'Güzel gözlü çocuk'

605 44 31
                                    

Selamlarrrrr
Welcome to our world✨✨✨✨✨
Nasılsınız
Umarım sağlıklı ve huzurlu olursunuz
Yeni kitap, yeni bir dünya ve yeni ortam
Beğenmeniz dileğiyle
İyi okumalar ve iyi votelamalar
(Votelamayı unutmayın canlarım 🐻)

(Tırnak içinde yer alan italik cümleler veyahut kelimeler Taehyung'un dudaklarından dökülen sözcüklerdir.)

İyi okumalar

Bu hikayedeki tüm isimler, karakterler, yerler ve olayların gerçek kişi, olay ve kurumlarla ilgisi yoktur. Yazarın hayal gücünden doğmuştur.
Tamamen hayal ürünüdür.

1 aydır olduğu gibi yine Seul Devlet Hastanesinde, annemin odasının karşısında, oturma yerlerine oturmuş onu izliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 aydır olduğu gibi yine Seul Devlet Hastanesinde, annemin odasının karşısında, oturma yerlerine oturmuş onu izliyordum.
1 ay öncesinde evden market alışverişi için çıkmış ve yolda ona çarpıp kaçan bir araba yüzünden 1 aydır komadan çıkmasını bekliyordum.
Doktorların neredeyse hepsi onun için umutlanmamamı söylemişti ama o annemdi.
21 yıldır benimleydi ve hayatımın geri kalanını onsuz geçirme ihtimali bile korkunçtu.
O yaşamalıydı.
Hayatta olmalıydı.
Ve o, alacağı nefesi benden daha çok hak ediyordu.

Yavaş yavaş düşüncelerle yaşlanmaya başlayan gözlerimi ellerimle sildim, hafif akan burnumu avcumdaki küçük peçete sildim ve odasının camından tekrar onu izlemeye başladım.
1 aylık zaman diliminde çökmüştü.
Daha fazla yaşlanmıştı sanki ve daha fazla zayıflamıştı.

Tekrar ve tekrar yaş dolu gözlerimi silip çaprazımdaki adama bakmaya başladım.
Hastanede olduğum süre boyunca sürekli annemin odasının etrafındaydı.
Diğerleri onu fark ediyor muydu bilmiyordum fakat sürekli annemin etrafında olmasına başlarda bir şey demesemde birinin sürekli burada olması canımı sıkmaya başlamıştı.

Başlarda annemin yardım ettiği bir adamdır diye düşünmüştüm.
Annem insanlar tarafından çok fazla sevilirdi çünkü her koşulda insanlara yardım etmek için gönüllü olmuştu. Olduğumuz ilçede aklınıza gelebilecek çoğu kişi bu sayede tanıyordu onu.
Yardım ettiği insanlar tarafından bu kadar sevilmesine alışmıştım.
O adamı da öyle biri sanmıştım.

Fakat çok tuhaftı.
Giyinişi ve tavırları tuhaftı.
Şu ana kadar kimseyle iletişime geçmemişti ve ara sıra da olsa kara irisleriyle beni izlediğini fark etmiştim.

Odaklandığı yerden kaldırdı bakışlarını ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

Saniyelerdir -belkide dakikalardır- bakışıyorduk.

Bakışları da tuhaftı.
Bir şeyi anlamak istermiş gibi bakmaya başlamıştı şimdi de.
Sürekli cebinde olan ellerinden birini çıkardı ve bana doğru sallamaya başladı.
Başlarda etrafıma bakıp belki başka birine sallıyordur ellerini demiştim ama etrafımda kimsenin olmadığını görünce bende bir anlam aramayı bırakıp ona doğru salladım ellerimden birini.
Ağzının kenarından çıkan kısık bir siktir savurdu etrafa.
Bakışlarını yere indirdi ve saniyeler sonra tekrar bana bakmaya başladı.
Bakışları içime işliyormuş gibiydi.
Rahatsız ediciydi. İçinizi görüyormuş gibiydi sanki.
Bakışlarımı ondan çekip önüme döndüm ve salladığım ayaklarıma odaklandım.

"Çocuk. Beni görüyor musun?"

Gelen sesle tekrar ona bakmaya başladım. Elimde olmasa da tekrar etrafıma baktım.

"Sana diyorum güzel gözlü çocuk."

Bir iki adım atarak önümde dikilmeye başladı.

"Sizi görüyorum bayım. Neden böyle bir soru sordunuz?"

Kafasını inanamıyormuş gibi sallayıp kendini dize getirmeye çalıştı adeta.

Arkasını dönüp gitmeye başladı bir anda. Attığı 23. adımda, sonunda wc'in olduğu koridora saptı ve gözden kayboldu.
Tuhaftı.
Bunu kaçıncı kez söylediğimi bilmiyordum ama tuhaftı.

Cebimde titreyen telefonla düşüncelerimin arasından sıyrıldım.
Telefonu elime alarak mesajı atana baktım.
Babamdı.
Mesajı dahi açmadan telefonu tekrar cebime attım.
Şuanda onun ne saçmaladığını düşünemeyecek kadar doluydu kafamın içi.
Sadece burada, annemin yanında olup Tanrı'ya dua etmek istiyordum.
Hiçbir zaman inançlı olmamıştım.
Hatta herhangi bir dine bağlı bile hissetmiyordum kendimi.
Ama yine de bir Tanrı'nın varlığına inanıyordum. Bir yaratıcıya inanıyordum.
Annemin canını bağışlayacak kadar kıymetli bir varlığa inanıyordum ben.
Sadece inanıyordum ve inanmaktan zarar gelmeyeceğini biliyordum.

Kendinize iyi bakın
Taekook'la kalın 🐯🐰🏳️‍🌈

Deal With The Devil // TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin