6.Bölüm
"Bayan Kim'in durumu iyi alerjik tepki verdiği besini midesinden temizledik. Ama sonuçlarda hamile olduğu gözüküyor. "
Hepsi birlikte doktorun söylediği şeye şaşırmıştı."NE!!."
"Nasıl ya? Bir yanlışlık olamaz mı? Karışma gibi falan."
"Bay Jeon böyle gözüküyor."
"Hastanede benim ismimde illaki biri vardır. Ondan olduğunu düşünüyorum. Kaç aylık gözüküyor mu acaba."
"Evet 5 olarak yazılmış."
"Oha doktor bey ama bunu benden daha iyi bilmemiz gerekmez mi. Hani doğuma 4 ay kalmış karnımın büyümesi gerekmez mi? Ayrıca eşim ile hiç beraber olmadım."
"O zaman kesin bir yanlışlık olmuştur. Çok özür dilerim."
"Sorun değil ama çocukların kalbine iniyordu. Benimde aynen öyle."
...
Hye-Jin'den devam
Hastaneden çıkalı iki gün oluyor ara ara mideme ağrı girsede işim beni zorlamadığı için çalışıyorum. Şimdi size bir zortluk birde içinizi eritecek iki anı anlatacağım.
Hastanede yattığım sürede iki gün müşahade altında tuttular herhangi bir şey olur diye neyse, o sırada gece olmuştu. Banada dinlenmem için serumuma iğne yapmışlardı. Yani baygındım gecenin karanlığında uyandım acayip derecede susamıştım ama midem yıkandığı için belirli bir saatin dolması gerekiyormuş midenin olanlara aşılabilmesi için. Neyse konu yine bu değil. Uyandığım da da demiştim ya susamışım diye elimi komidinin üzerine atmak için arkamı döndüğümde koltukta biri uyuya kalmıştı. Kim dersiniz tabii ki doğru tahmin Jungkook du. Birde yazarın gözünden dinleyin bunu.Yazardan
Hye-Jin gece susadığı için uyanmıştı uzun sürede içememenin verdiği su ihtiyacı da onu uykusundan uyandıracak şekilde olmuştu. Suyunu içebilmek adına arkasındaki komidine doğru bir hamle yaptı ve koltukta uyuyan birisi onun dikkatini çekti. Koltukta onu bekleyen bir adet Jungkook vardı. Hye-Jin karşısında Eun-Su'yu değilde Jungkook'u görünce şaşırmıştı. Hafifçe doğrulup ona doğru bakmaya başladı. Saçları gözlerini hafif bir şekilde kapattığını görünce eli ile düzeltmek istedi. Elini Jungkook'un saçlarına doğru uzattı ve parmaklarından yardım alarak kenara doğru itti. Son hamleyide yaparken Jungkook yavaşça gözlerini açtı ama hala o uykulu tavrı vardı.
O süre zarfında sadece bir birlerine bakıyorlardı. Bir süre bu şekilde devam ettiler ve sonra Hye-Jin kendine geldi ve uzaklaştı. Sonra Jungkook'un orada rahat olamadığını düşündü ve ona bir teklif yöneltti.
"Jungkook, orada rahat mısın?""Sayılır. Neden sordun."
"Hasta yatağı iki kişiye yetecek kadar büyük eğer kabul ederse-."
Hye-Jin sözünü bitirmeden Jungkook yerinden kalktı ve yatağa doğru ilerledi. Kendisine ayrıldığı yere uzandı ve bir kolunu Hye-Jin'in beline attı. Hye-Jin de ona doğru dönük olduğu için elleri ile Jungkook'un saçlarını okşamaya başladı. Jungkook Hye-Jin'e biraz daha sokularak göğüsüne yattı ve kokusunu içine çekti. Kısık bir tonda bir şeyler mırıldanan Jungkook'un söyledikleri çok anlaşılmasa da Hye-Jin anlamıştı. Söylediklerine hafifçe gülümsedi.
"Hye-Jin beni çok korkuttun. Lütfen beni bırakma.""Jungkook hiç bir yere gitmiyorum. Lütfen şimdi biraz uyu."
Bu şekilde sabaha kadar beraberlerdi. Eun-Su da o sırada odaya girdi ve ikisini böyle sarmaş dolaş görünce fotoğraflarını çekti.
Hye-Jin'den devam
Yazarında anlattığı üzere rüya gibiydi. Birde kötü kısmı var. Hastanede kaldığım iki günde birinde Jungkook varken diğerinde Jin vardı. Gece ikimizde uyuyamayınca bana arabada Eun-Su'ya haber verebilmek için telefon rehberimdeki kişilerden söze girdi. Yine detaylı bir şekilde yazara bırakıyorum.Yazardan
Sabah olduğunda Eun-Su, Jungkook ve Hye-Jin'i öyle görünce fotoğraf çekip onları uyandırdı başka kimse görmesin diye.
