'Sadece bana güzelsin'

89 9 0
                                    

(Tırnak içinde yer alan italik cümleler veyahut kelimeler Taehyung'un dudaklarından dökülen sözcüklerdir.)

İyi okumlar

(⁠๑⁠˙⁠❥⁠˙⁠๑⁠)

Başımı koyduğum yerden kaldırdığımda ve gözlerimi yeni yeni aralamaya başladığımda başımın altında yer alan vücut da yavaş yavaş hareket etti. Kafamı çevirip dijital saatten saate baktığımda yaklaşık 3,5 saat Taehyung'un omzunda uyumuş olduğum düşüncesi kalbimi hızlandırmışken kafamı çevirip vücudunu esneten Taehyung'a baktım. Hafif kısık gözlerini elleriyle ovuşturmuş ve uykusu olduğunu her halinden belli ederek esnemişti.
İnce parmaklarıyla esnerken açılan ağzını kapatmış, bana bakan bakışları ile beni baştan aşağı süzmüştü.

"Günaydın."

Hâlâ uyku sersemiyken ayılmaya çalışıyordum.

"Sana da günaydın."

Dudağının kenarına yerleşen tebessümle ikimizde saçmalıyorduk.

Bakışlarım hâlâ ondayken onun bakışları yavaş yavaş aşağı inmiş ve durmuştu. Baktığı yere baktığımda gördüğüm hafif havaya kalkıp açılan tişörtümü örtüp açıkta kalan karnımı kapattım.

"Buraya gel çocuğum."

Elleriyle beni kendine çekmiş ve kucağına oturtmuştu.
Şuan Taehyung'un kucağında oturuyordum.
Kızaran yanağımı ve yavaştan titremeye başlayan bedenimi elleriyle saran kişiye baktım.

Sırtım sırtına yaslı, elleri belimde ve nefesi ensemdeydi. Tekrar mayışan bedenimle gözlerimi istemsizce kapatmıştım ki beni saran elleri belimden ayrılıp kasıklarıma yöneldi. Altımdaki şortun belinden içeri girdi parmakları.
Ağzımdan kaçan nefesle titremem arttı.

"Daha seni tam hissetmemişken bile titreyen bedenin, gördüğüm en güzel manzara çocuk."

Elleri boxerın içinden aletimi kavradığında inledim.

Ensemdeki nefesi yerini burnuna bıraktığında ağzımdan cılız bir nefes kaçtı.

Aletimi kavrayan ellerini durdurmak için ellerimi ellerinin üzerine sardığımda durdu.
Enseme nefesini üfledi ve ellerini aletimden çekti.
Neden ellerini durdurduğumu bilmiyordum. Sadece istememiştim.

"Sana dokunmamdan rahatsız mı oluyorsun çocuk?"

Kafamı dediği şeyle olumsuz şekilde salladım. Rahatsız olmuyordum. Hoşuma gidiyordu hatta.

"Bazen bana sadece cinsel bir dürtüyle, cinsel bir arzuyla dokunduğunu düşünüyorum. Belki yanılıyorumdur. Bilmiyorum."

Sırtımı yaslandığım göğüsünden kaldırıp kucağında ters döndüm. Artık yüzyüze gelmiştik. Bakışları içime işliyordu. Taehyung kalbime işliyordu.

"Sana sadece cinsel bir dürtüyle yaklaşsam bir kere altıma alır ve bir daha yüzüne bakmaz; beni, benliğimi göstermezdim."

Gözlerinden ayrılmayan gözlerim, belimde ve uyluklarımda gezinen ellerinden sonra bir elimi yanağına çıkardım.
Gözleri çok derindi.
Bakışları çok derindi.
İçinde boğuluyor, kayboluyordum.

Yanağına koyduğum elimle yanağını okşadım. Güzeldi. Çok güzeldi.
Sadece benim onu görebilmem düşüncesiyle o çok özeldi.

"Gözlerin çok güzel çocuk."

Taehyung demeden önce gözlerim güzel miydi bilemiyordum ama artık güzeldi.
Emindim.

"Sen çok güzelsin çocuk."

Gözleri yüzümü turladı.

"Sadece bana güzelsin."

Yüzünü kulağıma yaklaştırıp fısıldamasıyla vücudum titredi. Beni titretiyordu ve bunun farkındaydı. İkimizde bunun farkındaydık.

"Senden rahatsız olmuyorum Taehyung."

Dudaklarımdan çıkan şeyle kafasını salladı olumlu bir şekilde.

"Senden ve davranışlarından rahatsız olmuyorum. Kim olduğundan veya ne olduğundan da rahatsızlık duymuyorum."

Sanki dediklerimi biliyormuş gibiydi. Kafasını tekrar olumlu şekilde aşağı yukarı salladı.

"Bana bilmediğim bir şey söyle çocuk."

"Seni öpmek istiyorum."

Kaşlarını hafifçe yukarı kaldırarak beni onaylayan bir nida döktü dudaklarından.

"Sana dokunmak istiyorum."

Elleri belimi buldu. Tişörtümden içeri girdi ve belimi okşamaya başladı. Tüy gibi hafifti parmaklarının baskısı.

"Seni istiyorum Taehyung."

Sesli dile getirdiğim onca şeyden sonra bunu fısıltı halinde söylemiştim. Belimdeki parmakları durdu ve bakışlarıyla süzdü yüzümü.
Birkaç dakika öylece yüzümü seyretti. Bende onu seyrettim.

"Sana dokunabilir miyim oğlum?"

Oğlum...

"Oğlum."

"Evet, oğlum."

Dediği kelimenin etkisinden çıkıp, benden olumlu bir hareket bekleyen Taehyung'a karşı başımı salladım. Bana dokunabilirdi. İstediği zaman, istediği yerde yapabilirdi.

Belimde duran parmakları ilk başta enseme yükseldi. Ensemi okşadıktan sonra tişörtümün eteklerini buldu elleri. Hafifçe havaya kaldırıp boynumdan çıkardığında üst tarafım tamamen çıplaktı artık. Gözleri göğüs ucumda gezdi. Parmakları tepecikleri kavradığında dudağımdan çıkan cılız inlemeyle ağzında bir sakız varmışcasına birkaç defa çiğnedi. Bedeni kasılıyordu. Bunu altımdaki organından hissedebiliyordum.

"Bana ne oluyor bilmiyorum. Ya da ne yapıyorsun bilmiyorum. Bildiğim tek şey daha önce hissetmediğim şeyleri hissetmem."

Belki de, o da benden hoşlanıyordu ya da hoşlanmaya başlamıştı. Anladığım buydu.
Elleri göğüs ucumdan aşağı indi ve arkamdan dolanarak belime sarıldı.
Başı boynumda, elleri belimdeydi.
Taehyung bana sarılıyordu.
İçimdeki kelebeklenme tekrar belirdi ve ben bu ekşi hisle yüzümü buruşturdum. İğrençti ama güzeldi.
Tamamen tezattı.

Bana sarılan bedenine karşılık bende aynı şekilde sarıp sarmaladım karşımdaki koca bedeni.
Belki sevgiye ihtiyacı vardı şeytanın.
Belki de sadece bana ihtiyacı vardı.

Uzun bir aradan sonra tekrar hoşgeldinizz
Devil hashtaginde birinci sıradayız ve bu asssiri guzelll
Okuyan ve votelayan herkese tesekkur ederimm
Taekook'la kalın 🐰🐯

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Deal With The Devil // TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin