Dicle bedirhan a ait olan kendisine emanet edilen arabaya hızla binmiş ve hastaneye doğru yola koyulmuştu bedirhan a asla ulaşamıyor ve korkuyordu hem uraz hem bedirhan içindeki korku çığ gibi büyüyordu
Arabayı acemi bir şekilde diğer arabaların önüne geçirirken bir yandan da bedirhanı arıyordu deli gibi korkuyordu onlara bir şey olmasından bedirhan telefonu kapattıktan sorna hemen polis i aramış durumu söyleyip bedirhan'ın aracının plakasını vermişti
"Sakin ol dicle sakin hiç bir şey olmayacak hastaneye gideceksin önce hastane" diyerek kendini sakinleştirmek için uğraşıyordu
Bedirhan üç ay önce tanıdığı abisi gibi sevdiği birisiydi. birlikte sabahlamışlar Birlikte yemiş içmişlerdi üç ayda her günü bedirhan ile geçmişti her ne kadar uraz bunu bilmese de
Uraz ise son bir aydır tanıdığı sinem e aşık olan urazdı işte fazlası yoktu içindeki hisleri dışında
Boğazını temizleyip derin bir nefes alıp verdi ağlamaklı olan sesini bastırıp cezaevi müdürünü aradı
Bir kaç çalma sonucu açılmıştı telefon"Buyrun dicle hanım" diyen müdürle göz devirdi dicle "uraz nerrde" diye sorduğunda adam bir süre durmuştu vereceği cevabı arıyordu
"Duymadınız sanırım" diye sert çıkan sesiyle sordu dicle "uraz bey ufak bir kaza sonucu hastaneye kaldırıldı ama durumu iyi merak etmeyin" dediğinde dicle sinirle güldü
" Ne kadar ufak mehmet bey biraz açabilir misiniz bana pek ufak denmedi de"
"Bakın dicle hanım bir münakaş-"
" Münakaşaya bilmem ben uraz neden hastanede dedim yoksa benimde kafamın içinde ki münakaşa dan dolayı size iş görmez raporu yazmak zorunda kalırım" sonrada üzülmüş gibi ekledi " ah nasıl da atlarım eski cezaevindeki mahkumlara istismar videolarınız vardı bende ah ah B-12 eksikliği işte " dediğinde sinirden eli ayağı titriyordu diclenin içi ile dili tamamen farklıydı
" Dicle hanım o konuyu kapatmıştık"
"Hayır ben öyle bir şey hatırlamıyorum uraz iyi olduğu müddetçe unutacaktım şuan hatırlamam için hiç bir neden göremiyorum son kez soruyorum uraz a ne oldu" dedi üzerine basa basa
"Koridorda birine saldırınca gardiyanlar ayıramayınca ateş açılmış"
"Neresinden vuruldu"
"Sırt" dediğinde dicle sinirle dişlerini birbirine bastırdı " bu siktiğimin gardiyanı bilmiyormuşmuş uyarı ateşinin naısl yaptığını" diye sinirle söylendi
dicle böyleydi işte sinirlenir küfür ederdi birini kızdırmak için küfür ederdi küçümser di çünkü elinden başka bir şey gelmezdi küfür edene kadar kimse onu ciddiye almazdı ya da küçümseyen e kadar. insanlar onu duysun diye küfür ederdi hem başka nasıl karşısındakini sinir edebilirdi ki kendisini ciddiye almalarını sağlayabilirdi
Ve abilerin den öğrendiği tek şey buydu 7 yaşından beri küfür ederdi hatta abileri dicleyi ciddiyetle karşılarına oturtur küfür öğretirdi
Dicle de ne zaman zor durumda kalsa ya insanları küçümser ya da küfür ederdi
"Bende tam bilmiyorum dicle hanım ama gözünüz arkada kalmasın ben gerekeni yapacağım" dicle alayla " ne yapacaksınız" diye sordu sola doğru dönerken "doğuya göndereceğim tabi" dedi adam övünürcesine dicle kahkaha atıp ciddiyetle " meslekten atılacak" dedi üstüne basarak ve devam etti "ve hapse girecek" o gardiyanın bilgilerini mesaj olarak bekliyorum" diyerek telefonu kapattı kapatır kapatmaz tekrar ağlamaya başlamıştı nasıl bir histir bu diye düşündü ve hastanenin otoparkına girdi aracı park edip hızla indi üzerini düzeltip burnunu çekti

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY PARÇAM ~TEXTİNG
RomanceDicle: sana neden yazdığımı biliyorsun değilmi? Dicle: görüldü mü attın o telefon sana verildiyse benim sayemde verildi ve bana görüldü at diye değil Dicle: hergün cezaevindeki bir suçluya yazmıyorum Dicle: daha doğrusu yazmam istenmiyor Dicle: ne y...