5

96 18 7
                                    

Hoseok'un dizlerinde uzanmış mavi gökyüzüne bakıyordum, hoseok ise gülerek kafasını ağaca yasladı, galiba ağaç eğlenceli şeyler anlatıyordu.

O'nu izlemeye başladım, kafama palamut düştüğünde anlımı tuttum "sikeyim, acıdı" dediğimde hoseok kaşlarını çattı "yoongi kötü sözler iyi değildir" dediğinde anlımı ovarak "özür dilerim, neden yaptın bunu" diyerek ağaca baktım.

Hoseok gülerek "dalmışsın" dediğinde kaşlarımı çattım "o'na ne benim dalmamdan" dediğimde yanakları kızardı "bana bakarak dalmışsın, o'da oyun oynamak istemiş" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Düzgün oynasın oyununu" dediğimde omuz silkti, yeniden hoseok'un bacaklarına uzandım, yeniden palamut düştüğünde kaçtım "hoseok" dediğimde güldü "bana bakma o yapıyor" dediğinde sinir ile ağaca baktım, kıskanç şey "benim şansım var senin yok diye kıskanma" dediğimde hoseok "ne diyorsun yoongi"  dediğinde "o anladı beni" diyerek ağaca baktım.

Hoseok kafasını salladı, yanına yaklaştım "ne diyo" dediğimde güldü "bu salak ile uğraşılmaz diyo" dediğinde kaşlarımı çattım "sensin salak" dediğinde hoseok "yoongi Üç bin yaşında o ağaç, saygılı ol" dediğinde omuz silktim "banane, ona bakarsan buradaki her ağaç çok yaşlı" dediğimde göz devirdi.

"Bir şey diyormu?" dediğimde kafasını salladı "çirkin şey gitsin diyor" dediğinde sinir ile "sensin çirkin, yah hoseok ben çirkinmiyim" diyerek baktım.

Kafasını salladı "hayır" dediğinde güldüm "sana iltifat ediyormu?" dediğimde kafasını salladı "evet, çok tatlı ve saygılılar, ağaçlar ile konumayı seviyorum" dediğinde kollarımı bağladım "gördüler güzelliği iltifat  etsinler tabi" dediğimde hoseok'un yanakları kızardı.

Lan ben o'nu dıştanmı söyledim amk, yutkundum "ş-şey ben açım" dediğimde güldü "ileride elma ve karadut lar var" dediğinde kalktım "ben et istiyorum meyveler doyurmuyor beni" diyerek söylediği yere gittim.

4 elma kopardım, teşekkür ettim, hoseok sürekli tembihliyordu, karadut sarmaşığına giderek onlardanda  topladım, hoseok'un yanına oturdum.

Yutkunarak "şey jay'in tarafında et var, yani istesen gidebilirsin, yardım edeceğine eminim" dediğinde yutkundum, gidersem beni parçalarıma ayırırdı o.

Gülerek "ben burada olmayı seviyorum boşver et'i "diyerek elmayı ısırdım, güldü
"anladım" dediğinde karadut alarak yedi.

Hava karardığında hoseok beni yalnız bırakmıştı, korkuyorum amk , ya yılan çıkarsa.

Salakmısın yoongi gorilden mango alan insansın sen.

Ama ya yılan çıkarsa "hoseooook neredesin" diyerek acıklık alanın ortasında oturdum, sabit bir yerde kalmıyorduk, sürekli ormanın başka taraflarını kontrol ediyor, ağaç ve hayvanlar ile konuşuyor, dertlerini dinliyor ve yardım etmeye çalışıyordu.

O'na güçsüzsün demekte hata yapmıştım ama kardeşinin o'na acıyacağını düşünmüyordum maalesef.

Hoseok yanıma geldi, kutu uzattığında o'na baktım, kutuya baktım, açtığımda içinde pişmiş et vardı, yutkundum ağzım sulanmıştı.

Hoseok'a baktım, gözleri dolmuştu, kabı kenarı bırakarak elini tuttum "hoseok yapmak zorunda değildin" dediğimde kafasını salladı "sen isteyince.. Bende şey" dediğinde gülerek sarıldım "teşekkür ederim" diyerek yanağını öptüm.

Kafasını eğdiğinde kabı aldım, çatalda vardı, hoseok etrafa bakarken ben et ile bakışıyordum, eti kenarı koyarak beline sarıldım "çok nazik ve iyisin" dediğimde kafasını eğdi, ellerini kollarımın üstüne koydu "teşekkür ederim" dediğinde güldüm.

"Yemeyecekmisin?" dediğinde kafamı salladım "bilmiyorum, seni üzgün görmek istiyorum, bunu yapmaya mecbur değildin" dediğimde yutkunarak "ben bilmiyorum, açım deyince, mutlu olursun sandım" dediğinde güldüm.

"Mutluyum ama sen üzgünsün" dediğimde kafasını salladı "hayır benim yüzümden yememezlik yapma" dediğinde yanağını öptüm "çok iyisin hoseok" dediğimde kollarımı sıktı.

O'ndan ayrılarak kabı aldım, hoseok'a arkamı dönerek hemen yemeye başladım, tanrım özlemiştim.

Bittiğinde ağzımı sildim, kirlenmek hiç umrumda değildi, yutkunarak "jay ne dedi" dediğimde  elleri ile oynadı "senin için birşey yapmamın saçma ve gereksiz olduğunu söyledi, sonunda sende öl- neyse boşver,  doydun mu?" dediğinde yutkundum.

Kaşlarımı çatarak "ölmek? Hepimiz ölücez" dediğimde kafasını eğdi, ellerini tuttum "hoseok" dediğimde yutkunarak "şey biz normal insan yaşamından daha çok yaşarız, burada zaman okadar yavaştırdır ki, gece ve gündüz olsada bunlar sadece 5 saat içerisinde oluyor" dediğinde kafamı salladım.

"Ben, benim için bu kavram aynı değilmi?" dediğimde kafasını salladı "bilmiyorum yoongi, ilk defa bir insan ile karşılaşıyorum" dediğinde yutkundum "tamam, ahah jay beni sevmedi ha" dediğimde kafasını salladı "galiba evet" dediğinde kafamı eğdim.

sope : violetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin