Öncelikle biliyorum görüşmeyeli çok oldu, ama cidden çok yoğundum. Sınavlar ayrı dert, okul ayrı dert, falan filan. Ama bugün dedim ki neden yeni bölüm yazmıyorum! Bu arada karakterleri değiştirdim çünkü yaptığım karakterler her hikayede vardı. Bölümleri de düzenledim. Artık sınavlarda bittiğine göre, ki üçüncü sınavlar var ama onlar da haftaya bitecek, cuma günleri yeni bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Hatta bu hafta sonu yeni bir bölüm de yazabilirim çünkü ciddi bir süre içerisinde yoktum. Neyse sizi çok sıkmayayım, şimdi notun çok uzun olduğunu görüp okumayacaksınız. Hepinizi çok seviyorum, iyi okumalar.
Kıvanç karşımda umursamaz bir şekilde otururken,ben onu hayranlıkla izliyordum.Bana sapık muamelesi yapmayın.Kim olsa hayranlıkla izlerdi.Hadi ama,Kıvanç Vuran'dan bahsediyoruz.Hani şu mideyi göze sokan çocuk!
"Kıvanç bu cidden sen misin?"
"Her halde kızım,ordan bakılınca uzaylı gibimi duruyorum?"dediğinde kaşlarımı çattım.Ama onun Kıvanç olduğunu hatırlayınca kaşlarımı eski haline getirdim.Boru değil bu Kıvanç.
"Cidden gözü mideye sokuyor musun?"
"Deneyelim istersen? " dediğinde kaşlarımı kaldırdım.Aslında olabilirdi.Yani sonuçta Kıvanç gözüme elleyecekti.Tamam iyice psikopat gibi davranmaya başladım.
"Bir kere dokunabilir miyim noluuur?"dediğimde kafasını salladı.Elimi uzattım ve tam yanağına dokunacakken görüntü gitti.
"Sıçmık!"
Yataktan zıpladığımda söylediğim ilk kelime bu olmuştu.Aman ne hoş!Hem de Burak'ın yanında.Bir dakika onun burada ne işi var?!Hem de üzerime su dökmüştü.
"Sen ne yapıyorsun ya?"diye bağırdığımda titriyordum.Buz gibi su doldurmuş bir de şerefsiz!
"Bir uyanamadın."deyip sırıttı."Hem şu Kıvanç mıdır nedir, sürekli bir şey mırıldanıyordun."
Aniden ayağa kalktım ve üzerine yürüdüm."Allah senin belanı vermesin şerefsiz!"dediğimde kaşlarını kaldırdı.Sonra aklına bişey gelmiş gibi sırıttı.
Kafasını aşağı yukarı salladı."Sıçmık."deyip taklidimi yaptı.Ben tam sinirle ağzımı açmışken kapıyı açıp dışarı çıktı.
Hayvan hem beni sinirlendiriyordu,hem de Kıvanç'la olan rüyamı bölüyordu.Ilk defa rüyamda görmüştüm onu!
Üzerime hızlıca değiştirip saçımı topladım.Bugün geri dönecektik.Yolumuz uzun sürecekti çünkü bu ev çok uzaktı.Allahtan daha 3.sınavlar başlamamıştı.Burak devamsızlıgımızı hallettiğini söylemişti.Artık nasıl hallettiyse beyefendi!
"Selam milleeeet!"deyip salona girdiğimde kimse yoktu.Ben de büyük bir masada ultra süper bir kahvaltı olur sanıyordum.Tabi mallık bende.Onlar kim kahvaltı kim be.
Mutfağa doğru yürüyüp kapıyı açıp evet kapısı var ve çok büyük bir mutfak.Evet Burak tişörtünü çıkarmış bir şekilde krep hazırlıyor.Bir dakika ne?
Mutfakda dikkatimi çeken tek şey Burak'tı.Salak mısın zaten sadece Burak var dedi saf iç ses.Burak ve baklavaları diye düzeltti sürtük ses.
Evet benim de sürtük sesim var.Hadi ama kimin yok ki?
"Beni dikizlemeyi kestiysen gel ve yardım et."Burak'ın sesi benim iç sesimden kurtarmıştı.Bir dakika ben kaç dakikadır burda onu izliyordum?Al işte yine yanlış anladı.Egoist hayvan!
"Ne dikizlemesi be.Ben şeye bakıyordum.."derken gözlerimi mutfakta gezdiriyordum."Nutelleyı dikizliyordum."
"Kesin öyledir."derken ben de onun yanına doğru yürüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULUN METEORU!
HumorEn yakın arkadaşı ile başka okula başlayan Gizem, yeni okulunda bile delilik yapmaya devam etmiştir. Eski okulundan beri ona takıntılı olan Göktuğ bu okulda da Gizem'in pesini bırakmamıştır. Yeni okulunda arkadaş edinen Gizem'in hayatı bakalım nasıl...