🪼¹

729 74 76
                                    

hosgeldinizz kizlarr
bolumu okuduktan sonra hemen cikip gitmeyin tamam mi 😔😔 cunku bu bolumden dalga seslerini duyamazsiniz

__

✧˖ °🐚✩°。⋆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✧˖ °🐚✩°。⋆

Genç adam kafası şişmiş bi şekilde gecenin altında sigara dumanını üflüyordu boş sokağa. Sigaradan ne kadar haz etmese de bazen başı ağrıdığında gözleri ve dudakları arıyor, parmaklarının arasına kondurunca biraz rahatlıyor gibi hissediyordu.

Yorulmuştu. Yorucu olan bir çok etkenle karşılaşmıştı geçtiğimiz bir yılda. Üniversiteye başlamış, ilk yılından zor dersler yüzünden epeyce bocalamıştı. Bir de üstüne yıllardır hayalini kurduğu ayrı eve çıkma mevzusu düşündüğü kadar kolay olmamış, hatta en çok yıpratan etkenler arasına girmişti.

Doğru düzgün yemek yapabildiği söylenemezdi, çok açken bir şeylerle uğraşmaktan nefret ettiği gibi hazır yiyeceklere koşuyordu. Bu da ailesinin yanındayken dikkat ettiği sağlığı ve vücuduna epeyce yüklenmiş ciddi halsizlikler hissetmeye başlamıştı bazı dönemler. Gün içinde su içmeyi unutuyordu ayrıca. Yatağa yattığında kuruyan damağını o anın yorgunluğuyla siktir ediyor ve umursamadan uyuyordu. Sabahları içtiği paket kahvelerden aldığı kadar geçiştiriyordu bu sorunu.

Tek başına olmak düşündüğünden de zordu.

Şimdi ise ailesinin yanına gelmiş, annesinin leziz yemekleriyle tıka basa doyarken biraz olsa kendine gelmiş hissediyordu. Üniversitenin veridiği yaz tatilinin üzerinden dört gün geçmesine rağmen şimdiden yenilenmiş gibiydi.

Ta ki bu sabaha kadar.

Annesi ve babası sabah kahvaltılarında her yaz gittikleri uzun tatil için oğullarına fikir sunuyormuş gibi yapmışlardı başta. Bu teklif ona pek de ilgi çekici gelmediği için ilgisizce reddetmişti. Ailesinin bi kaç yazdır gittiği kasabayı annesi yüzünden bolca duymuştu ve sakin duran sahil kasabasında, tüm yazını geçirme gibi bi isteği falan oluşmamıştı hiçbir zaman.

Ama ne olduysa annesi sabahtan beri dillendiriyor, gelmesi için bir sürü bahane üretiyordu ilginç bi şekilde. Her zaman oğlunun kararlarına saygı duyan kadın darlamalar sonucu başını ağrıtmadan edememişti. En sonunda akşam yemeğinde sert bi sesle onu reddederken kadının kırılan bakışları yüzünden ağrıyan başına sancılar girmişti.

Annesi onu şımartmış da nankörlük ediyor olduğunu düşünmeden edemiyordu. Babasının her zaman arkasında durmasından mı böyle kolay tavır alabilmişti onlara? Berbat hissettiği gerçeğiyle odasından aldığı sigara paketiyle müstakil evde dışarı atmıştı kendini, yalnız Seul sokaklarına.

Şimdi içine çektiği dumanın hiçbir halta yaramadığını fark ederken biraz yürümüş, ilerdeki konteynıra atmıştı izmariti. Tek eliyle kısa kahverengi saçlarını karıştırırken diğer eliyle de cebine attığı telefonu çıkardı. Yarın buluşacağı arkadaşlarına gelmeyeceğini söylerken kapının şifresini giriyordu bir yandan da.

433Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin