"Han Jisung, sen akıllanmayacaksın belli, attırayım mı iki gün seni nezarethaneye"
"Hayır efendim bir daha yapmayacağım. Yani yaparsam size yakalanmayacağım"
Polis şakaklarını ovaladı. Bu genci ne yapacaktı bilmiyordu. Sürekli birşeyler çalan gence kim ne yapabilir ki? Daha reşit bile değildi 17 yaşında okula giden bir gençti.
"Han Jisung dışarı çık, ve senin üzerinden bir daha şikayet alırsam. Tutuklama emri ile bulur atarım hapise. Anladın mı!"
"Anladım efendim, teşekkürler, görüşü- yani görüşmeyelim"
"Evet görüşmeyelim"
Han Jisung gene paçayı sıyırmıştı karakoldan elleri cebinde bir şekilde çıkmıştı. Cebindeki pilot kalemi çıkarıp bir bakış attı. Hah'layıp bu polisin ne kadar dikkatsiz olduğunu anladı.
Boş karanlık yolda yürürken elindeki çantasına baktı. Okula bile bazen istemeden Hyunjin'in ısrarları üzerine gidiyordu.
Boş yolda sallana sallana gidiyorken elindeki çanta birden biri tarafından alınarak kendinden uzaklaşmaya başladı."Lan"
Jisung başta afallasada kendine geldi. Ve koşan adamın peşinden koşmaya başladı.
"Lan gel lan buraya!"
Jisung bağırsada işe yaramıyordu. Adam hala koşuyordu. Adam ara mahallelere girip Jisung'u atlatmaya çalışıyordu. Gene bir ara sokağa girdiğinde Jisung boş yola baktı. Adamın koştuğu sokağın çıkışına hızlaca koştu Jisung.
Gel bakalım şimdi
Jisung koşuş seslerini duyduğunda kendini hazırladı. Ve maskeli adamın karşısına çıktı. Suratına bir yumruk savurmasıyla maskeli adam yere yapışmıştı.
"Ah siktir, elim"
Jisung yerde yatan adamın yanına eğildi.
"Şu yaptığına bak orusbu çocuğu"
Diyip çenesi ile kafasını hareket ettirerek elini gösteriyordu. Jisung adamın kayan gözlerine baktığında maskesini indirdi.
Ah şu surata bak
Adamın patlayan dudağına bakıp ardından kendine bakan gözlere baktı.
"Tanrım, kim sana boş çantayı kaçır dedi, tabi suç bende boş olan çantanın peşinden koşuyorsam"
Yerde yatan adam oturur vaziyete geldiğinde. Kanayan dudağına elini götürdü ve içinden siktir çekti.
"Sen az önce bankadan para çekmedin mi"
"Ne bankası amk, ben az önce karakoldan çıktım"
"Ne polis misin"
"Hayır"
"O zaman karakolda ne işin vardı"
"Sanane sana hesap vermek zorunda mıyım"
"Fiş kesmiyorum burda hesap vermene gerek yok"
"Çantamı kaçırdıysan bu senin suçun seni dövmem benim suçum değil"
Jisung yerde oturan adama baktı. Daha sonra ise yerdeki çantasını aldı. Tam dönüp gidecekken yerdeki adam kalkıp yanında belirmişti.
"Gitsene işine"
"İşimi az önce kaybettim"
Jisung yanındaki bedene bir bakış attı.
"Kaç yaşındasın ben 18"
"Bende 17"
"Hmm ben Lee Minho"
"İyi"
"Tanışmayacakmıyız"
"Hayır istemiyorum"
"Ben istiyorum"
"Ahh git artık"
"Peki şuan gideceğim ama tekrar karşılaşırsak tanışalım"
"Hı hı evet, git hadi"
Dediğinde yanındaki beden önünden geçip sağındaki sokağa girdi. Daha sonrada Jisung'a bir bakış atıp önündeki duvarın öteki tarafına atladı.
Değişik.
Jisung yabancıyı kafasına takmadan tek arkadaşı ile kaldığı küçük evine doğru yürümeye başladı.
Böyle bir konusu olan fic varmı bilmiyorum ama başladım bakalım umarım devam ettirir ve yayından kaldırmam💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LeMin // Minsung
Fiksi PenggemarLee Minho Han Jisung'un boş çantasını çalmaya çalışır.