TV PROGRAMI

10 1 0
                                    

4.Bölüm
Son bir gözetimi de yaptım sonra programa katılabilmek için özel arabayla yayın binasına gidip üyelere gereken makyaj yapılıp replikleri tekrar üstünden geçtik.
...
Replikleri tekrar ederken katılacakları program ulusal kanalda yayınlanacağı için İngilizce konuşmaları gerekiyordu. Arada ise bazı espriler patlatıyor, gayet eğlenceli bir şekilde tamamlanıyor du.

"Soru ne olursa olsun İngilizce cevap vermeliyiz." (Kıkırdar)
Jk elindeki kağıtlara bakarak söylemişti bunu ardından Tae devam etti.

"Bugün nasılsın?"
Jungkook da espri olsun ye Ingilizce tek bildiği şeyi söyleyecekti.

"Müzik daima..."

İçeride nir kahkaha koptu. Sonra konuşmaya Jimin dahil oldu.

"Burda olmak nasıl bir duygu?"
Jungkook yine cevap verdi.

"Müzik daima... Herşeyi birleştiren bir gereçtir."

Salonda yine kıyamet koptu. Bende gülmüştüm. Sonra içeriye üyeleri çağırmak için bir kadın girdi. Bende onlarla beraber çıktım ve en öndeki koltukların birine oturdum onları izlemek için.
...
TV programı başarılı bir şekilde tamamlandı.

*Eun-Su arıyo*
Eun-Su: -   
Hye-Jin:

-:Kızım sen nerdesin? Ulaşamadım bir şey oldu zannettim.

+:Burdayım Eun-Su. Bir şey mi oldu?

-:Yok canım sen keyfine bak. Akşam müsait misin diye soracaktım.

+:Akşam üyelerin bir davet yemeği var. Harbi soruyorum bir şey mi oldu?Aaa!!akşam yemeğe çıkacaktık değil mi? Ben çok özür dilerim. Unuttum onu bugün olduğunu, o kadar yoğun bir gündü ki onlar ve benim için.

-:Anlıyorum Hye-Jin sorun değil senin işinin olmadığı bir gün görüşürüz. Ben Min-Soo'ya söylerim.

+:Çok teşekkür ederim Eun-Su. Gitmem gerekiyor. Hazırlanacakmışız bizi çağırıyorlar.

-: Tamam canım sen bekletme. Görüşürüz.

Telefonu kapattığım gibi koşarak kulise gittim.

"Geldim. Üyeler nerede onlar hazır mı?"

"Saçları ve makyajları yapılıyor Bayan Kim. Sizin ilede ben ilgileneceğim. Lütfen beni takip edin."

Kadın söylediklerini bitirince onun peşinden gittim.
...
Üyelerle birlikte ben neden gidiyorum bilmiyorum ama muhtemelen önemli bir yerim var.
Bir süre sonra makyajım bitti. Az bir kapatıcı ile rimel makyajın olmazsa olmazdıydı. Birde burnumun üstüne biraz allık ve kendinden olan ama kapatıcı yüzünden belli olmayan çillerimi ortaya çıkarak bir kalem ile tamamlandı.

(Sonuç olarak böyle gözüküyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Sonuç olarak böyle gözüküyor.)

Kıyafet ve saça gelirsek saçlarımı boyatmak istemezdim ama daha vaktimizin olduğunu öğrendiğimiz için kahverengi saçlarıma sarı eklettim. Aralarda normalde vardı. Ama kadın biraz daha eklemezsen bir şey olmayacağını söyledi. Bende kabul ettim.

(Buda böyle oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Buda böyle oldu. Saçın siyah olan yerleri doğal kızıl)

 Saçın siyah olan yerleri doğal kızıl)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kıyafet bu)

Her şeyim tam oldu. Çok güzel olmuştum. Lan harbi ilk defa bu kadar güzel oldum. Neyse üyelerin yanına gidiyorum şimdi.
...

"Ooo-hhaa"

Hepsi bana bakmıştı.

"Çok i-iyi olmuşsunuz."

Jimin ve Tae aynı anda;
"Asıl sen kendine bak menajerim, çok iyi gözüküyorsunuz."

"Teşekkürler. Hadi gidelim şöför bizi bekliyor."
...
Arabaya binince Jungkook arada bir bana bakıyordu. Hafif bir şekilde ona bakarak bir şey mi oldu anlamında kafamı salladım. Oda konuşmaya başladı;
"Menajerim bir şey söylemek istiyorum."
Ne oldu dercesine baktım.
"Bir şey mi var Jungkook?"

"Bizim ortak bir grubumuz yok onu kurmamız gerekiyor."

"Bende numaralarınız yok. Verirseniz kurarım."

"Yoongi Hyung Menajerimizin yanına geçebilir miyim? Numaraları ona vereceğim de."

"Gel."
Tövbe Bismillah, yanıma bir afet geliyor.
Geldi...

"Sen al bak."
Telefonunu elime verdi. Şaşırdım açıkçası bana bu kadar kısa sürede güvenmesi garibime gitti.

"Şifren ne?"

"012197"

"Ciddi misin Jeon şifreni bize bile vermedin? Menajer Kim siz ilksiniz."

"Gerçekten mi Jungkook? Bana neden verdin? Üyelere bile vermemişsin ki ben senin hiç bişeyinim."

"Sen öyle san,menajerim değil misin?"
Göz kırptı.

"Aa Jeon ben evliyim ama böyle şeyler yapma biliyor olmam gerekiyor."
Demek isterdin ama yok yani, yemedi.
Sessiz bir şekilde kimsenin bize bakmadığı sırada kulağına yaklaştım ve;

"Jungkook, benim doğum tarihimi yazmışsın. Tesadüf olarak kabul ediyorum."

"Tesadüf zaten. Ama..."
Araba durmuştu geldik herhalde.

"'Ama...' dedin."

"Boşver."
Şöför'e yönelerek

"Geldik mi?" Diye sordum.

"Evet efendim."
Bizi indirmesi için güvenlik gelmişti kapıyı açtı ve dışardaki ARMY'ler çığlık atmaya başladı. E haklılarda.

𝘛𝘩𝘦 𝘔𝘢𝘯𝘢𝘨𝘦𝘳☕︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin