OM!-6-

897 46 7
                                    

"Şey sadece..bu hoşuma gitti."

Dediğim şey üzerine gözlerimi kapayıp açtım.Hayır yani cidden ben bunu demişmiydim?

"Bu kadar çabuk etkilenmeni anlıyorum."diyen Burak'a sen mi çekicisin bakışı atıcaktım ki,atmadım.Yani çarpılırım falan.Allah için çocuk çekici.Tabi ki etkilenmedim manyak mısın?

"Ya ne çekicisi be.Ayriyetten ben hoşuma gitti derken,senin yüzünden değil.Kim elimi tutsa öyle derim ben tamam mı?Yani havalanma.Havaya giriceksin şimdi hiç çekemem.Ayriyetten tekrar söylüyorum-"

Burak dibimde bitmiş,eliyle ağzımı kapatmıştı.Nefesini tenimde hissedebiliyordum.

"Amma konuştun be."dedi yarım ağızla gülerken.

Her ne kadar böyle şeker birine dönüşsede elini ısırdığım için geri çekilip inledi.

"Gizem!"diye bağırdığında,tabana kuvvet koşmaya başladım.Burak'ın sesini duymam ile kapının önünde onu bekledim.Arkama baktığımda bir grup çocuğun olduğunu gördüm.Ben minicik etek ile koşarken götümemi baktılar bunlar.

Sonunda dilimi yutmadığımı fark edip konuşmaya başladım.

"Ne istiyorsunuz."derken ellerimi göğsümde birleştirmiştim.

"Burdan bakılınca ne istiyor gibi gözüküyoruz."diye sordu kumral saçlı olan.

Alayla güldükten sonra konuşmama devam ettim.

"Burdan bakılınca beyin istiyor gibi gözüküyorsunuz."dediğimde kumral saçlı olanın çenesi kasıldı.Bu kesinlike sıçtığım belirtisiydi.İlk defa işe yaramayan Burak'ın burda olmasını istedim.Belki şunları gönderebilirdi.

Kumsal saçlı olan dibime geldiğinde bileklerimden tuttu.

"Madem ordan bakılınca beyin istiyoruz gibi gözüküyoruz o zaman bize yardım et."dediğined sesli bir şekilde yutkundum.

"Bırak beni."dediğimde güldü.

"Hadi ama yardım et bize."derken ben bileklerimi kurtarmaya çalışıyordum.

Tanıdık ses kulaklarımı doldurunca ilk defa bu kadar sevindim.

"Ben yardım etsem olmaz mı?"

Burak'ın sesi hepsini o tarafa yöneltti.Kumsal saçlı olanın sinirleniğini hissedebiliyordum.Sanki Burak'ı tanıyormuş gibiydi.

"Olmaz biz bunu istiyoruz."dedi eğlenir bir şekilde.

"Benim olanı nasıl almayı planlıyorsun?"

Ben bu söz üzerine şaşırmışken.Burak hepsine yumruk indirdikten sonra bileğimden tutarak beni partiye yöneltmeye başladı.

"Bir kere de akıllı dur.Çocuk gibisin."dediğinde sinirle gözlerimi açtım.

"İyilik yaptın işte,ölmedin ya!"diye bağırdığım da önümde dikildi.

"O yüzden demedim herhalde.Ben olmasam sana ne yapacaklarını biliyor muydun?"dediğinde her ne kazar az çok tahmin etsem de ağzımdan sadece "Hayır."çıkmak olmuştu.

"Çünkü safsın.Hemde fazlasıyla.Aptallık anlamında değil,masumluk anlamında."

Kurduğu her cümle içimde fillerin tepmelerini sağlasada insan gibi durmayı başarabilmiştim.

"Girelim artık,geç kaldık zaten."dedim parmaklarımla oynarken.

"Sayende."dediğinde gözlerimi devirip pufladım.

Elimi tutup içeri çekmeye başladı beni.İçeri girdiğimiz de görüş alanıma giren kişi Bora ve Hazal'dı.

Hazal sinirle ayaklarını yere vuruyor,Bora ise bir şeyler anlatıyordu.En sonunda Hazal orta parmağını gösterip yukarı doğru çıktı.

Bora arkasından 'Ama aşkım çok ayıp.'diye bağırıp arkasından koşmaya başladı.Ben onlara gülerken,yanımdaki Gökalp'a baktım.Bunun burada ne işi vardı be.Burak nerdeydi?

Onun yanından ayrılıp koltuğa oturdum ve Burak'ı beklemeye başladım.Kim bilir kimler ile oynaşıyordu.Pislik!

Yaklaşık 1 saat bekledikten sonra iyice merak etmiştim.Ayağa kalkıp odaları gezmeye başladım.Bir odaya girdiğimde şaşırmam bir olmuştu oda benim fotoğraflarım ile doluydu.Heryerde çekilmiş fotoğraflarım vardı.Gökalp'tan korkmaya başlamıştım.

Başka bir odaya girdiğimde Burak'ın orada uyuduğunu gördüm.Niye uyuyordu ki?

Yanına yaklaşıp başucuna oturdum.Ellerimle terli saçlarını arkaya doğru götürdüm.

Terinden bile iğrenmiyordum.Teri bile mükemmeldi çocuğun.Elimi yanağına koyup okşamaya başladım.Yaklaşık yarım saat saçları,yüzü ile oynadıktan sonra.Eve gitmek için onu uyandırmaya çalıştım.

"Burak?"

"Pişt?"

"Hadi kalksana ya."

Böyle olmayacağını anlayıp yatakta şarkı söyleyerek zıplamaya başladım.

"Gizem ne yapıyorsun?"Karşımda bir adet saçları dağılmış uykulu,ve yatakta doğrulmuş Burak vardı.

"Ya sen uyanmadın ben ondan şey yaptım."dediğimde garip bir şekilde bana baktı.Gülüp yanına uzandım.

"İyi misin?1 saat seni bekledim.Merak edincede odaları gezdim ve seni burda buldum."dediğimde her ne kadar onun 'merak edince'ye takıldığını bilsemde bir şey demedim.

"Biri ilaç vermiş.Hadi kalk gidelim."deyince ilaç şeyini arabada soracağımı not ettim.

Odadan çıkmak için kapının kolunu çevirdiğimizde açılmadı.Tam o sırada ışıklar kesildi.

"Burak?"dediğimde Burak'ın yerde oturduğunu gördüm.Hemen yanına eğilip yüzünü elimin içine aldım.

"Neyin var?"dedim terlerini silerken.

"Kapalı alanda kalamam ben."diyebildi kesik seslerle.

Ayağa kalkıp kapıyı açmaya çalıştım.O sırada aşağıda 'yangın var'sesleri geliyordu.

"Burak yangın var."dediğimde ses vermedi.

"Burak kendine gel."dediğimde ayağa kalktım.Camı açmaya çalıştığımda ağladığımı fark ettim.

"Burak hadi."dediğimde yanıma geldiğini gördüm.Ona sarıldığımda ellerini belime doladı.

"Burdan çıkıcaz."dediğinde gözlerimi yumup güldüm.

"Camdan mı?"dediğimde gözlerini cama çevirdi.Fazla yüksek değildi.

"İlk sen atla."dediğimde gözlerini bana çevirdi.

"Hayır Gizem,sen."dediğinde oldukça ciddiydi.

"Hayır Burak hadi."deyip onu cama doğru ittim.

"Hemen arkamdan atla."dediğinde başımı salladım.Alnımı öpüp geri çekildi.

O inmeye başladığında yukarıdan ona bakıyordum."Çekiciyim."dediğinde gözlerimi devirdim.

"Çekicisin."dedim gözlerimi devirmeye devam ederken.Aşağıya tam indiğinde gözleri parlıyordu.

"Hadi Gizem." dediğinde ayaklarımı camdan saldım.Tam ellerimi koyup arkamı dönecektim ki biri belimden beni çekti.Kim olduğunu bilmiyorum ama fazlasıyla canım acıyordu.

"Burak!"diye son sesimle bağırdığımda ölürken bile son diyeceğim şey onun adı olacağını düşünmemiştim.

"Burak beni bırakma."diye bağırdım son sesimle.

OKULUN METEORU!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin