"Neden saldırdın Serkan'a?" dedi karşımdaki memur.
Gelir gelmez sorgu odasına cinayet şüphelisi olduğum için alındım, karşımda bir savcı ve sorgu amiri vardı. Daha reşit olmadığım için çocuk savcısı buradaydı ve yanında da sosyal çalışmalarda olan bir kadın vardı. Şeytan diyor al şu önündeki suyu dök kafalarına.
"Beni taciz etti çünkü." dedim. Daha avukatım gelmediği için ve bekleyip burada daha fazla suçlu muamelesi görmemek için avukatsız girmiştim. "Beni rahatsız eden birine karşı elim armut toplamayacak ya? Bir oldu iki oldu sustum ama üçüncü de hak etti. İsterseniz size bana attığı mesajları da gösterebilirim. O şerefsiz Allah bilir yine kimi taciz etti de öldürüp attılar!"
"Selis'ciğim." dedi çocuk savcısı. "Elbette seni suçlamıyoruz fakat bize dürüst olman gerekiyor." dediğinde kafa atasım geldi. Bana ne o piçin katilinden?
"Size zaten dürüstüm, diyorum ya tüm gün evdeydim!"
"Tüm gün değilmişsin." dediğinde önündeki dosyayı açtı. "Öğlen 35 SED 150 ile evden ayrılmışsın. Arabanın annene ait olduğunu tespit ettik. O saatlere yakın bir zamanda ise ihbarı aldık. Eve bir buçuk saat sonra dönmüşsün. Bu bir buçuk saat seni daha da şüpheli gösteriyor. Hem de Serkan'ın eski kız arkadaşı Nehir'in dediğine göre Serkan'dan öldürecek kadar nefret ediyormuşsun."
"Suçlamalarınızı reddediyorum." dediğimde kendimi bir anlığına avukat gibi hissettim. "O bir buçuk saatte ölen bir arkadaşımın evine, kardeşine bakmaya gitmiştim ve o evle kendi evim arasındaki mesafe fazla. Haliyle trafik de var. Bunu da hesaba katın." Boynumu çıtlattım, rahat olmam polis memurunu şaşkına çevirmişti. "Dilerseniz o saatler arasında arkadaşımın evinde olduğunu size ispatlayabilirim, MOBESE kameralarına baktınız mı? Gittiğimiz yolda nereye uğrayıp uğramadığımızı? Araç takibi de yapabilirdiniz."
İlk defa kendimi savunurken ağlamamam beni çok şaşırtsa da bunu sonradan düşünecektim. Aden hocanın da dediği gibi acaba hukuk mu okusam...
Aklıma aniden düşen şeyle "Aden Hoca!" diye bağırdım çok yüksek sesle olmayacak şekilde. Savcıya bakıp, "Okuldaki öğretmenlerimden biri ve ayrı olarak benim eğitimimden sorumlu olan kişi. Ona sorun, Serkan'ın ve diğer erkeklerin beni rahatsız ettiğinin o da farkında, o gün Serkan'a vurduğumda hemen beni yanına aldı! Kendisi söyledi hatta onlardan uzak durmam gerektiğini."
Savcı memura bakıp, "Şu Aden hocayı getirsinler buraya. Onun da ifadesini alalım." dedikten sonra bana döndü. "Avukatın geldiğinde Serkan'ın seni rahatsız ettiğine dair mesajları da belgeleyip masama bıraksın. O zamana kadar buradasın Selis."
Savcı kalkıp gittiğinde gayet rahat bir şekilde önümdeki ağzı kapalı suyu içtim. Sosyal çalışmalardaki kadın bana bakıp, "Serkan seni rahatsız ettiyse neden onu şikayet etmedin?" diye sordu.
"Hanımefendi, şurada mezun olmama kaç ay kaldı ki onunla uğraşayım? Lise bittikten sonra yüzünü dahi görmeyeceğim insanlar yüzünden mahkemelerde dolaşamam."
Kadın susup sessizce beni izlemeye devam etti. Allah bilir aklında hangi tilkiler dolanıyordu. Sadece yüzüme bakması, vücudumu incelemesi ve özellikle saçlarıma bakması beni ürpertse de sonunda kapının açılmasıyla gözlerini üzerimden çekti. İçeriye ilk Uğur abi -aile avukatımız- ardından tanımadığım bir avukat daha girdi. Bu büyük ihtimalle İlke'nin avukat olan arkadaşıydı.
"Selis, beni neden beklemedin?" diye sordu Uğur abi hemen yanıma oturduğunda. "Umarım saçma sapan bir şey söylememişsindir savcıya."
"Neden söyleyeyim ki? Suçum olmadığı bir durumda kendimi savunabiliyorum." dedim omuzlarımı kaldırıp indirerek. Ardından kadına baktım. "Hanımefendi avukatlarım geldiğine göre artık çıkabilir misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİS| Texting
Fiksi Remaja05**: Geceler iyi olmasa da sana iyi uykular olsun gözbebeğim. 05**: Sabah uyandığında büyük ihtimalle bu kim, sorusuyla aklın karışacak ve beni engelleyeceksin. Kim olsa engellerdi değil mi? Tacizci gibi görünmek istemiyorum gözünde. 05**: Eğer ba...