guncel bolume geldik kucuk tavsanlarim
taslaklarim biraz birbirine girmis olabilir sorun yok ufaktan tatli bi bolum oldu🎧 hot in ny dinliyorum
yaz sarkilarinizi acip oyle giris yapin kucuk hikayemize 🌊🫧🍋__
"Bunu Dorian'ın yaptığına inanabiliyor musun? Tanrım, o geceyi unutamıyorum." Ales elindeki birayı biraz sallayıp ardından büyük bi yudum aldı. Jungkook onun çoktan sarhoş olduğunun farkındaydı ama sarhoş olunca daha çok konuşması ona komik geldiği için durdurmuyordu da.
"10 yıllık arkadaşlığımızın bi gecesini bu kadar büyütmene gerek yoktu." Dorian burnunu kırıştırmıştı. Onun da çakırkeyif sesi belli oluyordu. "Altı üstü maketinin üstüne kustum." Aradan geçen bi kaç sessiz saniyenin ardından hatırladıkları anıyla kahkaha atmaya başladılar. Jungkook'un fotoğrafı görünce katılması uzun sürmedi.
Üç oğlan camları açık balkona çıkmış biraz sarhoş olmaya karar vermişlerdi. Kızlar başka zaman kalacaklarını söyleyip gideli çok oluyordu. Onlar gittiğinden beri nerdeyse hiç susmamışlar ,tabiki özellikle Ales, bir çok konudan sohbet etmişlerdi.
Roseanne hariç dördü küçüklükten tanışıyordu mesela. Her yılın üç ayını nerdeyse yapışık geçiriyorlar, bu durumdan hiç sıkılmıyorlardı dediklerine göre. Küçükken anlaşmanın daha zor olduğunu, birbirlerinin kişiliklerine alıştıkça sanki sürekli birlikteymiş gibi hissettiklerini söylemişti Dorian. Hemen ardından Ales ise bazen Dorian'a katlanamadığını ekleyip kafasına yastık yemişti.
Üç farklı şehire dağılıyorlardı yaz bitince. Bianca başka, Ales başka, Dorian ve Gia başka şehirdeydi. Yıl içinde boş anlarında buluşuyorlardı ama elbette hiç birinde Roseanne olmuyordu. Görüntülü konuşmaları saymazlarsa yani. Bunlar Ales'in anlattıklarının özetiydi. Devamında eski anıları anlatmaya başlamışlardı Jungkook'un da eğlendiği bi şekilde. Bir çok komik ve rezil anı dinlemişti. Bazı benzer anılarla onlara katılmış, Koredeki hallerinden bahsetmişti. Bi ara Jungkook ve Dorian birden bire şınav çekme yarışına bile girmişti.
Akşamları gülerek devam ederken bira bardakları yenilenip duruyordu ve çoktan başlarına giren ağrılar göz kapaklarını zorlamaya başlamıştı. En sonunda Ales elindeki bardağı iki eliyle tutarken geriye doğru düşmüş ve bardaktaki birayla birlikte yere dağılmıştı resmen. Jungkook da sarhoşluğuyla kahkaha atarken gördüğüne emin olmak için Dorian'a dönmüştü. O sırada eline yasladığı kafasıyla uykuya geçen Dorian çoktan yedinci rüyasına geçmiş gibiydi.
Ayağa kalkıp yukardan ikilinin fotoğrafını çekti. Sonra bardakları toplayıp mutfağa götürdü zar zor. Masanın üstündeki çöpleri topladı. Ortalığın toplu olduğuna emin olduktan sonra ilk önce masaya düşmüş Dorian'ı sonra da yerde rahat duran Ales'i küfürler eşliğinde kanepelere taşıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
433
FanfictionÇünkü seni otuz saniye hissettim, iki dakika yirmi üç saniye boyunca izledim, bir dakika kırk saniye ise hayal ettim. Benim mavi, yaz aşkım; dört dakika otuz üç saniyeydin ama bir ömür sürdün.