0.11

66 6 0
                                    

Changbin'in gelmesiyle yemek sırası kendisinde olduğu için odasından çıkmak zorunda kaldı Felix. İşe girişmesinin üstünden kısa bir süre geçtikten sonra Changbin girdi mutfağa.

" Yardım edeyim mi?"

" Hyung. Mutfağı yerle bir etmeyi mi planlıyorsun?" Yemek işlerini hiç beceremezdi Changbin.

" Büyüdün de bana laf mı sokuyorsun? İyi kendin yap! Yorulursan sarılmana izin vermeyeceğim." Felix'in sarılmaya düşkün olduğunu biliyordu. Beklediğinin aksine Felix omuz silkti. Dudak büzdü ama Felix yüzüne bile bakmadı. Yemek hazır olduğunda Felix diğerlerini çağırdı. Changbin gelmeyince yanına gitti.

" Hyung hadi!"

" Gelmeyeceğim."

" Tavuk pişirdim körili."

" Tamam."

" Çocuk musun?"

" Mutfak işlerini beceremediğime göre evet."

" Ama hyung ben öyle mi dedim?"

" Evet öyle dedin."

" Tamam ona benzer bir şey söylemiş olabilirim ama gel lütfen. Namul bile hazırladım. Açsın, değil mi?"

" Evet."

" Tamam gel hadi lütfen." Tuttuğu eli çekiştirdi.

" Tamam."  Felix'in elini tutup kalktı. Yemeklerini yediler ve ertesi gün Changbin kendi yurduna döndü.

Yurtta karşılaştıgı tek manazara ise karmaşaydı. Bütün yurt darmadağındı ve Chan yorgun olduğu belli bir şekilde uyuyordu. İnsomniası olan Chan saat on bir buçukta uyuyordu. Hyunjin'in peçetelerden acı çektiği belliydi. Peçeteler yere dağılmıştı.

" İsraf yani." dedi. Han'ın odasıne girdi bir değişiklik göremedi. Dağınıktı. Kendi odasında masasının dağıtıldığını görünce bağırarak herkesi uyandırdı.

" Changbin sesini kıs yoksa ben kısarım. Annene veda mesajı yolla!" Minho demişti bunları.

" Hyung, yurdun hâli ne?"

" Ben bir şey yapmadım. Han ve Hyunjin kendilerini kaptırdı."

" Ya dedim işte suçu bize atıyor, diye." Han parmağıyla hyungunu gösterdi. Changbin hepinizden bıktım der gibi odasına girdi.

Takım Arkadaşı - ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin