3.Bölüm
NamJoon ile toplantı odasının önünde durduk ve kapıyı açtı. Onun arkasında duruyordum.Kapıda bekleyen NamJoon'a Jimin;
"Hyung içeri girsene."
Dedi.
"Sizi biri ile tanıştırmak istiyorum. Hye-Jin yeni menajerimiz. Bundan sonra bu yolda bizimle o devam edecek. Hye-Jin üyelerle tanışmak için içeri gir lütfen."İçeri girdim ve beyaz ayaklı tahtanın önüne geçtim.
"Açıkçası şu anda çok heyecanlıyım bu yüzden ne diyeceğimi mi bilmiyorum. Adım Kim Hye-Jin şimdilik bunu bilseniz yeterli olacaktır. Size biraz bugün ki programdan bahsedeyim. İlk önce saat 4:30 da hepiniz için özel dikilen kıyafetleri denemeniz gerekiyor bu yüzden o saate tasarımcılar gelecek. Daha son-."
"Menajerim bir şey söylemek istiyorum? Bize bundan bahsedildi ama muhtemelen defterde yazmıyor. Akşama bir davet yemeği var. Onun içinde saatleri ayarlamak lazım. Haberinizin olmadığını düşündüm. O yüzden söyledim."
Bu konuşan Jungkook idi. Dudaklarını büzmüş bir şekilde yapılması gerekenleri anlatırken çok şirin gözüküyordu. Söyleyeceklerini bitirince ona gülümsedim. "Teşekkür ederim. Kalem var mı söylediğini kaydedeyim."
"Ah tabiki."
Elindeki kalemi bana verirken üzerindeki bol tişört masanın öbür tarafına uzandığı için göğsünün gözükmesine sebep olmuştu. Olanları görmüştüm ama hiçbir şey yokmuş gibi kalemi alıp bugünün tarihini yazılı olduğu sayfayı açtım ve not ettim.
"...Daha sonra katılınması gereken bir tv programı var. Ezberlemeniz gereken replikleri Bay Si-Hyuk bana atcaktı. Ona göre fotokopi çektireceğim. Akşamda zaten yemek var. Sormak istediğiniz bir şey varsa söyleyin lütfen."
"Benim var. Size Menajer Kim mi diyelim?"
"Evet lütfen. Peki ben size isminizle mi hitap edeyim."
"Bana Sexy Jungkook diyebilirsin."
Jungkook'un oradan lafa atlamasıyla hepimiz güldük."Şaka yaptım. Muhtemelen aynı yaştayız o yüzden bana ismimle hitap edebilirsin. Eğer senden büyük isem oppa kelimesini kullanmazsan sevinirim."
"O kelimeyi sevmediğini biliyorum. Eğer diğer üyeler içinde bir sakıncası yoksa isminiz ile devam etmek istiyorum."
Herkes o sırada onaylar şekilde ses çıkardı.
...
Bende toplantı odasında yaptığımız küçük konuşmayı bitirdikten sonra fotokopi odasına çıkıp Bay Si-Hyuk'un bana attığı dosyaları fotokopi çektirdim. Ve kafeteryadan kendime bir kahve aldım. Diğer gruplarında takıldığı bir yerdi burası. Tam ödemeyi yapacakken Jungkook karşıma çıktı."Hanımefendinin hesabını bana yazın. Yanınada her zamanki muzlu süt olsun."
"Buna gerek yoktu. Teşekkür ederim."
"Afiyet olsun."
Utandım
Yerin dibine girdim
Yanaklarım...
Hiç sormayın çünkü kıpkırmızı. Eyvah. Neyseki Jungkook gitmiştide bunları görmedi.
...
Stilistler gelmişti. Bende ne olup bitiyor diye bir bakmak için yanlarına gittim.
Kadın stilist yanıma geldi yüzünden bir bokluk olduğu belliydi.
"Bayan Kim bir sorun var. Min Yoongi için yapılan takımda pantolon uzun geldi. Halbuki hepsi ölçülerek yapılmıştı. Ve zamanımız yok,akşam yemeğine az bir vakit kaldı. Ne yapacağız? Yeni bir pantolon dikmek uzun bir zaman alacak.""Başka bir üyeyle olur mu diye düşünüyorum da onunla değiş tokuş edebilirsiniz. Ama olmaz. Bir kaç dakika verebilir misiniz bir düşüneyim. Hemen gelirim."
Kadın Tamam anlamında kafa eğdi ve mahcup bir şekilde önüne bakarak Yoongi'nin yanına geri döndü.
...
15 dakika sonra aklıma bir fikir geldi. İkisinin yanına gittim."Şimdilik 2 saati idare etsin diye iğne ile tuttursanız. Ama çengellin iğne ile bir kısmını sanki bilerek yapılmış gibi. Kumaş pantolon ama birde o çengelli iğnenin olduğu kısımların yakınlarına azıcık delikler açılabilir. Uygun olur mu?"
"Bayan Kim nerden aklınıza geldi bilmem ama çok iyi bir fikir. Yapıp size göstereceğim."
Gururlu bir şekilde gülümsedim ve diğer üyelerin yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘛𝘩𝘦 𝘔𝘢𝘯𝘢𝘨𝘦𝘳☕︎
Fanfictionİş bulmak için HYBE'e girmiş olan Hye-Jin menajerlik mesleği ile hayatının bu kadar değişeceğini bilemezdi.