Beyaz Şarap (+18)

10. Bölüm |Veryansın|

Aralarında saliselik bir bakışma olunca istemsizce içkilendim, "Bi sorun mu var? Parel bana kafasını hayır anlamında sallayıp çorbamı bitirmem için işarette bulundu.  Çakıcı ve Parel Arasında bir şey dönüyordu  henüz anlamamıştım, şu an konunun üzerine gitmemeye karar vermiştim,  masada bana düşman gibi kuşanmış arzu varken abimden bahsetmek  istemiyordum, parel ve çakıcının aradında geçen konuyu elbet müsait bi anda öğrenirdim.

Necat "Madem Türksün bizede Türk yemekleri yap bakalım hem senin yemeklerin  hemde Türk yemekleri güzel mi değil mi karar verelim,"  dediğinde bana göz kırptı, Bezhat onunla dalga geçer gibi,  "Gelmiş diyo ki Türk yemekleri güzel mi değil mi  lan hafiz ana Türk yemeği yaptığında her seferinde yemeklerin içine düşen sen değil misin?" Bezhatn koluna hafifçe vuran şemmuz, "Bıraksana lan adamı hafiz ana aylardan beri yok, hazır yemek yemekten bıktı diye yengeye kolpa sıkıyo."

Şemmuzun Yenge demesine bir tek arzu ve ben garipsemiştik, arzunun yenge lafını duyduktan sonra yüzü şekilden şekile girerken keyifli sohbetlerini bozmamak için şimdilik ona her hangi bir uyarıda bulunmadım. "Parelin söylediğine göre uzun bir süre burdayım istediğiniz yemeği yaparım güzel mi değil mi siz karar verirsiniz."

Herkes tekrardan yemeklerine döndüğünde iştahım kesildiği için çorbamı içmeyi bırakmıştım, parel bunu çabucak fark etmiş olacak ki "Çorbanı bitir." Dedi, "daha fazla yiyemem doydum." Dediğimde parel şaşırtıcı bir şekilde üstelemedi yanıma içmek için getirmiş olduğum su bardağından bi yudum aldım, ben suyumu içerken arzunun dikkatli bakışları üzerimde geziniyordu.

"İsmin laren'di  sanırım," cümlesini bitirmesine izin vermeden "Larin." Diye düzelttim, "Her neyse senin Ailen nerde?" Arzunun sorusuyla içtiğim su bi an boğazımda kalacak gibi oldu, derin nefes alıp bunu engellerken sorusu  gayet normaldi, merak etmiş olabilirdi sormasına sakınca yoktu ama bana en başından beri bakışlarının altında  pis imalarla doluydu.

Verdiğim nefesi geri çektim, Elim yaralıydı, bu onu yaptığı imalardan dolayı dayaktan öldürmem için bir engel değildi ama  bu benim için özel bi konuydu eğer onu elim tam anlamıyla düzelmeden döversem  istediğim gibi dövemezdim, bu sefer daha fazla sinir olur direkt  kafasına sıkardım, beklediğimden sakin bi şekilde  "Az önce abimden bahsetmiştim benim tek ailem o."

"Anladım,"dedi, ardından oturduğu yerde  böbürlenerek "Sen beni hiç tanımıyorsun ben sana kendimden bahsedeyim." Dediğinde onun konu değiştirme hızına hayret ettim. "Bak Tatlım Ben arzu sekiz yıldan beri parele çalışıyorum."

"Sen anlamazsın ama örnek veriyim teslimat öncesi sonrası kontroller bendedir." Yüzündeki ifade gittikçe alaya dönüyordu. "İlk kez tersaneye gelip mal çalmıştın ya ha işte ona ben izin verdim, bir sonraki teslimata tekrar gel ki üç gram uyuşturucu için daha fazla başkaların altına  girmeni iste-"

Onun konuşmasının bitmesini  beklemeden olduğum yerden sıçrayıp tam onun üzerine atlayacakken parelin kemikli elleri sıkıca kolumu sarmaladı, oturduğum yerden kalkmak istedim ama bu seferki her hangi bir uyarı değildi, bu bir emirdi.  Tek bir kolumdan tutması bile yerimden milim dahi kıpırdamamı engellemişti.

Parelin buz gibi sesi evin tüm odalarını inleterek arzuya bağırdı. "Sen Benim olduğum masada benim yanımdaki insanı aşağılayabileceğini mi sanıyorsun! kimsin sen!" Parel Yerinden hiddetlenip ayağı kalktığında perelle beraber bende arzunun üzerine atlamak için harekette bulunduğunda Çakıcı da ayağı kalktı.

Çakıcı parelin hemen yanında bittiğinde,Parel büyük adımlarla Masadan kalkıp arzunun yanına doğru yürüdü, ben arzunun üstüne atlamak üzereyken bezhat beni kollarımdan sarmalayıp geri çekilmeme neden oldu. Parelin arkası bana dönük olduğu için onun yüzünü göremiyordum ama arzu Parelin yüzünü görür görmez panikle ayağı kalktı. "Saygısızlığa tahammülüm yok! Benim yanımdakini aşağılayana hiç yok!"