baş belası

81 6 0
                                    

söylediklerim üzerine yola koyulmuş ve birçok köpeği halletmiştik bile kendimi o dağlık arazide bir kayanın arkasına atmış yorgun bir nefes vermişdim timde dinlenmek için bulunduğum yere yakın menzillere yerleşmişti savaş albaya haber vermiş ve yanıma gelip tıpkı taklid eder gibi yaptıklarımı tekrarlamış ve oturmuştu

- haber verdim helikopter yakın bir alandaymış 20 dakikaya burada olur

- güzel şu şerefsizi bir an önce albaya teslim edelim

- aynen öyle

dedi ve susutu bir kaç dakika boyunca gözlerini bana kilitlemiş öylece bakıyordu sonunda dayanamayarak

- bişey mi oldu?

- ne gibi?

- ne bileyim

dedim. ve susutum

( off ne bileyim ne ya ne bakıyorsun yani demen gerekirdi yani benim tanıdığım aslı karşındaki erkeğe böyle cevap verirdi ne olduda sıra buna gelince susutum ben)

iç sesim ile girmiş olduğum düşğnce fırtınası yoğunlaşırken saçladımda hissetiğim nefes irkilerek dış dünyaya dönmemi sağladı kafamı çevirir çevirmez savaşı dibimde görünce afalladım tam konuşucakken kullağıma eğildi ve

- sanki sen bana gelince hep susuyorsun değilmi baş belası

dedi ve geri çekildi o şaşkınlıkla aniden

- hi seslimi düşündüm ben sen duydunmu duymadım de

- niye duymamam gerekn bişey mi düşünüyırdun

- yok ne düşünmesi yani off

ben hayatımda ilk defada olsa saçmalarken bana bakıp yandan sırıtan savaşa bakdım

- neye gülüyorsun sen( bu da soruya zaten bana gülüyo tabi kime gülecek)

savaş aniden ayağa kalktı o kalkınca bende kalktım ki aniden dibimde durup kısa bir göz temasından sonra burnuma dokundu ve sırıtmaya devam ederek

- kızardın yüzbaşı kızardın

dedi ve gitti neydi bu şimdi öyle dibims girerse olacağı buydu zaten of aslı ne diyorsun sen saçmalama ya

karargaha geçip teyit raporu verip  o şerefsizi albaya teslim ettikten sonra tüm tim anlaştık ve akşam bende toplanmaya karar verdik o zamana kadar halledilmesi gereksn işlerimizi halletmiştik pınar bana yardım olsun diye önden gelmişti beraber mutfağa geçip yemek yapmaya yeltenirken

- menümüzde ne var aslı hanın

-hımm söyleyeyim fırında patatesli tavuk, pirinç pilav, salata, ayran diye düşündüm ama istersen farklı... diycektim ki pınar sözümü keserek

- bayıldımm bu olur işte hadi soyalım patatesleri dedi şen sesiyle

- tamam hadi soyalım dedim şen sesine karşılık içten bir gülümseme göndererek

biz işe koyulmuş ana yemeği bitirmiştik bile pınar ayran yaparken bende salatanın malzemelerini doğruyordum neşemiz yerindeyken bir anda pınar

- ayy aslıı savaş yüzbaşı da çok yakışıklı değil mi ama ya

- ne alaka şimdi pınar

- ya ne ne alaka adam yürüyen karizma üstüne asker ve ve senin erkek versiyonun gibi değilmi

- pınarr ne alaka dedim ayrıca hiçte bana benzemiyor

- gayet benziyor canım ayrıca dedi güldü ve devam etti herkese firtına gibi esen rüzgarın ona gelince sagil kenarı havasına dönüyor naberr

SOLDİERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin