6- Utanç

83 7 2
                                    

Yorum ve votelarınızı bekliyorum. İyi okumalar. 😊😊

" Ayy, yeter! Değiştirip durma şu kanalları! Gına geldi artık. "

" Kocaman 3 sene birlikte olduk. Meğersem hepsi yalanmış. "

Tıslayarak çıkardığı sesle yerimden zıplamıştım.
" I- ıh! Kalk çabuk dışarı çıkıcaz! "
Omuzumu 'hayır' anlamında sallayınca kolumu çimdikledi.
" Ahh! "

" Kalk"

" Hayır."

" Arya! "
Daha fazla sinirlendirmemem gerektiğini anlayıp ayıcıklı pijamalarımı çıkarıp dolaptan bir şeyler seçtim. İnsana ağız tadıyla depresyon bile yaşatmıyorlar!
" Nereye gidicez? Evde kalsak olmazmıydı? "

" Dışarı çıkıp gezmek, evde oturup senin yaptığın zapı izlemekten kat ve kat daha iyidir."

" Off! "

Kalabalık olmayan sokakta dalgınca yürüyordum ki omzumda hissettiğim bir elin beni çekip döndürmesiyle bende 1 ya da 2 yaş büyük olduğu belli olduğu çıcuğu gördüm.
" Özür dilerim! "

" Efen- "
Gözlerim kocaman açılmış yuvalarından çıkacaklardı. Kımıldayamıyordum. Dudaklarını dudaklarıma bastırıyordu. O ise gözlerini kapatmıştı. Yanına gelen kızın sesini duyduğunda gözlerini açtı. Kulağıma eğilip;

" Öpücük için teşekkür ederim. " dedi.
Kız bir bana birde adını henüz bilmediğim çocuğa bakarak çatık kaşlarıyla çocuğa tokat atar atmazgözlerimi kırptım. Kız gitmişti. Çocuksa elini yüzüme doğru sallıyordu. Bense odun gibi hala olanların şoku içerisindeydim. Benden tık çıkmıyınca elini geri çekip, sinir bozucu şekilde sırıtıp gitti.
" Sa-ra se-sende gördün mü? O beni-"

" E-evet "

" Çimdikler misin? "
Fırsattan yararlanıp koluma çimdik atınca kendime gelmiştim. İlerideki coffeye gidiyorduk. İkimizde sessizce dışarıdaki masalardan birine oturduk. 15 dk. konuşmadan sadece içeceklerimizi içiyorduk. Taki bağırdığım zaman.
" O! " Diye bağırırken baş parmağımlada onu gösteriyordum. Herkes bana bakmıştı, hatta o çocuk bile. ' Hayır, gelme lütfen! '
" Selam! "

" Se-selamm! "

" Benden utanmana gerek yok. Bu arada o kızdan kurtulmak için öptüm seni, yanlış anlama. "

" Utanmıyorum bir kere! " ' Evet uyanıyorum. Hemde çok. '

" Araf. "

" Hı? "

" Adım, Araf. "

" Arya. "

" O zaman arkadaşını 2 dk. çalıyorum. "

" Ben mi? "

" Sorun olur mu? "

" Hayır. "
Sara' nın ne diyecek edasıyla ilerideki masaya oturup Araf 'ın dediklerini dinliyordu.
" Oha!!! " ' Tabi bunu sessice söylemiştim. '
Birbirlerine telefon numaralarını mı veriyorlardı? Ne çabuk! Masadan kalkıp buraya geliyordu ama gelen sadece Saraydı. Araf konuştuktan sonra gitmişti.
" Ne dedi? "

" Hiç. "

" Telefon numaralarınızı mı verdiniz? "

" Evet. "

" Bu kadar çabuk? "

" Off, şimdi de beni sorguya mı çekiyorsun?! "
İkimizde cüzdandan parayı çıkarıp masaya koyduk.

Sara çoktan evine gitmiş ben de yatakta Sertap Erener 'in Utanma şarkısına oturur vaziyette eşlik ediyordum. Telefonun çalmasıyla irkilmiştim. Bilmediğim numara olduğu için kapatana kadar bekledim. Sustuğunda tekrar şarkıya odaklandım. Biraz geçtikten sonra tekrar aradı bu sefer reddetmiştim. Kim olduğunu merak etsemde hatta çatlasamda açmayacaktım. Telefonun titremesiyle kilidini kaldırıp mesaj kutusuna tıkladım.
" Benden bu kadar utanmana gerek yok güzelim. "
Mesajı okuduktan sonra aynı numara arıyordu. Bu sefer anında açmıştım.
" U- tan- mı- yorum, neyini anlamıyorsun?! " dedim yüksek sesle.

" Utandığını ikimizde biliyoruz. Kabul et. " dedi sinir bozucu şekilde.

" Kabul filan etmiyorum. Nereden buldun numaramı hem? "

" Arkadaşından. Adı Saraydı galiba. " 'Sara seni geberticem!.. '

" Neden aradın beni? "

" Sadece aramak istedim. "

" Neden? "

" Seni kızdırmak çok hoşuma gidiyor çünkü. " ' Gıcık '

" Çok gıcık olduğunu daha önce söylemiş miydim? "

"Kendimle gurur duyuyorum o zaman. Bu arda görücez utanıyor musun utanmıyor musun. Kabul ettiğin anı duymak için sabırsızlanıyorum. "

" Görürüz. O anı duymak için sadece sabırsızlanmakla kalıcaksın. "
Anladım ki iki keçi şuan inatlaşmaya hazırdı ve ben sonucu sabırsızlıkla bekliyeceğim.

Prensesim Olur Musun?  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin