11

352 28 24
                                    

Felixle mutfakta oturmuş şimdi ne olacak diye düşünüyorduk. Eve gelmemin üzerinden nerdeyse 1 saat geçmişti ve hâlâ polislerden bir ses yoktu. Beni zor bulurlar demeyeceğim, çünkü kameralardan rahatlıkla bulabilirler.

"Senin için bir şeyler hazırlamamı ister misin?" dedi Felix kızarmış gözlerini bana çevirerek. Bunu demesiyle aklıma yapacağım ramen geldi ve başımı iki yana sallayıp ayağa kalktım.

"Benimle konuşmuyor musun?"

"Ben-" bir süre konuşmadığımdan ve bağırdığımdan sesim değişik çıkmıştı. Bu yüzden boğazımı temizleyip devam ettim. "Ben hazırlarım. Acıktın mı?"

Beni reddedince kettle fişini takıp çalıştırdım.

"Hazır ramen yemek istediğine emin misin?"

Tek kaşımı kaldırıp Felix'e döndüm ve 'hayırdır?' anlamında başımı salladım.

"Neden bu kadar yumuşaksın?"

"Sana da iyilik yaramıyor!" diyerek mutfaktan çıktığında oflayıp ramenin paketini açmak için geri döndüm. Nasıl ortalığı kızıştırmayı başarıyorum inanın hiç bir fikrim yok.. Kettle durduğunda suyu açıp baharatları döktüğüm ramen paketine döktüm. Bu sırada da telefonum çalmaya başlamıştı. Yutkunup telefonumu cebimden çıkardım ve arayana baktım. Yabancı numaraydı. Acaba beni almak için mi arıyorlar?

"Felix koş!"

Felix hızla mutfağa girdiğinde ekranı gösterdim.

"Aç, hoparlöre al."

O da benim gibi düşünmüş olacak ki açmamı söylüyordu. Yoksa telefon işlerime hayatta karışmazdı. Aramayı açıp hoparlöre verdim.

"Alo?"

"Hwang Hyunjin?"

Kaşlarımı çatıp stresten dudağımı ısırmaya başladım. Felix bunu fark etmiş olacak ki dudağımı aşşağıya çekerek dişlerimin işkencesinden kurtarmıştı. Benim yerime sen dişlesen- öhm.

"Benim? Kimsiniz?"

"Yeon Seungjun."

"Beni hangi yüzle arıyorsun hâlâ?! Yediğin dayak yetmedi herhalde!"

"Lütfen Hyunjin kavga etmek için aramadım. Eğer benimle anlaşma yaparsanız şikayet etmem."

Felix koluma tutunduğunda kaşlarımı çattım.

"Bana da anlaşmamızda Hyunjin'e dokunmayacağını söylemiştin ama tutmadın!"

"Ah merhaba Felix. Aslında ona elimi sürmeye niyetim yoktu. Ama birisi beni döverken öylece izleyemem ya? Üstelik arabamın önünü parçaladı."

Felix bana bakınca şirince gülümsedim -ben şirin olduğunu düşünüyorum- ama Felix'e etki etmemiş gibi tekrar başını eğip telefona dönmüştü. Ama zaten arabasına çarptığımı ona söylemiştim!

"Anlaşmayı detaylıca anlat."

"Sadece arabamı yaptıracak ve ben onu şikayet etmeyeceğim. Sizde bu olanlar hakkında konuşmayacaksınız."

"Burda bizim bir kârımız yok?"

"Şikayet etmeyeceğim dedim ya."

"Arabayı da boşvermelisin. Yoksa bütün olanları millete anlatırım ve geleceğin mahvolur!"

Kaşlarımı çatıp Felixten uzaklaşarak ona baktım.

"Şikayet ederse etsin Felix! Bu yaptıkları onun yanına mı kalacak?!

𝘾𝙖𝙣𝙙𝙮 HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin