8.bölüm(Jessie)

184 83 5
                                    

Nasa'ya geldiklerinden 1 hafta sonra

Jessie rüyasında derse geç kalmış ve koşa koşa derse yetişmeye çalışıyordu. Ayağı takılıp tam yere kapaklanırken bir el onu tuttu. Göz göze geldiklerinde kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Onu tutan kişi aşkından ölüp bittiği Ateş'in ta kendisiydi. Adı gibi kendisi de yüreğini yakıp tutuşturuyordu adeta. Bayadır bu kadar yakına gelmemişlerdi. Kısık ve kahverengi gözleriyle ona bakıyordu. Aman allahım nasıl güzel gözleri vardı. Jessie kalbinin sesinin duyulacağından korkuyordu.

"Te.. Teşekkürler." Dedi Jessie kekeleyerek.

"İyi misin?" dedi Ateş ona etkileyici sesiyle. Aşırı yakışıklı bir yüzü vardı adeta masaldan çıkıp gelmiş bir prens gibiydi.

"Evet iyiyim" dedi Jessie utangaç sesiyle. İlk defa bir erkek karşısında böyle utanıyordu. Ve sonra büyük bir cesaretle Ateş'in elini kalbine götürdü.

"Ama senin aşkın beni hiç iyi bir hale getirmiyor" dedi. Ateş gülümsemişti. Jessie gülümsemesine şaşırmıştı. Gülümsemek yerine şaşırmasını bekliyordu. Jessie ona karşılık vereceğini sanarak kendini Ateş'in ellerine bıraktı. O sırada yukarıdan bir yerlerden alarm sesi gelmeye başladı.

Jessie ne olduğunu farketti ama artık çok geçti. Hayır hayır olamaz şimdi değil diyordu. Kahrolası alarm tam zamanında ötmeye başlamıştı. Gözlerini zor bela açtı.

Saat sabah 8.00 idi. Geç kalıp kalmaması umrunda değildi tekrar uyumak için yatağa yattı. Aynı rüyayı tekrar görmek istiyordu ama olmuyordu. Sağına, soluna döndü ve bir küfür savurdu. Malesef uyuyamıyordu. Bu hafta Ateşi 3.kez rüyasında görmüştü. Onu sığınakta yemekhane de gördüğünden beri kendini tuhaf hissediyordu. En kötüsü ise onunla aynı katta bulunan bir odada olmasıydı çünkü onu neredeyse her gün 3-5 kez görüyordu.

İlk Türkiye'ye büyük annesine gittiğinde onunla tanışmıştı. O zaman yaz tatilini orada geçirecekti ve büyük annesi canı sıkılmasın diye yan tarafta ki evde oturan Ateş ile onu tanıştırmıştı. Şimdi düşündüğünde o zaman herhalde 13-14 yaşlarındaydılar. O zaman çocuktular şimdi ise biraz daha olgunlaşmıştılar. En son geçen sene gittiğinde de birkaç kez görüşüp konuşmuştular ama onun dışında hiç iletişim kurmamıştılar. Ateş, Jessie'yi burada gördüğünde şaşırmış biraz muhabbet etmişti ama şimdi sanki onu hiç tanımıyormuş gibiydi.

Bu hafta da sadece bir kaç kere merhabalaşmıştılar. O şu anda başka yabancı kızlarla ilgileniyor gibiydi. Bu Jessie'nin kalbini acıtıyordu. Ne ara kendini bu kadar Ateş'e kaptırmıştı anlamıyordu. Telefonuna gelen mesaj sesiyle irkildi.

Mesaj Sarya'dandı "Ders başladı" yazıyordu. Sarya ile ilk başlarda mesafeli olsada sonraki birkaç gün çok iyi vakit geçirerek iyi arkadaş olmuşlardı. Genelde her kız Sarya'nın hissettiği gibi ilk başlarda ondan hoşlanmazdı ama sonra iyi bir arkadaş olabiliyordu. Gerçi ondan hoşlanmayan hiçbir kızla Sarya hariç-sonradan arkadaş olmamıştı. Ama Sarya dürüsttü. Neden ondan hoşlanmamış olduğunu, nelerin kendisini rahatsız ettiğini açıkça söylemişti. Hatta sonra Jessie'nin hiç göründüğü biri gibi olmadığını bile söyleyip ona sıcak davranmıştı. Bunları düşünürken koşa koşa asansöre gitti çünkü bu hafta derse 2. geç kalışıydı.

-1.kata basıp asansörün çabuk yukarı çıkmasını bekledi.

Asansör gelince hemen ders anlatılan bölüme koşup kapıyı çalıp içeri girdi.

Dersi yeni gezegene yolculukta da bulunacak Alessi anlatıyordu. Herkeste kulaklık vardı. Jessie'de hemen kulaklığını takıp yerine oturdu. Alessi ona derse geç kaldığı için ters bir bakış attı.

SARYA | Kitap olduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin