9.Bölüm |Veryansın|

317 17 22
                                    



İki yana açılmış görkemli kapıdan içeri girdiğimizde karşıma  Üç katlı oldukça geniş hatta dev diyebileceğim kadar büyük bir ev çıktı. buraya ev demek oldukça sade kalırdı, burasının saraydan farkı yoktu, üç katlı gözüken bu evin kesinlikle yerin altında sayısız gizli katlar bulunduğundan emindim.

Evi merakla incelerken parel arabayı hızla  evin arka bahçesine doğru sürmeye başladı, evi tam inceleyemeden arka bahçeye geçtiğimiz için yarıda kalmış hislerimle önüme döndüm.

"Merak etme  evi incelemen için yeterince zamanın olacak," dediğinde her  zaman olduğu gibi onun söylediklerini kendi istediğim söyle çekerek bi ümitle "Ne yani  evin her yerine girip gezmem için bana izin mi vericeksin?" Dediğimde Parel derin bi nefes aldı, "Söylediklerimi nasıl oluyor da her seferinde kendi kafanda kurduğun tarafa doğru çekebiliyorsun?"

Omuzlarımı iki yana salladım, "sende her seferinde benim sorduğum soruları  şu an olduğu gibi  es geçip başka konulara atlıyorsun ben bişey diyor muyum?" Araba hala hareket halindeydi, "Sen önce benim soruma cevap ver,"  ilk soruyu  soran bendim, o benim sorumu hala yanıtlamamıştı bir de onun sorusuna cevap vermemi mi bekliyordu?  hızla ona doğru döndüm.

"İlk ben soru soran bendim, sen benim sorularıma cevap vermiyorken bende senin sorularına cevap vermeyebilirim değil mi, çünkü ben sana hastanede soru sorduğumda sende bana aynısını yapmıştın unutmadım."

Parel sınanıyormuş gibi iç çekti. "Naptın ne etin konuyu kendi istediğin yöne çektin ya ben gerçekten hayret ediyorum, şimdi  ben sana desem ki 'Hayır larin evin tüm odalarına giriş iznin yok.' sen bu dediğimi kendi kafanda 'Evin her yerine gizlice  giriş iznim var' olarak algılayacaksın seni biliyorum ama unutma bu evin kuralları var."

"Ne yani  bu evi hep merak mı ediyim rüyalarıma mı girsin?" Onu bi şekilde ikna etmeye çalışırken parel benimle tartışmayı pes edip arabayı arka bahçeye sürdü.

cidden bu evin etrafı çok büyüktü, biz konuşurken bile parel arabayı sürmeyi bırakmamıştı o halde bile arka bahçeye uzun bir sürede gelmiştik. Parel arabayı arka bahçeye sürdüğünde arabanın hızla hareket eden  tekerleri yavaşladı, ardından parel arabayı kocaman garaj kapısının önünde durdurdu.

Ben siyah garaj kapısının açılmasını beklerken, parel arabaya yoğun bi şekilde iki kez gaz verdi, Ben anlamaz gözlerle ona döndüğünde gazda olan ayağını çekip kısa bir sinyal verdi.

Onun arabayla sinyal vermesinin hemen ardından, arabanın tekerleri aşağı doğru çöktü, sanki oturtulması gereken bi düzeneye yerleşmişti. Ben Ne olacak diye bakarken, "arabayı o kadar hızlı kullandın ki bak tekerlekler dayanamadı patla-" Diye konuşacakken bi anda  içinde bulunduğumuz araba kısa bi an sarsalandı ardından büyük bir cam arabanın etrafını kapladı.

Şokla gözlerim aralanırken özel bi sisteme sahip etrafı cam olan asansörle aşağı yerin altına doğru inmeye başlamıştık,
"e yok  artık." Kendi kendime söylenirken Saniyeler içinde parelin  gerçek garajına inmiş bulunduk,  asansör bizi tamamen yere indirdiğinde ben alık,alık gözlerle parale bakıyordum, parel büyük garajda arabasını tek boşta kalan yere sürmeye başladı.

Burası garajdan çok araba sergisine benziyordu, yan yana dizilmiş özel seri arabaların hepsi burada olmalıydı, parel ustaca arabasını park ettiğinde, nihayetinde arabayı çalıştıran motor sesi durmuştu, park yerleri  her araç için özel olarak ayrılmış olduğu ap açık ortadaydı. Arabaların hepsi o kadar çok göz alıcıydı ki, hepsinin yanına gidip tek tek dokunmak istiyordum.

Tam karşımda tüm ihtişamıyla parlayan siyah arabanın yanına gitmek için elimi kapı koluna götürdüğümde, bu süre boyu hareketlerimi izlediğini hissettiğimi parelin tok sesi duyuldu, "Bir kaç saniye beklememiz gemeliyiz." cama dönük olan yüzümü ona çevirdim. "Niye bişey mi oldu?" Diye sorduğumda Kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı, "hayır araba rutin kontrolden geçecek." Anlamaz gözlerle ona baktım "rutin kontrol?"

Beyaz Şarap (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin