12.Bölüm
Hye-Jin'nin anlatımı ile;
Sabah erken kalkıp kızlara güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Sonuçta onlardan büyüktüm. Eun-Su ile aramda ay farkı bile olsa...Korede bir ay bile önemli, değil mi? Ki bizim aramızda 12 ay var.
Neyse, en son pancakeleri pişirdim ve güzel bir tabakla masaya servisi yaptım. Kızların yanına yukarı kata çıktım ve onları uyandırdım.
"Günaydın uyuyan güzeller, kalkın bakalım!!"
Biraz durdum ve kalkmadıklarını görünce süprizi onlara söyledim."Pancake yaptım size..."
İlk başta mırın kırın etselerde daha sonra söylediğim şey ile ikiside yataktan kalkıp bende önce aşağıya inmişti.
"Oh my god Unnie! Çok leziz görünüyor."
"Evet gerçekten de çok güzel görünüyor Hye-Jin."
"Afiyet olsun! Hadi siz oturun ben size çaylarınızı koyayım."
"Yardım edeyim mi?"
"Gerek yok Lesya sen yemene bak ben gelirim hemen."
Salondan çıkıp mutfağa gittim, tezgaha koyduğum fincanlara çayı doldurdum ve küçük tepsiye fincanları yerleştirdim. Salona doğru gittiğimde ikiside salonda değildi.
"Lesya...Eun-Su!!"
"Unnie! Lavabodayız merak etme!"
"Niye?"
"Eun-Su'nun midesi bozulmuş, kusuyor."
"Ne!"
Elimdeki tepsiyi masaya bırakıp yanlarına acele bir şekilde gittim.
"Eun-Su, iyi misin?"
"E-evet, iyim. Biraz midemi üşütmüşüm herhalde."
"Doktora gidelim mi?"
"Hayır gitmeyeceğim! Y-yani gerek yok. Birazdan sıcak bir şeyler içerim iyi gelir."
"Peki, sen nasıl diyorsan."
Eun-Su klozetin üstüne eğilir şekilde ki pozisyondan kendini düzeltti ve ellerini yıkadı. Yüzü çok solgun görünüyordu. Daha sonra masaya oturduk ve bir kaç bir şey atıştırdıktan sonra masayı Lesya ile topladık. Eun-Su'yu da koltuğa uzandırdık ve bende üzerini küçük bir pike ile örttüm. O orda biraz dinlenirken bende mutfakta bulaşıkları makineye yerleştiren Lesya'nın yanına gittim.
"Lili, bir şey söyleceğim."
"Efendim Unnie."
"Bugün Eun-Su'ya göz kulak olur musun? Benim şirkete gitmem gerekiyor."
"Tabiki bakarım ne olacak."
"Birde..."
"Birde ne?"
"Birde hal ve davranışlarına biraz dikkat et olur mu? Başka bir şey olabilir ondan şüpheleniyorum."
"Ne gibi...yoksa...hamilelik gibi mi? Eyvah!"
"Shh, sen hiç bir şey bilmiyorsun tamam mı? Belkide gerçekten de onun dediği gibi basit bir üşütmedir. O yüzden çok dikkat et, bir şey belli etme."
"Tamam, deneyeceğim."
"Sana güveniyorum."
Ona gülümsedim ve yukarı kata odama çıktım. Dolabı açıp üzerime ne giysem diye düşündüm. Daha sonra altıma siyah eteğimi giydim, üzerime siyah kısa bir gömlek ve ayakkabı olarakta siyah botlarımı giyerek kombinime baktım. Üzerime siyah takımımla uysun diye ince kabanımı giyeceğim birde çanta diye yine siyah en sevdiğim deri çantamı alacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘛𝘩𝘦 𝘔𝘢𝘯𝘢𝘨𝘦𝘳☕︎
Fanfictionİş bulmak için HYBE'e girmiş olan Hye-Jin menajerlik mesleği ile hayatının bu kadar değişeceğini bilemezdi.