YEMEK

7 1 0
                                    

5.Bölüm
  Bize ayrılan masaya geçmiştik, ilk önce üyelerin oturmasını beklemiştim ama hepsi bana bakıp sonrada NamJoon'un "Bayanlar önden." demesiyle ne olduğunu fark ettim. Gülümsedim ve teşekkür edip oturdum. Benim ardımdan da üyeler oturdu. Sonrasında Bay Si-Hyuk geldi.

"Davet edenler neredeler?"

"Bende onları aradım az önce girmeden, trafik biraz yoğun diyorlar. Gelirler birazdan."

"Tamam o zaman. İçeçek bir şeyler söyleyelim mi?"

"Olur."
Bay Si-Hyuk içecek söylemek için garsonu çağırdı. Garson geldi ve herkesin kadehine kırmızı şarap doldurdu.
...
Neredeyse yarım saattir bekliyorduk ama ne gelen var nede bir haber.
Aha Bay Si-Hyuk'un telefonu çalıyor.
"Evet Bay Park biz çoktan geldik sizi bekliyoruz."
-
"Tabi ki sorun değil."
-
"Anlıyorum, ama bir dahaki sefer olursa yolun durumuna bakın. Benimde çocuklarım robot değiller akşama kadar dolulardı."
-
"Görüşmek üzere."
Bay Si-Hyuk sinirli bir şekilde telefonu kapatıp konuşmaya başladı.
"Ne istiyorsanız söyleyin. Gelemiyorlarmış."

"Bir daha bir program yapayım mı efendim?"

"Gerek yok çok görüşmek istiyorlarsa şirkete gelsinler."

"Tamam."

Hepimize lokantanın bir sipesyali olan yemeklerinden getirdiler. Tabiki ben yemeği ilk defa duyduğum için içindekileri merak ediyordum yemeği getirmeden garsona sordum.

"İçinde mantar var mı acaba?" Diye sordum.
Garson da çok geçmeden cevap verdi.

"Evet var efendim, yemeğin tadını mantar veriyor."

"Mantar koymadan ikram edebilir misiniz? Alerjim var da."

"Tabiki."
...
Yemeklerimiz geldiği sırada bir kaşık aldım çünkü çorbaydı yani çubukla yiyemezdim. Baya güzel olmuştu. Mantar koymadan da bu kadar iyi ise. Mantarlı halini düşünemiyorum. Çorbadan bir kaç kalık daha aldıktan sonra boğamızda bir acı hissetim.
Ah! Boğazım şişiyordu. Nefes alamıyordum.
"Bay S-si-Hyuk izninizle lavaboya g-gidebilir miyim."

"Tabii git."
Saygıyla baş selamı verdim ve hızlı bir şekilde lavaboya gittim. Ah! Nefes alamıyorum ya offf. Gözlerim kararıyor.
Yazardan
Hye-Jin alerji ilacını arıyordu çantasında ama koymayı unutmuştu. Görüş alanı biraz daha daralınca ince vücudunu yere bıraktı. O sırada da tuvaletten çıkan kadın Hye-Jin'i uyandırmaya çalıştı ama başaramayınca lavabodan çıktı ve yemek salonuna doğru bağırdı.
"Lavaboda bir hanımefendi bayıldı saçlarının aralarında sarılar ve siyah bir kıyafeti var."
Bunu duyan Jungkook bayılan kadının Hye-Jin olduğunu anladı ve masadan fırladı. 

Kızlar tuvaletine gözünü bile kırpmadan giren Jungkook Hye-Jin'i yerde yatarken gördü ve onu yanına çöküp dizlerini başının altına aldı. Onu görünen Hye-Jin;
"J-jungkook n-nefes alamıyorum."
Hye-Jin sözlerini söyledikten sonra gözleri iyice kapandı ve aynı zamanında da boğazında kırmızı kırmızı benekler oluştu. Jungkook hemen onu kucağına alıp kızlar tuvaletinden çıkardı o sırada da üyeler arkasından gelmişti zaten. Üyelere bakıp hemen dışarıya çıktı. Arabada yine Hye-Jin'in yanına oturmuştu. Kızı da yanına oturur pozisyonda yerleştirdi ve kafasını kendi omzuna yasladı. Sessiz bir şekilde ona doğru eğilip fısıldadı;
"Hiç bir şey olmadan seni yetiştireceğiz. Biraz dayan."

Taehyung da o sırada konuşmaya başladı;
"Ailesine haber vermemiz gerekmez mi? Ya da arkadaşına falan."

"En yakın arkadaşını tanımıyoruz ki." Diye lafa atladı Hoseok.

"Ben tanıyorum. Başvuru için geldiğinde beraberlerdi. Ama numarasını almadım tabiki."

"Son aramalarda belki vardır. Ya da acil aramalarda." NamJoon'un sözünü Jimin devam ettirdi.

