Summertime Sadness-Lana Del Rey
Şuan okul için hazırlanıyorum.
Okulu hiç sevmiyorum.
O değişik insanları görmeye tahammül edemiyorum.Ama bir yandan da okuyup psikolog olmak istiyorum.Bunun için galiba gitmeye devam etmeliyim.Üzerime siyah bir kazak, altıma siyah bir pantolon giydiğimde yine her zamanki gibi kapkara olmuştum.Siyahı seviyorum.Beyaz tarzım değil.Mesela saçlarım normalde sarı fakat ben annem gilden zorla izin alarak saçlarımı siyaha boyattım.Bu siyah sevdası da son iki yıldır var.Evet şuan fiziksel görünüşümü merak ediyorsun.Öyleyse anlatayım.Saçlarım orta uzunlukta siyah ve perçemlerim var.Gözlerim yeşil ama siyah lens kullanıyorum zaten gözlerim bozuk olduğu için de kullanmak zorundayım.Burnum orta güzellikte dudağım ise kalın.Yüzüm birtek beyaz onuda siyaha boyayacak halim yok.Boyum da orta bir altmış beş falanım.Kısa değilim heralde.Senin kafandaa bir profil oluşması adına en çok benzetildiğim ünlüyü söyleyeyim.Emily Rudd adlı bir oyuncuya benzetiyorlar.Neyse görünüşümü geçelim yoksa anlatmaya devam edersem okula geç kalacağım.Zamanla beni tanırsın zaten.
Okulla evim arasında on dakikalık bir yol süresi var.Yani evime çok yakın.Özel bir okula gittiğim için herkesin burnu havada.Eğer sen de özel okula gidiyorsan bunu sana demiyorum çünkü herkes öyle olmak zorunda değil bizim gibi tipler de var.Yolda giderken on dakikalık mesafede şarkı dinliyorum.Bu benim birazda olsa güne güzel başlamamı sağlıyor.Billie Eilish benim favori şarkıcım.Onun şarkıları ve o biraz beni yansıtıyor.Saate baktığımda ilk defa okula erken geldiğimi farkettim.Okul kapısında en yakın arkadaşım ve tek arkadaşım olan Esin ile karşılaştım."Günaydın Gece.Bugün yine modunda değilsin galiba."Evet modumun pek iyi olduğu söylenemez.
"Günaydın.Evet bugün biraz modum düşük."
Kahverengi gözlerini devirdi.O çok güzel.Benim de çok güzel olduğumu söylüyorlar fakat ben kendimi pek güzel bulamıyorum.Eskiden bulurdum hatta dünyanın en güzel kızı olduğumu düşünürdüm.Nerde...
"Gece aşırı büyük bir dedikodu var.Bil bakalım kimle alakalı."dedi göz kırparak.
"At kafa."
"Evet!Duyduğum kadarıyla sevgilisinden ayrılmış artık olabilirsiniz!"dedi."Ben böyle işlerle uğraşmak istemiyorum daha yaşımız kaç?Önce bir geleceğimizi kurtaralım da gerisi boş işler."Esin hayal kırıklığına uğradı."Ya Esin boş yapma artık,olmaz bizden!"dediğimde dudağını büzdü ve hızlı adımlarla sınıfa doğru yol aldı.Yine her zamanki tripleri.
At kafa bizim okuldaki en yakışıklı ve en popüler olan erkek.Zaten hep güzel kişiler popüler olur çünkü herkes genelde onlarla ilgilenir.Çocuğun ismi tabikide at kafa değil sadece saç kesimi biraz garip o yüzden öyle bir lakap kattık gerçek ismi Emre.Esin'in bizi shiplemesinin nedeni çocuğun bana gülümseyerek adımı sorması.Evet bana adımı sordu ama taa geçen sene şimdiye unutmuştur.Böyle şeyleri pek sevmediğim için çok anlatmak istemiyorum.
"Esin!"
Esin durdu ve küsmüş bir surat ifadesiyle bana baktı.
"Ya istemiyorum dedim kaç kere."
"Tamam tamam boşver o at kafa yüzünden küsmeyelim."dedi ve bana sarıldı.İkimiz zıttık.O beyaz ben siyah gibi.Biraz klişe olıcak ama zıt kutuplar birbirini çekermiş.Sınıfa girdiğimizde tahtada yeni birini gördük.Baya güzel bir kızdı bu çünkü güzellik algılarıma uyuyordu.Siyah saçları vardı ve benimle giyim tarzı aynıydı.Birtek göz rengini saklamamış benimki gibi yeşil gözleri vardı.Ama biliyorsunuz ki ben lens kullanıyorum.Evet beni deli sanabilirsiniz bu kız siyaha ne kadar takıntılı falan diye ama herkesin sevdiği ve takıntılı olduğu bir şey vardır.Benimkide siyah işte.
"Oha kıza bak Gece ne kadar güzel.Gözlerinin rengine baksana."Esin kızın güzelliğini incelerken sınıftakilere gözüm kaydı.Sınıfımızın popüler kızı İrem bi tık kıskanmış gibiydi.Kendisinden hiç hazetmem.Sıralarımıza oturduğumuzda birkaç dakika geçmeden hoca sınıfa girdi.
"Günaydın gençler!"dedi her zamanki güler yüzüyle.Ardından tahtadaki kıza baktı."Oo bakıyorum da sınıfımıza bir güzellik daha eklenmiş."dedi gülümseyerek.İrem kuduruyor gibiydi.Kendini sınıfın en güzeli sanıyordu taa ki bu kız gelene dek.
"Bize kendini tanıtır mısın?"
Kız belliki utangaçtı çünkü anında yanakları kızardı.
"Merhaba ben Akşın ııı on yedi yaşındayım.Akrep burcuy-"
"Tamam o kadar derine inmene gerek yok tatlım neden okul değiştirdin?"
"Eski okulumdaki insanlar biraz burnu havadalardı ve bana arkadaşlık edebilecek kimse yoktu.
"Hmm iyi yapmışsın bizimkiler sana arkadaşlık eder öyle değil mi çocuklar?!"
"Öyle tabi hocam ederiz!"dedi İrem sinsi bakışlarıyla.O kıza da birşey yapmasına izin veremezdim.Bana yaptığı gibi...
"Hatta okulu gezdiririm ona."dedi İrem sinsi gülüşüyle.
"Hayır."dedim iddialı bir şekilde.
"Ben gezdiricem hocam."dedim elimi kaldırarak bir yandan da İrem'e sinirle bakarken.İrem'in o kıza da aynı şeyleri yapacağını biliyorum ve bu yüzden böyle yapıyorum.
İrem bana kinle baktı fakat birşey yapamazdı son yaptığımdan sonra.
"Peki Gececim."dedi hoca ve ardından derse başladık.
Ders bittiğinde Esin ile birlikte sınıftan dışarı çıkıcaktık ki hoca seslendi.
"Gece hadi arkadaşını gezdirsene kızım!"Doğru ya Akşın!
"Peki hocam."dedim ve istemsiz bir bakış atarak Akşın'ın yanına yöneldim.
"Hadi gel sana okulu göstereyim."dedim gülümseyerek.Oda utangaç bir şekilde gülümsedi ve yerinden kalktı.Ardından sınıftan çıktık ve yavaş yavaş koridorda yürümeye başladık.
"Burası kızlar tuvaleti ama girmeni pek tavsiye etmem zorba kızlar ordan çıkmazlar.Burada rehber hocasının odası çok şık uğrarım.Sonrasında is-"derken birine carptığımı hissederek sarsıldım.At kafa!
"Aa Gece nasılsın?"dedi gülümseyerek.
"İyiyim."dedim.Ona nasıl olduğunu sormadım çünkü umrumda değil.
"Oo bu güzel kız da kim?"dedi Akşın'a yönelerek.
"Merhaba ben Emre tanıştığıma memnun oldum."dedi gülümseyerek ve Akşın'ın elini sıkarken.
"Merhaba bende Akşın tanıştığıma memnun oldum.Görüşürüz."
"Görüşelim Akşın."dedi biz giderken hala kızı süzüyordu.
"O kim ya çok yakışıklıydı."dedi Arkasına bakarken.
"Ondan uzak dur."
"Neden?"dedi sorgucu bakışlarla.
"Bi bildiğim var ki diyorum ondan uzak dur."dedim.Kızın hevesi kırılmış gibiydi.Ama onla olursa daha da kırılırdı.Bu kız bizdendi bunun için onu koruyacaktım.
Teneffüs zili çaldığında okulun içini tanıtmıştım öbür teneffüs ise bahçeyi tanıtacaktım.Ders içinde ne olduğunu sana anlatmayacağım.
Ders bittiğinde sınıftan çıktık Akşın ile birlikte ve bahçeye indik.
Ön bahçeyi tanıttım ve sonrasında arka bahçeye geçtik.
"Burada bir basketbol sahası var işte genelde burda vakit geciriyorum basketbol severim."
"Öyle mi?"dedi arkadan bir ses.İrem'in sesiydi bu.
"Bende severim ne tesadüf."dedi.
"Git burdan."dedim sessizce.
"Gitmezsem nolur?"dedi iğneleyici bir
ses tonuyla.Ardından sinsi sinsi gülmeye başladı.Bu gülüşü çok iyi biliyordum.Ve tam o sırada kafamdan asağı boşalan soğuklukla birlikte şüphelerimde haklı olduğumu anladım.Yan tarafıma zar zor baktığımda Akşın'ın da üzerine döktüğünü gördüm.Mavi boya dökmüştü.
"Sen açık renk seversin diye açık mavi aldım hadi yine iyisin hem bak çok yakıştı."dediğinde hızlıca yürüyüp gitti.Gözümü bile zar zor açıyordum.
"Gece!"
Esin'in sesiydi bu.
Sinir kat sayım yüzde yüze ulaşmıştı.
"Gece gel çabuk tuvalete gidelim yüzünü falan yıka dedi ve kolumuzdan tutup zar zor tuvalete götürdü.Ders zili çoktan çalmıştı ve neyseki kimse görmeyecekti.Agzımı açsam boya girecekti.Lavaboya ulaştığımızda önce ellerimi sonra yüzümü yıkadım.Gözümün içi açıyordu belliki içine kaçmıştı.Lenslerimi çıkarmak zorunda kalmıştım.Lenslerimi çıkartırken Esin şok içindeydi.
"Gece çok çok güzelsin."
"Esin şuan guzelligin sırası değil beni yanlız bırakır mısınız?"dediğimde ağlamaya başladım.Akşın'ın üzerine fazla dökülmemişti bu yüzden hemen yüzünü yıkayıp çıktı ama yinede bu şekilde okulda kalamazdık eve gitmemiz gerekiyordu.Lenslerimi kutusuna koydum ve lavaboya girdim.Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.O sırada tuvalet kapısından bir ses geldi.Kitlemişlerdi.
"Küçük hanım bakalım lenslerin olmadan nasılsın?"dediğinde bağırmaya başladım.
"SEN BİTTİN İREM DUYDUN MU BENİ BİTTİN!!!!!"öyle hırslı ve öfkeli bir şekilde bağırmıştım ki korkup kaçmışlardı.Sinirden o kadar hızlı ağlıyordum ki yaşlar hızla akıyordu.Beş dakika falan sonra Esin gil geldiğinde kapıyı açtılar.Çıkar çıkmaz çöp kutusuna baktım.Lensim çöpteydi.Son süratle tuvaletten çıktığımda artık teneffüs olmuştu.Herkes bana bakıyordu.Hızla giderken biriyle carpıştım yine.Emre.
"Gece bu sen misin?Noldu?"
Kolunu ittim sertçe."SANANE YA SANANE RAHAT BIRAK ARTIK KIZLARI Bİ DÜŞ BE YAKAMIZDAN Bİ DÜŞ!!!!"diye bağırdığımda tüm gözler üzerimdeydi.Rezil olmanın verdiği utançla kızardıgında amacıma ulaşmıştım.Son süratle yoluma devam ettim.Bizim sınıfın olduğu koridora ulaştığımda sınıfın kapısından içeri baktım.Ordaydı.Korkak gözlerle bana bakıyordu.Zaten kapının dibinde en önde oturuyordu.Yan taraftaki çöp kovasını aldığım gibi başından aşağı boşalttım.Çöp suyu her tarafını mahvetmişti.
"Napıyosun be se-"derken okkalı bir tokatla birlikte saçını çektim.Elimin kirlenmesi umrumda değildi.Arkadaşları da korkmuş olmalı ki hiç birşey yapamadılar.
"Benden ve bizden uzak durucaksın anladın mı?"dedim sinirle bağırırken.
"Anladım nolur bırak beni."diye ağlarken ayağına tekme attım ve yere düşmesini sağladım.Siniftan çıktım ve ardından hızla okul kapısına doğru yöneldim.
"Dur Gece!"
Arkama bakmadan hızla yürüyordum ki kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.
"Gece noldu güzelim anlat bana."dedi Emre.O sırada ona da bir okkalı tokat gecirdiğimde sarsıldı ama gitmeme izin vermiyordu.
"Gece seni seviyorum yapma böyle."
"Ne sevmesi be önüne gelene yavşıyorsun senin için tek önemli olan güzellik!"
"Evet çok guzelmişsin yani hep güzeldin ama ben seni gerçekten seviyorum."
"Ya bırak bu yalanlarını bir daha sakın karşıma çıkma!"dedim ve zorla kolumu çektim.Hızla koşmaya başladım bir yandan da ağlıyordum.Arkamdan koştuğunu biliyordum ama umursamıyordum.Bir süre sonra ümidi kesip durmuş olmalı ki sesi gelmiyordu.Villanın kapısındaki annem bana dehşetle bakıyordu.
"Noldu kızım sana böyle?"dedi telaşla.
"Bırak beni lütfen."dedim ve hızla eve yöneldim.Babam ve kardeşim bir kaç sene önce ölmüştü ve annemle tek kalıyorduk.Babam zaten içkici gereksizin tekiydi ama kardeşim herşeyimdi onsuz yaşayamıyorum.Her geçen gün yokluğunu daha fazla hissediyorum.Bu dünya benim için çok zor bir yer kaldıramıyorum.
Odamdan içeri girdiğimde kardeşimin yatağına attım kendimi bir yandan da fotoğrafına bakıyordum."Seni çok özledim bitanem çok.Sensiz yaşayamıyorum."dedim bir yandan da bilgisayardan açık kalan sesle daha da kötüleşiyordum,özlemim gittikçe artıyordu...
"Think l'll miss you forever like the stars miss the sun in the morning sky."
(Lana del rey-Summertime Sadness)