ÜniversitePT2

18 2 3
                                    

~Karşılıklı konuşma~

Lucy : Hey! Sınıftaki tek boş sıra burası hadi gelsene. Simli bir davetiye de hazırlayabilirim tabiki 🤣

CareyMoon : ... ( peki... gülmem mi lazımdı? Neyse... ) - sessizce gelip geçti - merhaba...

Lucy : Merhaba. Lucy ben. Gayet enerjik biriyimdir insan da ayırmam az sesli konuş da duyayım kızım! Nesin sen ruh mu?? Adın ne??

CareyMoon : evet fark ettim. - enerjik olmasını kastetti - adım CareyMoon. Senin aksine pek enerjik olduğumu söyleyemeyeceğim gördüğün gibi biriyim işte...

Lucy : yine de arkadaş olmak isterim açıkçası. Ya sen?

CareyMoon : ( arkadaş?.. Benle mi cidden? ) bilmem, belki... Bir dakika, 13. odada mı kalıyorsun?

Lucy : evet. Sen de mi? - gülümseyerek gözlerine baktım - gözlerin hoşuma gitti. Havalı duruyorlar.

CareyMoon : evet. En azından hızlı bir karşılaşma oldu... ( tahminim de doğru çıktı ) ... teşekkürler. - biraz daha kısık bir sesle ve hafif dalgın bir modda - ... bu ilk kez söylendi... ( nefrete dair onca sözden sonra... ne tuhaf bir his... )

Lucy : hobilerin nedir peki? Madem oda arkadaşıyız hoca da tembel çıktı

Lucy : gelmicek bence. - yapay bir öksürme sesi - gelene kadar iyice bir tanışalım bari.

CareyMoon : daha iyi olur. Her neyse. Gitar çalıyorum ve şarkı yazıp besteliyorum ama seslendirmeyi pek tercih etmiyorum. Onun dışında bir de ormanda vakit geçirmek ne kadar hobi sayılırsa... Sen peki?

Lucy : şimdi çok geniş bir hobi alanım vardır benim ama sayıyım nefesimin yettiği kadarını. Şarkı söylemek, dans etmek, modellik yapmak, hayvanlarla oynamak ve onları beslemek, daha bir çok şey ve tasarım yapmak. Tasarımı sen de seviyor olmalısın sanırım?

CareyMoon : tarzımdan da anlayabilirsin daha çok geceyi yansıtan tasarımlar yapıyorum. Karanlıkta bilinmeyenler olur ve o bilinmeyenleri kullanmak benim işim. Modellik yaptığına göre bu da senin bu modunu açıklıyor sanırım, sana ve kişiliğine çok uyan bir tarzın var. Tatlı ve güzel

Lucy : - çok içten ve tatlı bir şekilde gülümsedim kendim bile fark etmeden - teşekkürler. Ne yalan söyleyeyim senin tarzın da sana çok uymuş. Saçının rengi bile kendine has bir güzelliğe sahip. Tarzınsa bunu daha da güzelleştiriyor.

CareyMoon : - bir anlığına hafif gülümser gibi olsa da saniyelik oldu - ilginç... gerçekten bir ilksin

Lucy : aaah aptal insanlardan bahsediyorsan boş ver onları hepsi düzleştirilmiş bir düşünce dünyasında yaşayan farklılıkları kusur olarak gören birbirlerinin aynısı sıkıcı yaratıklar sadece.

Lucy : fabrikada üretilmiyoruz ya!

CareyMoon : insanlara, ya da daha doğrusu kendini insan sanan canlılara, bunu açıklamak zor bir durum... şu an bu sınıfta bile eminim kabullenmeyen kişiler çıkacaktır... - sıkıldığını belli eder şekilde iç çeker - bazen düşününce, uğraşmak gerçekten çok yorucu...

Lucy : cidden sıkıcı bir durum evet. Ama bir arkadaşın bile olsa o vardır öyle değil mi? Seni rahatsız edenleri boş ver. Seni seven birinin yanında durduğun sürece onların sözleri bile duyulmaz hâle gelecektir.

CareyMoon : arkadaş... en azından konuşabildiğim tek kişi kaybettirildi ve üstünden 2 yıl geçti. Ama biliyor musun, bir zamandan sonra umursamayı bırakıyorsun. Ne olursa olsun devam etmem gerekiyorsa bunu yapacağım. Saçmalamaktan başka bir şey bilmeyen engelleri yolumdan atarak. Evet, benim ilerleme şeklim bu şekilde... - bir an duraksadı - ... teşekkür ederim... bunları konuşmak iyi geldi gibi. İnsanları anlamayı biliyorsun sanırım?

Lucy : sorun değil. Ne zaman konuşmak istersen buradayım. Merak etme seni yadırgamam. Biliyor musun... Aslında ben de çok yalnızım. İnsanlar hep çok enerjik olduğum için çevremde yüzlerce kişi olduğunu düşünüyor ama hepsi aslında ünlü olduğum için yanımdalar ve şimdi bile telefonumdan arayıp konuşabileceğim birisi yok. Evimde bile senelerdir yalnız yaşıyorum. İnsanlar cidden anlayışsızlar. Eğer farklıysan dışlanırsın, eğer ünlüysen de duyguların ve kimseye ihtiyacın yoktur onlara göre.

CareyMoon : bir şeyi ya da bir kişiyi dışarıdan görmek ve içinden tanımak arasındaki durum farkı bu. Yaşamamış biri anlayamaz, dinlemez ve sadece gördüğü kişi için işine gelen yorumu yapar. Bu dünya değişmeyecek... Ama yine de, sanırım oda arkadaşı olmamız iyi olmuş? Daha tanışalı ne kadar bir süre geçti ama yine de kişiliklerimizin zıtlığı aksine yaşama durumumuzun benzerliği anlaşmamız için bir aracı oldu. Bu ikimiz için de daha iyi gibi.

Lucy : sanırım en iyisi oldu cidden. 13. Oda olduğu için söyleniyordum gelirken 13. Sayı uğursuzdur ama sanırım yanıldım ya da başka bir olay gelecek başımıza.

CareyMoon : uğursuzluk... en fazla ne olabilir ki? Aklıma gelen pek bir durum yok ama sorun olursa da halledebiliriz bence.

Lucy : umuyorum ki...

Lucy : bu hoca nerde ya!

Lucy : neyse neyse gelmesin.

Lucy : boş ders iyidir. De nerde bu hoca!

CareyMoon : ders bitmek üzere değil mi zaten? Gelse de süs gibi dikilecek şu an.

Lucy : hocaları merak ediyordum da.

CareyMoon : günün ilk hocası umursamazın teki çıktı desene

Lucy : sanırım öyle. Bir işi çıktıysa lütfedip bir nöbetçiye haber verdirtebilirdi nasılsa.

CareyMoon : hocalar araya karışmadan kendi hâlimizde bir tanışma süreci daha iyi oldu yine de.

Lucy : e yani o da var.



...

JeffreyTheChan : merhaba! Bu bölüm karşılıklı konuşuyormuş gibi yazılmıştır. Lucy benim tarafımdan CareyMoon ise Gizichan tarafından yazılmıştır. Konuşmalar büyük ihtimalle sürekli olarak bu şekilde ilerleyecek.

Creepypasta GünlüğümüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin