Söylediği şeyle beraber kaşlarımın yukarı kalkmasını engelleyememiştim.
"Kurbanların?"
"Tam olarak öyle denemez çünkü siz pek çok insana umut olacaksınız." dediğinde kafam iyice karıştı. Ne diye lafı dolandırıyordu ki?
Göz ucuyla diğerlerine baktığımda herkesin suspus olmuş bana baktıklarını gördüm. İnsan bir ağzını açar konuşurdu, sonuçta burda bizi kaçıran bir manyakla konuşuyordum!
Sıkıntılı bir nefes alıp "Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Düşündüğünüz gibi kanınızın sadece rengi değil kimyası da değişik" dedi.
Bu adam neler diyordu bilmiyordum ama burda bunu düşünenin olmadığı kesindi. Yani ben bile böyle bir şeyi düşünmemiştim.
"Küçükken size yapılan ufak testler sonucu bu doğrulandı. Ve eğer her birinizin kanındanda doğru miktarda alınıp gerekli işlemler yapılırsa ortaya oldukça güçlü bir ilacın çıktığı su götürmez bir gerçek "
Bu adam neler söylüyordu? Afallamış halde diğelerine bakınca onların benden beter bir halde olduklarını gördüm.
Ve bir dakika küçükken yapılan testlermi dedi o? Tam ağzımı açmış soracaktım ki adam konuşmaya devam edince ağzımı hemen geri kapattım.
"İlacın kullanım yerlerinide göre göz önünde bulundurarak bakarsanız kanlarınızdaki kimyasalları anlayabilirsiniz" dedi ve sonra ben bunu niye söylüyorum der gibi bir nefes aldı.
Öyle bir nefesin olup olmadığına dair şüphelerim vardı ama neyse.
"Neyse işte elde ettiğimiz verilere göre bu ilaç hayata geçirilirse bütün şizofreni hastaları iyileşebilecek."
Şizofreni ilacımı? bu ne saçma şeydi böyle! Bu tedavinin ilaçla bitmediğine adım gibi eminim. Ama şimdi insanlar kurtulacak diyor ve aklımı çeliyor. tabii yalan söyleme ihtimalini unutursak.
"Şizofreni zihinsel değil mi ilaç nasıl tedavi edebilir ki?" dedi Derin.
Mantıklı bir soruydu çünkü bende tam olarak bunu düşünüyordum.
"Şizofreninin nedeni her ne kadar bulunamamış olsada biz epifiz bezinden kaynaklandığını düşünüyoruz. epifiz bezi vücut ile zihnin bağlantı noktası olarak kabul edilir ve algıların kontrol edilmesi görevini de üstlenir." dedi ve soluklanıp devam etti.
"Bu ilaç sayesinde bu bezi kontrol altına almayı planlıyoruz ve eğer başarırsak gerçeklik algısını yani şizofreniyide kontrol altına alırız."
Mantıklı bir plan gibiydi ama yerine oturmayan şeyler vardı..
"Peki o zaman neden biz evdeyken kan almadınız veya açıklamak yerine bizi kaçırdınız?" diyen Alper'in o an ağzından öpmek istedim. Tabi mecazi anlamda!
"Siz evdeyken almadık çünkü bir alışla olacak iş değil bu. Biz burda ilacın denemelerini yaparken yanımızda olmalısınız. Kaçırıldığınızı bilmiyordum" dedi kim olduğunu bilmediğim adam.
Onlar konuştukça kendimi heyecanlı bir kitapta gibi hissediyordum ama yinede ortada benim eşi benzeri olmayan kanım olunca işler değişiyordu tabii.
"Küçükken test yapıldı demiştiniz o ne oluyor?" dedim.
Bu önemli bir konuydu çünkü diğerlerini bilmiyorumdum ama ben yetimhaneye dair hiç bişey hatırlamıyordum. Yalnızca sarışın bir kız sulieti geliyordu gözlerim önüne ama onu şuan düşünmeyecektim.
Ve teste büyük ihtimalle yetimhanede yapılmış olsa gerekti.
"Onuda bilmiyorum" dedi adam. Demekki ortada daha çok insan vardı.
"Siz burada kalmayı bir düşünün kabul ederseniz çalışmaya başlarız ama etmezseni-" dediğinde hızla sözünü kestim.
"Durun tahmin edeyim. Zor kullanırsınız?" Dedim. Onca kitabı boşuna okumamıştım sonuçta. Acaba kitaplardaki gibi erkek bulabilir miyim diye düşünürken hayalimdeki şaşalı düğünü adamın sesi bozdu. Halbuki daha damatlık seçememiştim!
"Muhtemelen öyle olur." Dedi ve sesi kayboldu, muhtemelen gitmişti.
"Eee kalıyor muyuz?" dedi Almira. O kadarda ağlamıştı. Yazık kızcağız organ mafyalarına yakalandık sanmıştı sanırım. Onca ay aradığı kişileri bulduğu için tepki vermesini bekliyordum ama o oldukça normal davranıyordu.
Daha sabah yanımdaki adamın resmini bulduğu için kulak zarımı tehlikeye atmıştı!
"Tabiki de kalacağız, belliki küçüklüğümüzden ayarlanmış her şey." dedim. Hem zaten hayırlı bir iş için buradaydık ailemizi gördüğümüz sürece kalmamıza da sakınca yoktu.
Tabi şu kanımızın kimyası hakkındaki test sonuçlarını isteyecektim de orası ayrı.
Almiranın bir anlığına titrediğini görünce sırıttım. "Bu kadar korkma, organ mafyasından iyidir"
"Ailelerimize nasıl ulaşacağız?" dedi Derin. Sanırım oda burda kalmayı kabul etmişti.
"O kadarda değil telefon vardır heralde." diyen Umutun sesiyle kafamda ship ampulleri yanmaya başlamıştı bile.
"Ayrıca ilaç tutarsa ne olacak hiç düşündünüz mü? Burda kalamayız her halde"
"Çok mantıklı konuşuyorsun ama şuan bunu düşünmenin sırası değil" dedi Almira.
Benim shipler birbirine girmişti. Bence kesinlikle şuan ship için erkendi. Ben dünyanın en saçma konusunu düşünürken birden bulduğum fikirle çığlık attım.
"Bu adamlar bu ilaçları kime deneyecekler!" dedim ama biraz fazla bağırmış olmalıyım ki herkes bana buruşuk yüzlerle bakıyordu.
Yüzünüz kırışsında görün bana bokmuşum gibi bakmayı.
"Ne bilelim biz Asya bir daha gelirse sorarız." dedi Alper.
"Adam ismini bile söylemedi." Diye mırıldanan Umut ile aklımdan adama isim bulmaya başladım. O söylemediyse ben koyardım.
"Ben buradaki herkese vampir diyeceğim kanımızı alıyorlar sonuçta." dedi Alper sırıtarak. Bencede mantıklıydı ama birazda saçma gibiydi. İsim konusunu şimdi düşünmeyecektim.
Derinin esnemesiyle Umut ayağa kalktı; "Gidip uyuyalım, dinlenmemiz gerekiyor."
Herkes onu onayladı ve odalara dağıldık. Gerçekten yorgunluk vardı üzerimde.
Her ne kadar bilmediğim bir yerde tanımadığım adamın sözlerine güvenmiş olsamda ikizlerin varlığı beni biraz rahatlatıyordu. Yani sanırım..
Odamın siyah kapısından içeri bir adım attım. Bu yoldan geri dönmeyeceğimi biliyordum.
Çünkü burası belkide hayatımın dönüm noktasıydı.
🧷
Bölümü sevdiniz mi?
Peki ship'iniz varmı? Öncelikle baş karakterin daha gelmediğini söyleyeyim de ona göre yazın.
Görüşürüzz💊
![](https://img.wattpad.com/cover/330471162-288-k21632.jpg)