Taehyung denen kişinin yanına geldiğimizde derin bir nefes aldım, karşımız oturmuş gülerek bakıyordu.
Hoseok "ne için geldiğimizi biliyorsun" dediğinde kafasını salladı "evet, bunun bedelinin olucağınıda biliyorsun" dediğinde kafamızı salladık.
Taehyung "şimdi hoseok seni sevdiğimi biliyorsun o yüzden iki seçeneğin var" dediğinde kafasını salladı.
Taehyung "ya yoongi ile olan anıları unutursun yada birinin kaderini değiştirirsin" dediğinde kaşlarımı çattım "kader değiştirmekmi?" dediğimde kafasını salladı "evet, bu bencilliktir ,birinin kaderini iyi yada kötü olarak değiştiricek" dediğinde hoseok'a baktım.
Hoseok "jay'in kaderi, sonun da doğa onu affedicekmi?" dediğinde taehyung "ah elbette, doğa affedicidir hoseok" dediğinde dediğinde hoseok "jay'in kaderini değiştirmek istemiyorum sadece kabul edileceği günü erkene çekmeni istiyorum" dediğinde gülerek baktım.
Taehyung kafasını salladığında o'na baktım, gülerek "yoongi'nin ömrünü uzatabilirim hoseok ama her halükarda senden önce ölücek, buradaki zamana göre ayarlayabilirim, isterseniz" dediğinde kafasını salladı "peki ölürse ben ondan ne zaman sonra ölücem ki" dediğinde taehyung kafasını salladı "bunu söyliyemem hoseok" dediğinde elini tuttum.
Taehyung "işler böyle yürür hoseok biliyorsun" dediğinde kafamızı salladık "tamam kabul" dediğinde taehyung "tamam, halledicem ,görüşürüz" diyerek kalktı ve gitti.
Hoseok "jay mutlu olucak" dediğinde gülerek sarıldım "evet, senin gibi bir kardeşi olduğu için çok şanslı"dediğimde güldü, dudakların öperek geri çekildim " hadi gidelim" dediğimde kalktık.
Ormana geldiğimizde hoseok yavaşladı "içimde kötü bir his var , bir şeyler oluyor" dediğinde şakağını öptüm "ne oluyor bir bakalım" dediğimde kafasını salladı, etrafa baktığımızda birşey yoktu.
İleriden sesler geldiğinde oraya gittik, ağaçlar tek tek düşmüş ve düşmeye devam ediyordu, jay gülerek bakıyordu.
Hoseok yutkunarak ağaçlara bakarken sinir ile jay'e baktım "ne yaptığını sanıyorsun sen" dediğimde bana döndü, hoseok yerde olan ağacın yanına oturdu.
Jay gülerek "ne yapıyormuşum" dediğinde sinir ile baktım, jay'in arkasından sarmaşıklar çıktığında yutkundum.
Hoseok ağlayarak ağacağa bakarken jay'in etrafını sarmaşıklar sarmıştı, hoseok'un gözleri yeşil renginde parlıyordu "neden, neden yaptın bunu" dediğinde jay "istedim ve yaptım" dediğinde hoseok kalkarak sarmaşıklar ile debedelenen kardeşinin yanına gitti.
Jay hoseok'a baktığında hoseok "senden nefret ediyorum" dediğinde şaşkınca kaldık, jay "n-ne" dediğinde hoseok sinir ile "senden nefret ediyorum" diyerek geri çekildi.
Yerdeki düşmüş ağaçlara baktı , jay'in yanına giderek "o seni çok seviyor, senin iyiliğin için uğraşıyor ama sen her şeyi mahfettin" dediğimde gözyaşları aktı "bana onu üzüyorsun diyordun ama ona bak, en büyük zararı ona sen verdin, şimdi mutlumusun?" dediğimde kafasını eğdi.
"Git ve bir daha gelme, onu üzmeye hakkın yok" dediğimde yutkunarak baktı, hoseok'un yanına oturdum, kendime çekerek sarıldım, ağlayarak "benim yüzümden oldu, onları koruyamadım, ben koruyucu olmayı haketmiyorum" dediğinde sıkıca sarıldım.
Saçlarını öperek "hayır hoseok sen çok iyi bir koruyucusun, sadece sevdiklerin seni yüz üstü bıraktı" dediğimde ağlamaya devam etti.
Jay sarmaşıklardan kurtularak gittiğinde hoseok'un yüzünü tutarak kaldırdım, gözlerini öperek "olan oldu hoseok ama tohumlarını ekebiliriz ha, yeni ağaçlar büyütebiliriz" dediğimde kafasını salladı "yeniden yaparız" dediğinde güldüm "evet beraber" diyerek anlını öptüm.
Hoseok gülerek baktığında sıkıca sarıldım, o'nun mutlu olması için her şeyi yapıcaktım ve asla yanından ayrılmayacaktım, her zaman arkasında durucaktım.
__________________Jay aşkım neden yaptın, biz daha evlenicektik ama hoşikimi üzdün o yüzden sayanora😭😭😭😭😭😭😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : violet
Fanfictionasla yanından ayrılmayacaktım, her zaman arkasında durucaktım...