Sayfanın üzerine düşen her mürekkep, kafasının içinde çizdiği resmin bir emaresini oluşturuyordu.
Saatlerdir aynı resim üzerinde uğraşıyordu. Bugünde atölyesinde kimse yoktu.
Bu duruma alışmış olsa da yine de üzülmeden edemiyordu.
Herkesin resmi sevmesini tabiki beklemiyordu ama insanların neden resme bu kadar ilgisiz olduğunu da anlayamıyordu.Ona göre resim çizmek bu hayatta yapabildiği en güzel şeylerden biriydi.
Konuşmasına gerek olmadan derdini resim çizerek anlatabilirdi. Hissettiği her duyguyu, söylemek istediği ve söyleyemediği her şeyi çizebilirdi.
Bunu seviyordu.Kalemi hareket ettirmeye devam etti. Boş sayfada birleşen çizgiler, ortaya kabataslak ama güzel bir görüntü çıkarmıştı.
Memnunca gülümsedi. Saatlerdir uğraşmış olsa da istediği şeyi yapabilmek mutlu olmasına neden olmuştu.
Aynı pozisyonda durmaktan ağrıyan sırtını esnetip derin bir nefes aldı.Burnuna dolan nilüfer çiçeği kokusu ile derince gülümsedi.
Duvarda ki saate kayan bakışları ile gözleri kocaman açıldı. Resim için düşündüğünden fazla zaman harcamıştı. Kalemlerini toplayıp kutuya koydu. Ardından defterini alıp ayaklandı. Sandalyesini düzeltip, şöyle bir etrafa baktı.
Her şeyin düzgün olduğunu gördüğünde askılıktan çantasını ve hırkasını alıp atölyeden çıktı.Hava neredeyse kararmak üzereydi.
Gözlerini gayri ihtiyari etrafta gezdirdi. Bugün onu görememişti.
Tenine çarpan soğuk hava ile daha fazla beklemeyip yürümeye başladı. Çok değil beş on adım sonra tanıdık birini görünce genişçe gülümsedi." Babacığım." Dedi elleri ceplerinde hızlı hızlı yürüyen adama. Babasını gördüğü için hem sevinmiş, onu bu saate sokağa çıkardığı için de üzülmüştü.
" Bahar bu konuda anlaştığımızı düşünüyordum." Dedi orta yaşlı adam. Yaşından ve hızlı yürüdüğünden olsa gerek nefes nefese kalmıştı.
Kızı onun için her şeyiydi." Valla resim çizmeye dalmışım baba zamanın bu kadar geçtiğini fark etmedim."
Tayfun Bey kafasını iki yana sallarken bu kızın resim tutkusu ile ne yapacağını düşünüyordu. Mahalle küçük ve tanıdık olsa bile her yerde olduğu gibi burada da ipsiz sapsız insanlar dolanıyordu. Dahası bir sürü sahipsiz köpekte vardı."Endişeleniyoruz kızım. Biliyorsun karanlık çöktüğünde sokakta dolanmanı istemiyoruz."
Bahar suçlu suçlu kafasını sallayıp babasının koluna girdi. " Bir daha olmayacak söz." Derken bu sözü tutmak konusunda oldukça kararlıydı. Ailesini anlıyordu. Çünkü iki yıl önce bir gece vakti kendi yaşlarında bir kız cinayete kurban gitmiş, üzerinden iki yıl geçmesine rağmen ne katil bulunabilmişti ne de bu cinayetin sebebi.
Bahar kızı pek tanımıyordu. Kıza dair bildiği tek şey ismiydi. Bir kaç kere sokakta karşılaşmışlardı ve kızın öldüğünü duyduğunda çok üzülmüştü. Ölüm zordu. Beklenmedikti.
Babası ile kol kola ilerlerken güven doluydu. Yalan yok, bu yolları tek başına giderken istemsizce her zaman birazcıkta olsa ürkerdi ama şimdi minik kalbi tamamen güven doluydu.
Biliyordu ki babasının yanında ona hiç bir şey olmazdı.Havadan sudan muhabbet ederk eve geldiler. Bahar eve girdiğinde annesini koltukta oturur vaziyette bulmuştu.
" Sen bizi deli edeceksin kızım valla bak." Demişti annesi kızını eşi ile eve sağ sağlim geldiğini görünce.
Hava kararmaya başladığında sürekli pencereden dışarı bakmış, kızının yolunu gözlemişti ama saatler geçmesine rağmen kızı gelmeyince anne yüreği endişe ile yerinde duramaz olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA
RomanceDikkat! Yetişkin içerik uyarısı. Not; Kitapta +18 sahneler olacaktır, rahatsız olacakların dikkatine. O bölümlere işaret koyarım. Tutku ve aşk dolu mahalle klasiği . 🌿 Bahar aşık olduğu adama bakarken, kalbinin sıcacık olduğunu hissetti. Mahir A...