Bölüm 3

96 5 33
                                    

İyi okumalar🤍

🔥


5 Mart 2021


Kimsesiz kaldıktan sonra kendini hiç bir yere ait hissetmezmiş insanoğlu. Daha önceden yaşadığı, anılarının olduğu yerler yabancı olurmuş. Benim ait olduğum bir yer yoktu, varsa da neresi olduğunu bilmiyordum.

Karşımda duran villa tipi, iki katlı ve bahçeli, karargâh dedikleri eve ait olmadığımı ve hiç olamayacağımı biliyordum. Yanımda, her zaman tanıdığım Mahir amca yoktu. Yanımdaki adam General Çelik maskesine bürünmüş komutan Mahir Kara idi.

Mahir amcanın anlattığına göre bir tim kurmuştu. Kendi yetiştirdiği son derece güvenilir, sonuna kadar pes etmeyen ve hiçbir savaşı kazanmadan dönmeyen askerlerden oluşan bir tim. Kuzgun Timi.

Benim ve babamın davası üzerine kurulan bir tim.

Ben bir yola girmiştim. O yolda bana yardım etmesi için Mahir amcadan söz almıştım.

Sözünü tutmuş ve elinden gelenin fazlasını yapmak için işe koyulmuştu.

"Olacaklara hazır mısın Narya?" diye sordu General Çelik.

"Hazırım komutanım." dedim. Dudaklarına silik bir tebessüm kondu. Bakışlarında gurur vardı. Hayalimin en başından beri asker olmak olduğunu o da biliyordu ve şuan bana hayalimi gerçekleştirmiş ve asker olmuşum gibi gururla bakıyordu.

Evden içeriye girdik. Salon olduğu belli olan geniş odanın köşesinde bulunan büyük masaya baktım. İçeri girdiğimiz anda masada oturan beş asker ayağı kalkıp hazırola geçmişlerdi.

Neredeyse hepsinin 2 metreyi aşkın boyları olması şaşırmama neden olmuştu. Büyüklerdi, çok büyüklerdi hatta dev gibilerdi. Dosta güven düşmana korku salacak kadar büyük.

Mahir amcanın boyu 2 metreydi küçükken ona sormuştum. Buradaki adamların en kısası Mahir amcadan en fazla 2 santimetre kısaydı. Adamlar harbiden devboydu.

Omuzlarında üç yıldızlı amblem olan çakır gözlü askerin en rütbeli olduğunu anladım. "Kuzgun timi 1 yüzbaşı, 4 komando er ile emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım." dedi çakır gözlü yüzbaşı.

"Rahat asker." dedi General Çelik. Askerler rahata geçince yine konuştu. "Kendinizi tanıtın." dedi Mahir amca.

"Yüzbaşı Görkem Çakır Miran, Mardin. Emredin komutanım." dedi adının gözleri gibi Çakır olduğunu öğrendiğim yüzbaşı. 2 metreyi aşkın boyu, simsiyah saçları, beyaz teni ve çakır gözleriyle neredeyse benim erkek halim gibiydi. Siyah kaşları, gür kıvrımlı ve uzun kirpiklerinin altında yatan buz gibi gözleriyle tamamen ben gibiydi. Biyolojik ikizime bakıyormuş gibi hissettiriyordu bakışları.

"Komando er Oğuz Kutay, Ankara. Emredin komutanım." dedi en kısa olanları. Yeşil gözleri, sarı saçları vardı. Son derece ciddi yüzü insana korku salardı ama ben korkmamış aksine sevimli bulmuştum Oğuz'u.

"Komando er Yağız Botan, Diyarbakır. Emredin komutanım." dedi esmer olan. Yüzbaşı ile neredeyse aynı boyda görünüyorlardı ama Yağız 1 santim farkla daha uzundu. Esmer teni ve koyu kahve gözleri, güzel yüzüyle beraber girdiği her ortamda ilgi çektiğine bahse bile girerdim.

Yürek Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin