#7

413 53 80
                                    

Beritten krallığında yeni bir dönem başlıyordu. Herkes Jay'i prens olarak kabul olma törenini kutluyordu ama aslında Jay'in kral olmasına bir adım daha yaklaştığını bilmiyorlardı. Jungwon'un planı tutuyordu ve hiçbir sorun çıkmıyordu. Sonunda ailesinin intikamını alacaktı ve şuan önündeki tek engel Prenses Cara'ydı. Ondan bir an önce kurtulması gerekiyordu.

" Ben Prens Jay, bugün onsekizime girdim ve yirmi yaşımda Kral olucam. Bugün kılıç törenimi yaptım. Halkımın bana olan güveni ve sevgisi her şeyden önce gelir benim için. Beritten halkına son nefesime kadar hizmet edeceğim size güzel bir gelecek sunacağım."

Prens elinde kılıcıyla halkına sesleniyordu ve adeta devleşmişti. Biraz önce çadırda korkudan dizleri titreyen çocuk gitmişti ve korkusuz bir savaşçı gelmişti resmen.
" Ama törende bir eksiklik var."
Herkes pür dikkat Prens'i izliyordu. Prens tahtaların olduğu yere doğru yürüdü ve ince uzun bir tahta aldı eline. Sahanın ortasına doğru yürüdü ve tahtayı yere sapladı. Herkes Prens'in ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı. Prens Krala baktı ve konuşmaya başladı.
" Bizim ailemiz 4 değil 5 kişi. "
Prens tahtanın karşısına geçti ve 2 dönüş yaptıktan sonra tahtayı sağ taraftan kesti. Tahta ikiye ayrıldı parçaları yere serpildi. "Bu Prenses Clarce içindi. O her zaman kalbimde olucak. Öldüğü için onu artık aileden saymıyor olabilirsiniz ama o benim kardeşimdi, annemde, babamdı. Herşeyimdi o benim. Şuan karşınızda saygıyla eğildiğiniz prensinizi gerçek bir savaşçıya dönüştüren Prenses Clarce dı."
Jay içinden kan ağlıyordu resmen. Ablasını o kadar çok özlemiştiki...

" Prensimiz çok yaşa!" Prenses Cara'nın bu seslenişi ile tüm halk bir ağızdan bağırmaya ve Jay'i desteklemeye başlamıştı. Prenses Cara oturduğu sandalyeden kalkıp sahaya Jay'in yanına geldi ve onun ellerini tuttu.

" Çok iyi bir prens olucaksın Jay. Seni her zaman destekleyeceğim."
Prenses tamda Jay'in gözlerinin içine bakıyordu. Jay kendini ablasının ölümüne o kadar kaptırmıştı ki Jungwon'un ona söylediği şeyi unutup Prenses Cara'nın tam gözlerinin içine bakmaya başladı ve büyü anında ise yaradı. Jay günlerdir bakmadığı ongozlerde kaybolmaya başladı. Aşık oluyordu ve Cara'dan başka bir şey düşünemiyordu.

" Teşekkürler Presesim."
Jay bu güzel sozlerden sorma Cara'nın elini öptü. Jungwon tüm bu olanları izliyor ve eli kolu bağlı duruyordu. Herkes etraftaydı ve hiçbir şey yapamıyordu.

" Hayır Jay aşık olmazsın o büyücüye." İçinden aynı sözleri tekrar ediyordu.

" Beritten halkı! Madem herkes burda bir şey açıklamanın vakti geldi."
Kralın sözleriyle herkes odak noktasını krala verdi. Jungwon korkuyordu çünkü ne olacağını biliyordu.

" Bugün hepinize Prens Jay ve Prenses Cara'nın evliliğini duyuruyorum. "

Evlilik...
Jungwon eliyle kalçasını kapatan gömleğini sıkıca tuttu. Sanki tüm sinirini gömleğinden çıkarıyordu. Buna bir son vermeliydi ama yapamazdı. Etrafta insnalar vardı. Cedric öl göz göze geldi ve korku dolu ifadelerle Cedric'e baktı. Cedric ise Jungwon'a endişelenme dercesine başını usulca salladı.

" Bu evlilik Beritten'a hızı ve mutluluk getirsin. "
Kral sözlerini bitirdi ve tahtta indi. Peşinde askerlerle beraber dişeti çıktı. Halk ise yavaş yavaş oldukları yerden ayrılmaya başladı. Jungwon ve Cedric ise hemen Jay'in koştular.

" Prensim kutlarım evliliğinizi ama gitmeliyiz."
Jungwon Jay'i kaçırır gibiydi. İçindeki korku yüzüne vuruyordu ve kendini Cara'ya belki ediyordu.

prophecy - jaywon (Tamamlandı)angtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin