13. İlk Yaramazlık

7.8K 115 8
                                    

Çiseleyen yağmur şiddetini arttırmaya başladığında koşarak kulübün kapısından içeri girdim. Gideceğimiz araç kulüpten kalkacağı için sabahın erken saatlerinde Garen beni evden aldı ve beraber buraya geldik. Şimdi ise Garen'in hazırlattığı valizlerin araca yüklenmesini bekliyorduk. İki gün için bu kadar ne hazırlatmıştı merak ediyorum doğrusu.

Birkaç dakika sonra Garen'in kapıdan giren bedeniyle bakışlarımı ona çevirdim. Bana doğru yürümeye başladığında gözlerimi üzerinden ayırmadan yanıma gelmesini bekledim. Yağmurdan dolayı ıslanan saçlarındaki damlalar alnından yüzüne süzülüyordu. Sandalyeden kalkarak yanaklarından çenesine doğru ilerlemekte olan damlanın üzerine bir öpücük bıraktım. Şu an Garen'le aramızdaki ilişkiye bir isim koyamıyordum, bir ilişki içerisinde olduğumuzdan bile emin değildim ama aramızda reddedemeyeceğim bir çekim vardı. Ondan hoşlandığımı kabul ediyorum ama daha fazlası için kafamı karıştıran bazı şeyler var.

Dudaklarımda hissettiğim dokunuşla düşüncelerimin arasından sıyrıldım. Garen dudağımda kalan su damlasını parmağıyla sildi, ardından parmağının yerini sıcak dudakları aldı ve minik bir öpücük bırakarak geri çekildi. Kollarımı boynuna dolayacağım sırada kapının önünden geçen bedeni görmemle hemen kollarımı indirdim. Engin Bey'in bu saatte burada ne işi vardı?

Yüzümdeki ifadenin değişmesiyle Garen kaşlarını çatarak ne olduğunu anlamak istercesine yüzüme baktı.

"Engin Bey'i gördüm, bu saatte burada olması garip değil mi?" Garen hiç istifini bozmadan "Yanlış görmüşsündür." dedi ve ellerini belime koyarak tekrar dudaklarıma yöneldi. Sinirlenerek ellerini ittim ve dışardan duyulmayacağını umduğum ses tonumla konuşmaya başladım.

"Garen ne yapıyorsun ya Engin Bey burada diyorum, ne gördüğümü biliyorum herhalde! Bizi bu şekilde görmesini istemiyorum. Sonuçta o benim patronum ve biz yine iş için buradayız."

"Güzelim Engin görse ne olacak? Bir şey olmaz endişelenmene gerek yok."

"Ne demek görse ne olacak ya! İstemediğimi söylüyorum."

Oflayarak arkasını döndü ve kapıya doğru ilerlerken konuştu. "Kim gelmiş diye bakmaya gidiyorum."

On dakika sonra Garen, ben ve Engin Bey arabada oturuyorduk. Evet sürpriz bir şekilde Engin Bey de bizimle geliyordu ve Garen bu durumdan hiç de memnun değildi. Büyük arabada ben Engin Bey'in yanındaki koltukta oturuyordum, Garen ise tam karşımda oturuyordu. Biraz önce yaşadığımız olaydan dolayı hala sinirli olduğum için bakışlarımı Garen hariç her yerde gezdiriyordum. Yaklaşık 7 saatlik yolumuz vardı. Bodruma gidiyorduk. Sanırım Bodrum'a yeni bir şube açacakları için satın alacakları mekanı görmeye gidiyorduk. Nasıl olsa beni ilgilendirmediği için Engin Bey anlatırken pek de dinlememiştim.

Sıkılmaya başladığımda biraz müzik dinlemenin iyi geleceğini düşündüm. Çantamdan kulaklıklarımı çıkardım, her hareketimde Garen'in bakışlarını üzerimde hissediyordum. Kulaklıklarımı taktım ve sevdiğim şarkılardan rastgele birini açarak başımı cama yasladım.

Başımın sertçe cama çarpmasıyla gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm şey Garen'in yüzündeki sırıtış oldu. Gözlerimi devirerek telefonumun ekranından saate baktım. Neredeyse 9 olmuştu. Sanırım 3 saat uyumuştum. Engin Bey'e baktığımda onun da uyuyor olduğunu gördüm.

Duyduğum sesle Garen'e döndüm, beni yanına çağırıyordu. Aslında sinirim geçmişti ama hemen yumuşamak istemiyordum.

Bir anda aklıma gelen fikirle yüzümde şeytani bir sırıtışın belirmesine engel olamadım. Engin Bey'e kısa bir bakış attıktan sonra uyuduğuna emin olarak Garen'in yanındaki koltuğa oturdum. Umarım önümüzdeki birkaç dakika içinde uyanmazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın Ateşi | Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin