Hoseok ile oturmuştuk, saçlarını örüyordum, yumuşacık saçları vardı.
Bittiğinde geri çekildim, çok güzel olmuştu.
Gülerek "teşekkür ederim yoongi" dediğinde kafamı salladım "rica ederim" diyerek kafamı omzuna koydum "hoseok" dediğimde kafasını salladı "efendim" dediğinde kalktım "yıkanmam gerek, kıyafetlerim yok, pis pis dolaşıyorum ortalıkta" dediğimde güldü.
Kalktığında o'nu takip ettim, şelale'nin yanına geldik, cebinden küçük bir şişe çıkartarak uzattı "burada yıkanabilirsin, sana kıyafet getiricem" dediğinde elindeki şişeyi aldım şampuan'dı herhalde.
O gittiğinde üstümü çıkarttım, suyun içine girdim, soğuktu, yutkunarak diğer tarafa geçtim saçlarımı ıslatarak hoseok'un verdiği şişeyi açtım, çok güzel kokuyordu.
Elime biraz aldım, saçlarımı köpürterek iyice yıkadım, kabak lifi nereden bulucaktım ben şimdi.
Etrafa baktım, ileride vardı, umarım hoseok daha gelmezdi, sudan çıkarak ilerledim, kabağı alarak hemen suya girdim.
Kırarak lifi aldım, ıslatarak şampuan'ı döktüm, vücudumu iyice yıkadım, suyun içinden çıkmadım, hoseok ileride geldiğinde o'na baktım.
Kıyafetleri bırakarak uzaklaştı, ağacın arkasına geçtiğinde sudan çıktım.
Giyinerek diğer kıyafetlerimide aldım, yanına giderek oturdum, saçlarımı geriye attım, gülerek saçlarıma dokundu, kurumuşlardı.
Elini tuttum "teşekkür ederim" dediğimde kafasını salladı "rica ederim" dediğinde sarılarak kafamı göğüsüne koydum, esnediğimde saçlarım ile oynamaya başladı, uykuya daldım.
Sesler duyduğum da dinlemeye başladım, hoseok kısık sesi ile "saçmalamayı kes jay" dediğinde yutkundum, jay "o ölücek hoseok kendine bunu yapma" dediğinde hoseok'un saçlarımdaki eli durdu.
Hoseok derin bir nefes aldı "biliyorum ama" dediğinde jay "sonunda üzülen sen olucaksın, doğanın bile beni kabul etme şansı var ama o öldüğünde senin bir daha sevme şansın olmayacak" dediğinde yutkundum, hoseok benimi seviyor.
Hoseok kısık sesi ile "bunu bilemezsin" dediğinde jay "hoseok bundan vazgeç, kendine bunu yapma, bir ölümlüyü sevemezsin" dediğinde gözlerim doldu.
Hoseok "git" dediğinde jay kalktı "sonunda sen üzülüceksin hoseok, ben geri çekiliyorum ama ihtiyacın olduğunda nerede olduğumu biliyorsun" diyerek gitti.
Hoseok saçlarıma burnunu dayadı "vazgeçmek istemiyorum" dediğinde yanağını tuttum, geri çekildiğinde dudaklarını öptüm, bende ölüp seni yalnız bırakmak istemiyorum.
Karşılık verdiğinde belini tutarak kendime çektim, kollarını boynuma doladığın da, belini okşadım.
Ayrıldığımızda yanaklarını tuttum, utanmıştı, gülerek anlını öptüm "seni bırakmıycam" dediğimde gözleri doldu "bir gün sende gidiceksin" dediğinde kafamı salladım "biliyorum ama seni bırakmak istemiyorum" dediğimde kafasını omzuma koydu.
Ağlamaya başladığında saçlarını sevdim, bir yolu yokmuydu?
O'nu bırakmak istemiyorum, saçlarını öptüm "bir yolu yok mu? Seni bırakmak istemiyorum" dediğimde geri çekildi, yanaklarını kuruladım.
Yutkunarak "bilmiyorum, namjoon'un yanına gitmeliyiz o her şeyi biliyor" dediğinde kafamı salladım "gidelim o zaman" dediğimde gülerek "gidelim" dediğinde dudaklarını öptüm.
Umarım bir yolu vardır.
____________________
Umarım yoongi 🥺

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : violet
Fanfictionasla yanından ayrılmayacaktım, her zaman arkasında durucaktım...