"Ben geldim"
"Hyunjin?"
Jisung arkadaşının odasına girdiğinde yatakta yarı çıplak uyuduğunu görünce geri çıkmıştı.
"Bir kerede uyanık ol be adam"
Arkadaşı kendinden 2 yaş büyüktü. O da okulu bitirmeye çalışıyor diğer yandan ise yarı zamanlı işte çalışıyordu. Geçimlerinin yarısından çoğunu Hyunjin"den sağlıyorlardı. Her ay başka şehirde yaşayan babası ona harçlık gönderiyordu ve bu para ikisine ve ihtiyaçlarına yetiyordu. Ama göndermediği aylarda oluyordu tabiki bu yüzden Jisung kendini Hyunjin'e yük gibi hissediyordu.
Jisung içerde otururken Hyunjin ayakları yerde sürünen pijaması ile yavaş yavaş yürüyordu.
"Üzerine birşeyler giy hasta olucaksın"
"Nerdeydin sen"
"İşim vardı"
"Gene karakoldaydın değil mi"
Jisung kafasını salladığında büyük olan kafasına hafifçe vurmuştu.
"Kaç defa diyeceğim yapma şu hırsızlık işini kendimize bakabiliyoruz zaten ne gerek var"
"Hyun üzgünüm ama kendimi sana yük gibi hissediyorum. Hem annemin masrafları için"
Hyunjin anlamaz bakışlarla küçüğe baktı.
"Yani sen beni merak etme ben çok iyi bir elemanımdır."
"Kesin kesin ne çalmaya çalıştın"
Jisung cevap vermeyince büyük tekrardan sordu.
"Ahh. Yarı zamanlı işimde birazcık kafa dağıtırız diye şey alıcaktım.. "
"Evet içki çalıcaktın"
Büyük olan yanlışını düzeltince Jisung kafa salladı.
"Ve birazcık para alıcaktım ki. Alırken patron içeri girdi."
"Aferim göt kafa"
"Ama bak serbestim"
"Bir daha duyarsam. Han jisung! Bir daha duyarsam kendini kapıda bulursun! Anladın mı beni?!"
"Tamam anne"
"Bak bide dalga geçiyo"
Diyip kafasına tekrar geçirmişti.
"Hyun git üzerine bişey giy seni böyle görmeye alışık değilim"
"Uuu küçük gay peki, bana şey olmanı istemem"
"Oha hyun abart"
Hyunjin gülerek mutfağa geçti ve hazır ramenler için sıcak su koydu.
Daha sonra ise dizi eşliğinde ikisi yemeklerini yedi
Kısa bölüm olduğ ühühüüh