sürprizz!

512 32 14
                                    

(Öncelikle ülkemizde olan bu deprem büyük bir felaket cidden Allah yar ve yardımcımız olsun.
Depremzedelere çok geçmiş olsun ve bu Depremde yakınını kaybedenlerin başı sağ olsun. Allah sabır versin.)

Gözlerim kapanıp açılıyordu. Kafam soğuk duvara yaslıydı. saat gecenin yarısı, yanımda oturan ırmak başını omzuma yaslamıştı oda benim gibi uykusuz ve yorgundu.

Teyzem biraz ilerimizde bu durumda olmamızda büyük rol oynayan yan komşumuzla konuşuyordu.

Talha ise şuan burada olmamıza sebep olan gerizekalıları kurtarmak için polis ile konuşuyordu.

Evet karakoldayız.

" Ya size masumuz diyoruz niye anlamıyorsunuz? şu kadın abartıyor her şeyi."

polis memuru odadan bizim salakları çıkartınca aniden ayaklandık. Tabi bu sırada şükran ve seda bağırarak karakolu inletiyordu. Bu saatte burda olmamızın başrollerinden biri olan şükran, yan komşumuzu gösterip kollarından tutan polislere derdini anlatmaya çalışıyordu, tabi bizim dişli komşu Suzan abla da cevap veriyordu.

" Abartıyor mu? Gecenin bir yarısı evimde olan sizsiniz yalnız."

" Bana bak teyzee yanlış anlaşılma dedik, arama polisi dedik. tüm mahalleyi başımıza topladın."

" Teyze senin anandır lan! Bana teyze diyip durma."

" Sen kimsin de benim anneme laf ediyorsun ihtiyar!"

Seda gencecik Suzan ablaya teyze demişti. Suzan abla da seda'nın annesine laf atmıştı.Ve bundan sonra ipler koptu seda ve şükran, kollarını tutan polislere rağmen Suzan ablanın üzerine atladı. Herkes bir taraftan ayırmaya çalışıyordu fakat pek başarılı olamıyorlardı açıkçası.

- Flashback -

Kendimi yatağa atıp gözümü kapatalı bir saat ya oldu ya olmadı ki bağırış seslerine uyandık. Irmakla hemen aşağı indik Talha ve teyzem de aşağı inmişti.

" Teyze! Ne oluyor, ne bu sesler?"

" Suzan'ın evinden geliyor. Ben de bilmiyorum ne olduğunu ama dışarda polisler var. şimdi bakmaya gideceğim."

Hepimiz beraber evden çıkıp Suzan ablanın evine gittik. Gitmez olaydık, tabii bizde gecenin bir yarısı İstanbul'da sandığımız fakat yan komşumuzun evinde polislerin kelepçelediği seda ve şükranı görmeyi bekliyorduk ya.

" Ya bakın hırsız değiliz diyoruz."

Seda'nın konuşması beni şoktan çıkardı. biz hemen içeri girdik o sırada seda'nın kolunu tutan polis alayla sedaya cevap veriyordu.

" Aynen hırsız olmadığınız için bu saatte tanımadığınız birisinin evindesiniz."

Asla seda ile bu yakışıklı polisi shiplemedim.

" La havle! la havle! Bak mümin polis kardeşim size yanlış anlaşılma diyoruz, ya biz hırsızlık yapmak istesek buraya mı geliriz daha zengin yerler varken."

Şükran'ın dedikleri ile polis göz devirdi büyük ihtimalle bu ikilinin çenesine fazlaca maruz kalmıştı .

İçeriye girdiğimizi gören Suzan abla hızlıca yanımıza gelip teyzeme sarıldı. Bununla beraber Diğerlerinin de dikkati bize çevrilmişti.

" Suzancığım ne oldu? Sorun ne?"

" Sorma tatlım sorma su içmek için uyanmıştım bir baktım birileri salonuma giriyor. panik yaptığım için bağırdım, bunlarda beni görünce bağırdı işte baktım bunlar hırsız hemen polisi aradım."

Sevdiğim Allah Belanı Versin |Arda Güler|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin