bu herif çok bilmişin teki yok merak kötüdür falan o zaman bu kadar soru işaretiyle bırakmasaydı. Heleki "o" dediği kişiyi bulduktan sonra çok daha fazla merak etmeye başladım şahsen.
CareyMoon : evet, sana dediğinin doğru çıkması ilginç... Bu kadar araştırmak istiyorsan bakalım o zaman?
Lucy : ... Olabilir sanırım
~Konuşma Sonu~
- Lucy : JeffreyThechan
- CareyMoon : @Gizichan
Tarafından karşılıklı yazılmıştır.CareyMoon'un gözünden
Her ne kadar o uzun adam Lucy'e rüyasında "Fazla merak kötüdür. Beni araştırma." gibi ifadeler kullanmış olsa da biz aksini yapıp araştırmaya başladık. Gerçekten bizi çok merakta bırakmıştı, bence haklıydık.
Sonuçsuz kaldığımız dakikaların ardından aniden elektrikler kesildi. Oda ise nerden geldiğini bilemediğimiz bir soğuğa büründü, sanki bir anlığına kutuplara ışınlanmışız gibi.
Karanlığa gözlerimiz alışmıştı ki aniden elektrik geri geldi. Işıkla beraberse bir o kadar sıcaklık... Sadece bana mı öyle gelmişti yoksa bu sıcaklık gerçekten rüyada beni kendine çeken miydi? Yine de sebebini bilemediğim bir şekilde rahatlatıcı... Bu düşüncelerim aniden Lucy'nin çığlığıyla kesildi. Baktığı yöne baktığımda duvarda kanla yazılmış "Sizi uyarmıştım." yazısı vardı. Pekala... sanırım bu araştırma kararı bir hataydı? Her neyse, şu an bunun geri dönüşü yok. Lucy'i sakinleştirmeye çalıştım, bu yazıyla karşılaşmak onu rahatsız etmiş gibiydi. Sanırım 13 sayısının uğursuzluk getirdiğine dair olan inancı da bu rahatsızlığını arttırıyordu.
Bir süre, yaklaşık 1 saat kadar, bu şekilde geçirdik. En sonunda duvardaki bu yazıyı temizlemeye karar verdik. Birer bez alıp temizlemeye başladık ama kan o kadar yoğundu ki silerken bir yandan ellerimize akıyordu. Rahatsız edici bu durumdan kurtulmanın tek yolu olabildiğince hızlıca temizleyip halletmekti ama Lucy için bu dayanılmaz bir hâle gelmişti sanırım. İfadesine baktığımda kusmak istediğini anlayabiliyordum bu yüzden onu tuvalete götürdüm, kendini zorlamasına gerek yoktu. O dönene kadar ben de temizliğe devam ettim. 5 dakika kadar sonra geldiğinde işimizi tamamen hallettik. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yoktu; sonuçta kimseye anlatamazdık böyle bir şeyi, bize deli derlerdi. Ve diğer bir açıdan da uzun adamın sözlerini bir kez daha görmezden gelirsek başımıza bu sefer ne gelir bilmiyorduk. En sonunda yatmaya karar verdik. Normalde uyuyabilen biri değilim, çok nadirdir bu yüzden yatsam bile öylece duruyordum. Lucy ise kim bilir çoktan kaçıncı rüyasını görüyordu. En sonunda ben de gözlerimi kapadım. Yine de içimde bu geceye dair tuhaf bir his vardı...- Yazar : Gizichan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Creepypasta Günlüğümüz
FanfictionKitabımızda iki kızın romansal bir biçimde nasıl CreepyPasta'ya katıldığı hikayesi ele alınarak başlamıştır. Hem okuyucu hem de yazar açısından eğlenceli bir kitaptır. Kitabımızda geniş ve şimdiki zaman şeklinde karşılıklı konuşmalar da bulunmaktadı...