Akşam olduğunda ise diğer üyeler evine gitmek için hazırlanmıştı. Jin de Hye-Jin ile kalmak istediğini söyledi. Saat gece yarısı 1 e doğru gelirken Jin konuşmaya başladı. Arabadaki olayı anlattı ve kocası ile ilgili işgillendiğini belli edercesine bir soru yöneltti.
"Söylediğim gibi Eun-Su'ya haber vermek için açmıştım ve dikkatimi çeken bir numara oldu.""Ne n-numarası Jin?"
"Birinde (Min-Soo kankam 👰♀️👛) Min-Soo kankam ve yanında gelinle cüzdan vardı. Bu ne demek oluyor diye düşündüm. Aklıma bir şeyler geldi ama senden dinlemek istedim."
"B-ben şirkete girmek için çocukluk arkadaşımla evlendim. Ama bunu sadece iş için yaptım. Gerçekten Jin lütfen bana inan."
Hye-Jin'in gözünden bir yaş düştü ve Jin ayağa kalkıp Hye-Jin'in yatağının kenarına oturdu."Hye-Jin, lütfen ağlama beni abin gibi gör olur mu? Ben sana inanıyorum."
Dedi ve Jin, Hye-Jin'e sarıldı.
Sonra ise Jin konuşmaya devam etti."Hye-Jin, sana bir şey söyleyeceğim."
"Söyle abi."
"Ben Jungkook ile seni gördüm."
"Gerçekten mi özür dilerim ona zarar vereceksem uzak dururum."
"Ne istersen yap şirket bilmediği sürece sorun yok ben başka bir şey anlatmak istiyorum o yüzden konuyu açtım."
Hye-Jin meraklı gözlerle Jin'e bakmaya başladı."Alerjin tutup lavaboda bayıldığında masadan bir fırlayışı var. Görmeliydin. Sana çok değer veriyor."
"Evet biliyorum o sırada bilincim açıktı. Dizlerini kafamın altına koydu ve bir süre sonra ne olduğunu anlayınca beni kucağına aldı. Bende o beni kucağına almadan önce ona nefes alamadığımı ve bana yardım etmesini istediğimi söyledim."
Hye-Jin'den devam
Yazarında anlattığı gibi olaylar böyle oldu.
...
Hafta sonunu iple çekerken çoktan gelmişti bile. Biraz erken uyanıp yüz bakımımı yaptım. Eun-Su uyanmamış olduğu için güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım.Yumurtaları dolaptan çıkardım ve bir kaba koydum sütü, unu ve diğer gerekli malzemeleri de ilave ettikten sonra güzelce çırptım ve tava ısınırken o sırada üyelere mesaj attım.
________________________
Beyler Ve Bir Bayan
Hye-Jin:Hepinizi hafta sonu kahvaltısına bekliyorum pancakeler pişmek üzere bekliyorlar. Hemen gelin.
________________________
Mesajı göndere tıkladım ve çayın suyununda kaynadığını görünce demlemem için birazda onla uğraştım. Sonrada gidip Eun-Su'yu kaldırdım. Üyelerin geleceğini söylememiştim. Sadece misafirimizin olacağından haberi vardı.
Ben bütün masanın işini tam bitirmişken kapı çaldı. Gidip kapıyı açtım.
"Hoşgeldiniz.""Hoşbulduk." Dedi Hoseok sevecen bir tavırla.
Üyeler içeri girerken Eun-Su'nun surat ifadesini görecektiniz gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Kahvaltı masasına oturduk.
"Pancakelerden de alın hepsini kendim yaptım.""Hye-Jin sende bu poğaçadan al en sevdiklerim bunlar." Diye söze girmişti Tae.
Gözlerim bir süreliğine Jungkook'a kaymıştı sabahtan beri tek konuşmayan oydu. Acaba Jin konuştuklarımızı ona anlatmış mıdır? Azımı tutamadım ve o sözcükler çıkı verdi.
"Jungkook iyi misin sabahtan beri hiç konuşmadın."
"Evet iyiyim." Dedi sahte bir gülüşle.
Pek inanmasamda inanmış gibi yapmalıyım. Sonra onu bir köşeye çekip derdi neyse konuşuruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘛𝘩𝘦 𝘔𝘢𝘯𝘢𝘨𝘦𝘳☕︎
Fanfictionİş bulmak için HYBE'e girmiş olan Hye-Jin menajerlik mesleği ile hayatının bu kadar değişeceğini bilemezdi.