"Suga Hyung, Hye-Jin'in çantasının sen aldın değil mi? Baksana telefonuna."
Suga Hye-Jin'in çantasını açtı ve elini içene attı. Elini çıkardığında ise beyaz renkli bir poşete benzeyen kare şeklinde bir parça çıkardı. Onun ped olduğunu anlayınca hemen çantaya geri soktu tedirgin bir şekilde. Üyelerde ne olduğunu anlayınca ona güldüler. Suga da sinirli bir şekilde çantayı alıp Jin'in eline verdi. Jin de profesyonel bir şekilde telefonu aldı ve şifre girmeye gerek kalmadan acil durum simgesine tıklayarak oradaki kişilere göz gezdirdi.
________________________
Canım❤️❤️❤️      
Para düşkünü hıyar 🔪🔪
Min-Soo kankam 👰‍♀️👛
Annem
Babam💵
(👰‍♀️👛= evlilik cüzdanı demek.)
________________________
Jin Canım yazan kişiyi aradı kocası diye düşünmüştü çünkü.

Hye-Jin'in en yakın kız kankası telefonu açınca yani Jin karşıdan gelen kadın sesini duyunca garipsedi. Kocası çıkar diye düşünmüştü.

"Efendim Hye-Jin. Bir şey mi oldu? Yemekte olacağını söylemiştin."

"Merhaba ben Kim SeokJin World wide handsome. İlk önce kimin ile konuştuğumu öğrenebilir miyim lütfen?""

"Oh! Ne!! K-kim SeokJin mi? Bu geniş omuzlu,WWH, uçan öpücükler gönderen Kim SeokJin mi?"

"Ta kendisi. Ama hala adınızı bilmiyorum."

"Adım adım neydi lan benim. Heh adım Eun-Su."

"Tamam sakin ol bir şey söyleyeceğim. Hye-Jin'i şu anda hastahaneye getirdik ve gelmen gerekiyor. Ama sadece sen bil. Başka kimseye söyleme."

"Tamam da, kocasıda mı bilmesin?"
Jin, Jungkook'a baktı ve konuşmaya devam etti.
"Şimdilik kocasıda bilmesin."
Sonra telefonu kapattılar zaten telefon kapandığı gibide hastaneye gelmişlerdi.

Jungkook Hye-Jin'i yine kucağına aldı ve hastanenin acil bölümüne götürdüler. Hemşireler Hye-Jin'i gördükleri gibi sedye getirdiler ve ne olduğunu öğrendiler. Hemen onların ardından da doktor geldi ve genç kızı ameliyathaneye aldılar. Hye-Jin'in boğazı iyice kötüye gitmişti nefes alabilmesi için oksijen maskesi takıldı ve midesi yıkandı. Bir süre sonrada yapılan işlemler bitti ve onu güzel bir V.I.P odaya aldılar sonuçta Dünyaca ünlü BTS grubunun menajeri idi.
...
Hye-Jin'i ilk başlarsa görmelerine izin verilmesene yarım saat içinde bilincinin açılmasıyla beraber buna izin verildi. Çünkü genç kızın oksijen problemi vardı. Bu yüzden de beyinde bazı hücreler durmuştu ama erken bulunması ile beraber de  tekrar çalışmaya devam ettiler.

Üyeler içeri girdiler ve Hye-Jin'in başına toplandılar. Bang Pd'yi soracaksanız o paparazzilere açıklama yapıyor. Doğal olarak Jungkook onu kucağında hastaneye getirdi çünkü.

"Hye-Jin iyi misin?" Jungkook endişesini belli eder ses tonu ile konuşmaya devam etti.
"Çök korktum- yani çok korktuk."

"İyiyim teşekkür ederim." Hye-Jin'in ardından Jin ve NamJoon aynı anda konuştular.

"Gerçekten iyi misin?" Aynı anda konuşmaya başladıkları için herkes gülmüştü. Hye-Jin de gülmüştü ama gülüşünü bozan şey ise kasıklarına giren ağrı idi.
"Ahh!"

"İyi misin Hye-Jin doktoru çağıralım mı? Ya da hemşire? Dur sen konuşma ben gideyim."

Hye-Jin Jungkook'un bu haline gülümsemişti. Ve tam Jungkook gidecekken elinden tutup onu durdurdu. "Jungkook korkma iyim ben."

Jungkook kızaran kulaklar ile diğerlerinin yanında olduğunun farkına vardı. Ve konuşmayı kesti. Tam o sırada da doktor odaya girdi. Herkesin gözü kapıya döndü.

Hoseok ve Jimin aynı anda doktora aynı soruyu yönelttiler.
"Doktor Bey Hye-Jin'in durumu nasıl?"
  Doktor çok geçmeden cevap verdi.
"Bayan Kim'in durumu iyi alerjik tepki verdiği besini midesinden temizledik. Ama...."
Hepsi birlikte doktorun söylediği şeye şaşırmıştı.
"NE!!."

𝘛𝘩𝘦 𝘔𝘢𝘯𝘢𝘨𝘦𝘳☕︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin