🪼²

367 63 121
                                    

COK HEYECANLIYIM
kizlar gercekten cok heyecanliyim SIZDE HEYECANLI MISINIZ?? hadi beraber heyecanlanalim 😔😔
bol bol yorum yapin da mutlu oluyum

boyle tatli bi yaz seyhati sarkisi acin bir de buraya birakin biz de dinleyelim  💙
benim şarkım feel it 🫶🏻

__

✧˖ °🐚✩°。⋆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✧˖ °🐚✩°。⋆

Genç adam uçaktan inerken yüzüne çarpan nemli, sıcak ve güneşli havayla sersemlemiş kendini yapış yapış hissetmekten engel olamamıştı. Merdivenlerden inerken yolcuları bekleyen otobüse bir sürü yabancı ve anne babasıyla ilerliyordu.

Annesinin elinden büyük valizi alıp sürüklerken ve sonunda bütün yolcularla birlikte otobüse binerken nemli hava daha da boğuyordu onu. Etraftan yükselen bilmediği sözcüklerle dolu gürültüden hiç bir şey anlamadığı için anne ve babasının konuşmasını dinliyordu sadece.

Geleceğini söylemesinin üstünden üç gün belki geçmişti, emin değildi. Annesinin kendi valizini hazırlarken şarkı söylemesine gülüp lazım olacak şeyler için sürekli onu darlamıştı. En sonunda tüm bir gününü alan valiz düşündüğünden küçük olurken annesi sorun etmemesini söylediğinden boşvermişti geri kalanını. Evde arkadaşlarıyla görüntülü konuşurken arkadaşları onunla bolca dalga geçmiş, çıtır italyan kızlarla tüm yazını geçireceği için her zamanki soğuk nevale halimden kurtulması gerektiği öğütlerini almıştı bolca.

Başını yanındaki cama çevirip havalimanına geldiklerini görünce Seul'de olduğu gibi herkesin kapıya yöneleceğini düşünse de herkes otobüs durduktan sonra uyuşukça hareket etmişti. İnsanlar birbirini itmeden sohbet ederek ilerlerken ona her şey şimdiden ilginç geliyordu. On dakikanın ardından havalimanından da çıktıktan sonra nemli havaya hala alışamamış olmasından havanın temizliği üzerinde duramıyordu bile. İstemsizce içinde Seul ve bu sahil şehrini karşılaştırıp duruyordu.

"Bu taraftan Jungkook." Babasının sesini duyunca herkesin ilerlediği taraftan farklı bi tarafa ilerleyen ebevenylerinin peşine düştü. "O tarafta turusitler için pahalı otobüsler oluyor. Bu tarafta bizim kullandığımız otobüsler." Babasının sanki buranın yerli halkındanmış gibi konuşması onu güldürse de hiç bir şey dememişti.

Valizleri taşımaktan ağrıyan kolları en son küçük otobüse binince rahatlamıştı. "Gittiğimiz yeri bulduğumuza çok mutluyum. Hem turistler tarafından çok bilinmiyor, hem de öyle güzel ki. Babanı bu konuda bir çok kere tebrik ettim." Annesini dinlerken hareket eden otobüs camından dışarıyı izliyordu. Çok dolu olmayan otobüs nemli havadan biraz sıyrılmasını sağlerken etraftaki yeşil alanları izledi. Kablolu kulaklığının teki çalışırken diğerini tişörtünün üzerine bırakmıştı.

Dağlar yemyeşil mavi göğe uzanıyor, güneşle birlikte parlıyordu. İner inmez burnuna dolan deniz havası arkadaki açık pencereden içeri girerek daha da yoğunlaşıyor, kendini serin suya bırakmak için heyecanlandırıyordu. Bacaklarına düşen güneşin yakıcılığından kaçtı, yarım saat kadar etraftaki küçük kasabaları izledi, insanların bu kadar huzurlu görünmesine şaşırdı, Seul'u düşündü.

433Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin