4.Bölüm(Sarya)

253 119 11
                                    


10 saat süren yolculuk bitmişti. Uçaktan inip derin bir nefes aldı.

" En merak ettiğim yerlerden birindeyim." dedi kendi kendine.

Yavaş yavaş gerçeklikten uzaklaşıyormuş gibi hissediyordu. Sanki rüyadaydı. Önce Uzay Ajansı şimdi Amerika daha sonra ise Nasaya gidecekti. Eskiden hepsi onun için imkansız gibi duruyordu ama şu an da hayal ettiği şeyleri yaşıyordu.

Uzaktan siyah tişörtlü yaka kartı olan bir adamın kendisine doğru geldiğini gördü. Sarya o adamın Nasa'dan olduğunu düşünüyordu.

Adam Sarya'nın yanına gelince Sarya yaka kartına daha yakından baktı. Kocaman harflerle Nasa yazıyordu. Adam uzun siyah sakalları ve gözünün önüne düşmüş karışık saçlarıyla sanki birkaç gündür uyumamış gibi gözüküyordu. Ya da gerçekten birkaç gündür uyumamıştı. Önce Sarya'ya bir kulaklık uzattı. Sarya neden kendisine hemen bir kulaklık uzatıldığını anlamasa da hemen taktı. Kulaklığı takar takmaz karşısında ki adam:

"Merhaba küçük hanım." Dedi ve sonra elinde ki listeye bakarak:

"Sarya Başat sizsiniz değil mi?" dedi. Sarya evet anlamında başını salladı.

"Lütfen beni takip edin. Özel araçlarla sizleri Nasa'nın ayarladığı misafirhanelere götüreceğiz." Dedi.

Daha sonra beraber uzakta duran bir kalabalığa doğru gitmeye başladılar.

Bir sürü Nasa yazısı olan siyah vip araçlar arka arkaya sıralanmıştı. Gelenlerse sıraya girip onar onar arabalara biniyordular.

Sarya'da sıraya girdi ve beklemeye başladı.Sıra Sarya'ya geldiğinde Sarya'nın bindiği araçta neredeyse hiç türk yoktu.

Ama umrunda bile değildi çünkü sadece dışarıya bakmak istiyordu. Etrafa bakıp yolun hiçbir karesini kaçırmak istemiyordu. Araba gitmeye başladığında Sarya'nın kalbi daha da hızlı atmaya başlamıştı. Heyecandan ağzı kurumuştu hemen çantasından suyunu çıkarıp şişenin dibini görene kadar içti. Suyu bitirdiğinde saatlerdir su içmeyi unuttuğunu farketti. Sonra tekrar manzaraya döndü.

Yol boyunca göllerle bölünen kara parçalar vardı.

"Çok güzel" dedi Sarya. Bunu dışından söylediğini farkedince ağzını istemsizce elleriyle kapayarak etrafına baktı herkes kendi halinde gözüküyordu. Kimsenin duymadığını farkedince mutlu oldu.

Dalgalarla oluşan lagünler, lagünlerde dolaşan timsahlar... Sarya daha önce böyle bir manzarayla hiç karşılaşmamıştı. Space kıyılarına yaklaşınca manzara daha da dikkat çekici bir hal aldı. Ve sonunda geldiler.

Tam olarak Nasa Uzay Üssü'nün orada değil oraya biraz daha yakın bir yerde ineceklerini söylemişti onlarla gelen adam. Yol neredeyse 1 saat sürmüştü.

Sarya kendini yorgun ve bitkin hissediyordu. Onlara kalacak yer ayarladıklarını söylediler. Gölün karşısında 1 tane büyük oval şeklinde altı dümdüz olan bir yer gözüküyordu. Dışarıya doğru uzanan bir kapısı vardı. Ama Sarya orasının küçük olduğunu düşünüp orada kalamayacaklarını tahmin ediyordu.Aracın oraya doğru gittiğini gören Sarya şaşırmıştı. Oraya sığmaları imkansızdı. Hem önce Nasa'nın içi gezdirilmeyecek miydi? Gerçi önce duş alıp biraz dinlense daha iyi olurdu.

Gölün üzerindeki körpüden geçtikten sonra hemen sağ tarafta kalan bu yeri Sarya ufonun dış görünüşüne benzetmişti.

Tepesi oval şeklinde olan bu yer altı düzleşince bir yaşam alanına benziyordu. Sarya kalacakları yerin pek hayal etmediği gibi olduğunu düşündü. Adamın sesini birden kulaklıkta duyunca ürktü. Kulağında kulaklık olduğunu unutmuştu.

SARYA | Kitap olduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin