#24

236 41 20
                                    

Saray kapısı ardına kadar açıldı. Sunghoon Carmen'in kendi atına bağlamış bir şekilde saray kapısından geçti ve ardından diğer muhafızlarda sıraya kapıdan geçti. Sunghoon bahçeye geçince durdu ve atından indi. Carmen'in üstünde iplerle bağladığı Jay'i iplerden çözmeye başladı. Muhafızlar içeri girdiği gibi arkalarından kocaman bir yaratık sürüsü sarayın etrafını sardı.

" Herkes saraya girsin." Diye bağırdı Sunghoon Kralın bağlı olduğu ipleri çözerken. Yaratıklar ateş püskürtmeye başlayınca herkes panik oldu ve sağa sola doğru koşmaya başladı.

" Saraya girin dedim, çabuk olun."
" Kralı korumalıyız, içeri giremeyiz." Dedi bir muhafız ve Carmen'in etrafında bir kalkan gibi durmayan başladılar. Onlar için hiçbir şey krallarından önemli değildi. Krallıkta ki herkes dahi ölse Kralın ölmesine asla izin vermezlerdi.

Sunghoon son düğümü de çözdü ve Jay'i kolundan tutup sırtına doğru itti, bacaklarını iki kenara doğru hareket ettirdi ve kasıklarını sırtına iyice oturtup yerini sağlamlaştırdı. Kollarını boynuna alıp muhafızlara doğru yaklaştı. " Hep beraber saraya gireceğiz. " Arada sayıklayan Jay'e bakıyordu ama ne dediğini bir türlü anlamıyordu.

Sunghoon sırtında Jay ile içeri doğru koşmaya başladı. Her adımında Jay'de zıplıyordu ve gözleri yavaş yavaş yavaş açılıyordu, etrafında olanları görmeye başladı ama hiçbir yerini hareket ettiremiyordu. Sunghoon daha da hızlanmaya başladı ve Muhafızlarda onlara beraber koştu. Onların saraya doğru koştuğunu fark eden bir yaratık onlara doğru hızla uçmaya başladı.

"Yaratık hemen üstümüzde, Kralı koruyun." Dedi bir muhafız ve kendini Jay'in üstün doğru siper etti. Muhafız Jay'i tutunca Sunghoon affalayıp arkasını döndü ve yaratığın püskürttüğü ateş vücuduna geldi. Üstündeki kıyafet dahi yanmaya başlamıştı. Sunghoon geriye doğru gitti ve yere düştü. İki muhafız ona doğru hızla koşmaya başladı. Başta vücudunun yandığını anlamadı ama Muhafızlar onun kolundan tutup kaldırmaya çalıştığında yavaş yavaş acıyı hissetmeye başladı.

Hızla sarayın içine girdiler ve kapıyı kapattılar. Sunghoon kendini acıyla yere attı ve soğuk zeminde bir onyana bir bu yana kıvranmaya başladı. Muhafızlar dahil tüm saraydakiler Kral ile ilgilenmeye başladı ve onu hemen doktorun odasına götürdüler.

Sunghoon yerden destek alıp kalkmaya çalıştı ama başaramadı ve yine yere yapıştı. Göğsünde ki yanık canını o kadar çok yakıyordu ki...
" Sunghoon, olamaz!" Neler olduğunu anlamak için aşağı inen Cedric oğlunu yerde acılar içinde görünce hızla yanına doğru koştu. Bir eliyle sırtına bir eliyle göğsüne dokunup onu doğrultmaya çalıştı ama göğsüne dokunduğu an Sunghoon acıyla onun eline geriye doğru itti ve bağırdı. "Göğsüne ne oldu senin, yoksa yoksa yaratıkların ateşine mi yakalandın?" Cedric çok endişeliydi ve ne yapacağını bilemiyordu.
" Baba çok canım yanıyor." Sunghoon kendisi ile ilgilenen tek kişi olan babasına yalvarıyordu." Dayan oğlum, baban iyi edecek seni."

Sunghoon yerde kıvranıyordu, Cedric oğlunu bu şekilde görmeye dayanamıyordu. Bir elini boynuna doladı ve diğer eliyle bacaklarını kavrayıp onu kucağına alıp odasına taşıdı. Yatağa uzandırdı ve hemen bir yanık kremi hazırlamaya başladı. Olabildiğince hızlı olmaya çalışıyordu çünkü Sunghoon'un her kıvranışı, her bağırışı, çektiği her acı kalbine bir hançer gibi saplanıyordu. Onun acı çekmesine dayanamıyordu. Üzülüyordu çünkü o kadar kişi arasında tek bir kişi dahi oğlu ile ilgilenmemişti. Kendi kendine düşündü, "Belki de ben gelmeseydim oğlum saatlerce yerde acı içinde kıvranacaktı." Bu düşünce onu o kadar çok üzüyordu ki, yıllardır emek verdiği bu sarayda kimse onun oğluna değer vermiyordu.

Cedric bu düşünceler içinde kremi hazırladı ve Sunghoon'u üstündeki yanık kıyafetleri yırtarak üstünden çıkardı. " Baba, baba çok kötü canım yanıyor. Her yerim yanıyor, lütfen dindir açımı." Sunghoon yalvaran gözlerle babasına bakıyordu çünkü ona yardım eden tek kişinin o olduğunu çok iyi biliyordu.
" Bu krem seni iyi yapacak oğlum. Dayan lütfen."

prophecy - jaywon (Tamamlandı)angtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin